Bu durumdan kurtulabilmek için denemedikleri yol kalmayanlardan tutunda mucize olması için gece gündüz dua edenlere kadar birçok kimseyi tanıdım. Haklı olarak tek dertleri değil belki ama büyük üzüntü kaynağı onlar için zayıflayabilmek…

Bu durumdan kurtulabilmek için denemedikleri yol kalmayanlardan tutunda mucize olması için gece gündüz dua edenlere kadar birçok kimseyi tanıdım. Haklı olarak tek dertleri değil belki ama büyük üzüntü kaynağı onlar için zayıflayabilmek…

Sevgili dostlar;

Öncelikle belirtmem gerekir ki zayıflamak için mucizevi hiçbir ürün, bitki, ilaç veya içecek yoktur. Bunlar ticari beklentilerle piyasaya sürülmüş, umut tacirlerinin insanların zaaflarından yararlanmak ve para kazanmak için gündeme getirdikleri ürünlerdir. Belki işe yarayanlar vardır diyenleriniz olabilir ama binde birdir bu rakam, geneli bağlamaz, olsa da devamlılık arz etmez. Geneli ticaridir.

Hocam hiçbir mucize yok mu derseniz eğer; var arkadaşlar evet var. Tek bir mucize var.

O da sadece ve sadece 'SİZ' siniz… Kendinizsiniz…

Karar verici ve uygulayıcı olan başkaları değil sadece sizsiniz. Siz istemedikten sonra hiçbir şey size fayda veya zarar sağlamaz. Bunun belirleyicisi sadece sizlersiniz.

Şunu hatırlatmakta ısrarla fayda görüyorum. Bir kere diyet listesi demeyi sevmiyorum ama ifadenin düzgün kullanılması adına söylemek zorundayım. Diyet, kişiye özeldir. Herkesin fizyolojik durumu farklıdır. Herkesin kendine göre rahatsızlıkları olabilir. Mesela şeker hastalığı, kalp rahatsızlığı, insülin direnci, böbrek rahatsızlığı, guatr, tansiyon, kansızlık gibi rahatsızlıkları olabilir. Bu durumda herkese verilen diyet listesi bu kişilere asla verilemez. Kişi sağlığını tehlikeye atabilir. Mutlaka bir uzman diyetisyen veya alanında uzman doktorlar tarafından herhangi bir diyete başlamadan önce kendimizi kontrol ettirmemiz gerekir. Herhangi bir sağlık sorununuz çıkarsa eğer ona uygun diyeti sadece bu uzman kişiler verebilirler. Yani işin ehli kişiler diyelim. Uygulaması yine size kalmış…

Tüm sağlık kontrollerinizi yaptırdınız, çok şükür herhangi bir sağlık probleminiz çıkmadı, sadece yemeye bağlı kilo probleminiz var diyelim. O zaman bazı küçük değişikliklerle hayatınızı şekillendirebilirsiniz. Bu durumda sağlıklı beslenmeyi seçerek hayatınızın gidişatına yön verebilirsiniz.

Peki ne yapabilirim? Cevap; 'Sağlıklı beslenmek' …

Sadece ufak dokunuşlarla fark etmeden kilo verebilmek bizim elimizde… O zaman ben yazıyorum, uygulamak sizlerin elinde sevgili dostlar… Karar ve uygulamak sadece ve sadece sizin ellerinizde, bu saatten sonra yazıyı okuyan kardeşim eğer kilolarımdan kurtulmak istiyorum diyorsan. Şu ana kadar ne kadar olumsuz düşünce varsa kafanda artık çöpe at gitsin, ne kadar pes edip bırakmış olsan da tekrar kendine gel ve dene, umutsuzluk girdabından çık ve sağlıklı yaşamaya başlamak için karar ver.

Bir kere hayatımızın yaşam kaynağı suyu günümüzün içine daha fazla katarak bir nebze olsun, suyun bize yapacağı olumlu değişime karşı alıcılarımızı açarak işe başlayabiliriz. Günde 2.5- 3 lt kadar suyu tüketelim. Spor yaptığımız ve sıcak günlerde biraz daha su içmeyi artırabiliriz.

Şeker ve türevleri (tatlandırıcılar) şu an en büyük zehir sayılmaktadır. Mutlaka bir yolunu bulup hayatımızdan şekeri tamamen çıkarmayı denemeli, çıkaramasak bile en az indirmek için mücadeleyi başlatabiliriz. Mesela; tatlılara, şekerli içeceklere, çikolatalara, keklere, lokumlara, hazır tüm şekerli ürünlere elveda deyip yerine taze taze meyveleri (tabi burada da az porsiyon olmalı) veya kuru meyveleri ekleyebiliriz. Bu hiç de zor değil.

