ABD seçimleri beklediğim şekilde sonuçlandı. Cumhuriyetçi aday Donald Trump Amerika’nın yeni başkanı oldu.

ABD seçimleri beklediğim şekilde sonuçlandı. Cumhuriyetçi aday Donald Trump Amerika’nın yeni başkanı oldu. Amerika, 11 Eylül’den beri ektiği İslam düşmanlığı tohumlarının ve halkına yaşattığı korku ikliminin sonuçlarını kendi evinde yaşayacağı birçok olumsuzlukla görecek artık.

Bu bağlamda, Trump ya da onun gibi aşırı söylemleri olan başka bir adayın seçimleri kazanması ihtimalinin yüksek olduğunu söylemek için çok derin analizler yapmaya gerek yoktu aslında. Mazlum coğrafyalar üzerinde estirdiği terör ve halka yaptığı korku propagandası, seçmeni daha sert kararlar alabilecek bir adaya yönlendireceği görülebiliyordu.

Zaten senato ve kongrede mevcut olan cumhuriyetçi çoğunluğa da sahip olan Trump’ın ne tür icraatlara imza atacağını artık bekleyip göreceğiz. Eğer Trump seçimlerde ısrarla söylediği üzere ülke içine yönelik politikalara ağırlık verirse bu durum ABD dışındaki coğrafyalarda bir nebze rahatlamaya yol açarken, ABD’de yaşayan ırksal ve dinsel olarak farklılık oluşturanlar açısından tam bir kâbusa dönüşebilir.

Daha şimdiden Kanada’ya göç başvuruları tavan yapmış durumda ve başkanlığı devralmasına daha bir buçuk ay varken Trump aleyhtarı gösteriler başladı bile. Bizler açısından ise Clinton yerine Trump’ın seçilmesi sadece gizli ve sinsi olan düşmanın yerine düşmanlığını açıkça belli edecek birinin gelmesinden başka çok da fark etmiyor açıkçası.

Peki acaba ABD Trump ile birlikte köklü bir paradigma değişikliğine gidebilir mi. Dünyaya jandarmalık yapmayı bir süreliğine bırakıp içeriye yönelebilir mi. Buna pek ihtimal vermiyorum. Trump’ın söylemleri ne olursa olsun ABD’yi yöneten lobinin O’nu da yola getireceğini ve ipleri ele alacağını, alamazsa ülkeyi toplumsal ve ekonomik yönden karıştırarak istifaya zorlayabileceğin i ya da Kennedy de olduğu gibi bir suikastla ortadan kaldırmayı deneyebileceğini düşünüyorum. Belki de 11 Eylül benzeri bir olayı bile gerçekleştirebilirler. Çünkü ABD bir süre daha “Lobi”ye lazım.

Kısa vadede baktığımız zaman Trump’ın seçilmesinin Türkiye ve bölgemiz açısından iyi olduğunu düşünüyorum. ABD Trump’ın seçilmesiyle yaşamaya başladığı travmayı atlatana kadar ilgisini içeriye yöneltecektir. Gerçi bu durum bölgemizin iki sinsi düşmanı İsrail ve İngiltere’nin açıktan sahaya çıkması sonucunu da doğurabilir. Yine de bir eksik her zaman iyidir.

Öte yandan Trump’ın seçilmesi ülkemizde hükümet ve halk nezdinde terörist başı Gülen’in iade edilmesiyle ilgili umutları arttırmış görünüyor. Ben buna ihtimal vermiyorum. Gülen meselesi Amerika’daki seçilmiş temsilcilerin çok ötesinde bir olay. Bu mesele Gülen’in başka bir ülkeye iltica etmesiyle ya da ölmesiyle sonuçlanabilir ancak.

ABD kendi ayağına sıktı kısacası. Ektiği rüzgar tohumları fırtına olarak döndü geriye. ABD kısa vadede çalkantılı bir döneme giriyor. Umudumuz odur ki taşıracağı deniz coğrafyamıza ulaşmasın. Bekleyip neler olacağını birlikte göreceğiz.