Gelelim hamur işlerine, maalesef bizim kültürümüzde hamur işi olmadan olmaz. Evinde hamur işleri yapılmayan insanlar çok nadirdir. Nadir olanlar şanslı tabi, dışarıda da yemeyi tercih etmiyorlarsa zaten öndeler… Ben hiç yemeyelim diyenlerden değilim asla, yiyelim ama kararında yiyelim. Mesela; her gün yerine hafta da bir gün yapalım. Hafta da bir gün yiyelim hamur işlerini, hafta da bir gün derken bunu da abartmayalım yemenin kararında olalım. Bedenimizi yokluğa değil de bak istediğimde bunu da yiyebilirim ama tekrar beslenme sistemime dönebilirim şeklinde yapalım. Kontrol biz de olsun anlayacağınız. Biz yönetelim beynimizi ve midemizi… Mümkün olduğunca tam tahıllı un veya ekmekleri tercih edelim. Genellikle sabah saatlerinde yiyelim sadece ki gün içinde hareketliliğimizle yakalım kalorileri değil mi?

Yağlar var birde hem yakmaya çalıştığımız hem de onlar olmadan düzenli bir iç sisteme sahip olamayacağımız yağlar… Gel de işin içinden çık. Hem yağlardan kurtulacağız hem de yağ yiyeceğiz. Acayip çelişki değil mi? Ama çivi çiviyi söker mantığından hareketle, hayatımıza kaliteli yağları ilave edeceğiz. Mesela, soğuk sıkım zeytinyağı, has tereyağı, kuyruk yağı gibi. Ama margarinleri evimize sokmayacağız, Ayçiçek yağı ile kızartma yapıp yemeyeceğiz. Ama kaliteli yağları da haddinden fazla tüketmekten kaçınacağız. Yine denge yine kararında olacak her şey…

Sabah kahvaltısını mümkün olduğunca erken yapacağız. Güne daha da zinde başlayacağız. Tatlılardan arındırılmış bir kahvaltı sofrası kuracağız. Yumurta, peynir, zeytin olmadan olmaz. Diğerleri aksesuar…

Protein ağırlıklı öğle yemekleri (kırmızı et, tavuk, balık) vazgeçilmezimiz olmalı yanında rengarenk salata ile ne güzel olur… Kendi yaptığınız çorba (mercimek, tarhana, ayran aşı) ile başlarsanız daha da mükemmel olur… Ekmek yok ama…

Sebzeler ve baklagiller yanında bir de renkli salata akşam yemeklerinin olmazsa olmazı olursa değmeyin o zaman keyfinize… Hım bu arada yine ekmek yok, artık biliyorsunuz.

Pirinç pilavı yerine bulgur, makarna yerine tam tahıllı makarna gibi basit değişiklikler yapın sofranızda. Ama doğal yoğurtsuz (kendiniz mayalayın) sofraya asla oturmayın derim.

Yemeklere ilave tuz eklemeyeceğiz mesela, bazıları biliyorum daha yemeğe başlamadan tuzluk ararlar artık bu durumdan kendimizi sakınacağız.

Öğünlerimizin arası en dört saat olacak. Acıkmadan yemeye oturmayacağız.

Televizyon karşısında atıştırmalıklardan çekiyorsa canınız bunlar kuruyemişlerden olacak.

Akşam yemeği ile ilişkimizi en geç yatmadan dört saat önceden bitireceğiz. Çay ve su içmek serbest…

Meyve yiyeceksek, yemekten bir saat önce veya yemeklerden iki saat sonra yiyeceğiz.

Sigara veya benzeri kötü alışkanlıklarınız varsa bırak demekle bırakılmaz tabi ki ama ben derim ki kendinizi yaşamak ve sevdiklerinizle daha uzun yıllar geçirmek istiyorsanız kurtulun bu bedeninizi tüketen düşmanlarınızdan. Rahat nefes alsın vücudunuz, tertemiz oksijen dolaşsın damarlarınızda… Bu da kilo verememe de büyük engel…

Birde olur olmaz takılmayın her şeye, kafanıza takmayın her şeyi de… Bu dünya da her şeye ne yetişebilir ne de her şeyi tamamlayabilirsiniz. O yüzden biraz serbest bırakın hayatınızı, stres sen yaparsan olur yoksa olmaz…

Öyle oturduğumuz yerde keyfiyyen saatlerce oturmaya da son artık. En fazla sabit yarım saatimiz olsun çok mecburi kalmadıkça (toplantılar, yolculuklar dışında vs.) asla saatlerce yerimizde sabit kalmayalım. Kalkalım gezinelim. Biz hareket etmek için yaratıldık oturmak için değil unutma!

Son olarak günde en az 30 dakika egzersiz yapmayı ihmal etmeyin. Ama benim bir an da bu kadar zamanım yok ki derseniz bölün, 10'ar dakika 3 kere de ama hızlı tempoda sabah öğle akşam özel spor zamanı ayırın kendinize. En iyi egzersiz nedir diye sorarsanız? Yürüyün derim sadece. Zamanla diğerleri buna eşlik eder. Bu metabolizmanızı hızlandıracak, cildinizi canlandıracak ve sizi bambaşka bir kişiye dönüştürecek…

Sevgi ve Muhabbetle,