SSCB ile Suriye arasındaki diplomatik ilişkiler ilk kez 1946 yılında başladı. 1954 yılında Arap milliyetçiliği ve Sosyalist eğilimli Baas Partisi’nin kontrolüne giren Suriye Arap Cumhuriyeti, SSCB’nin Orta Doğu’daki en önemli ortağı haline geldi

2.1. Rusya ile Suriye Arasındaki İlişkilerin Tarihsel Kökenleri

'SSCB ile Suriye arasındaki diplomatik ilişkiler ilk kez 1946 yılında başladı. 1954 yılında Arap milliyetçiliği ve Sosyalist eğilimli Baas Partisi'nin kontrolüne giren Suriye Arap Cumhuriyeti, SSCB'nin Orta Doğu'daki en önemli ortağı haline geldi. Soğuk Savaş atmosferine uygun bir şekilde kurulan özel ilişkiden dolayı Orta Doğu'daki önemli gelişmeler iki ülkeyi her geçen yıl birbirine daha çok yakınlaştırdı. İki ülke arasında askeri işbirliği anlaşmaları imzalandı. Askeri yardımların yanı sıra kalkınma amaçlı ekonomik yardımlar da Suriye'ye akmaya başladı. Gelişen ilişkiler Suriye'yi adeta Moskova'nın uydusu haline getirdi.

1980'li yıllara gelindiğinde Sovyetler Birliği Suriye'nin neredeyse tüm askeri ve ekonomik ihtiyaçlarını karşılayacak duruma gelmişti. Suriye'nin İsrail karşısındaki ve Lübnan'daki pozisyonunu muhafaza etmesinde Moskova her zaman kilit rol oynadı. Suriye de SSCB'nin kendisine olan desteğine her zaman ciddi karşılıklar verdi. Askeri alanda, Suriye ordusunu Sovyet silahlarıyla donatmaktan, binlerce Sovyet askeri uzmanının Suriye ordusunda görev almasına kadar çok geniş bir yelpazede ilişkiler ağı kuruldu. 1980'li yıllarda politik ve ekonomik alanda yaşanan gelişmelerden dolayı SSCB'nin kendi sorunlarına eğilmesi diğer ilişkide olduğu ülkelerle birlikte Suriye ile olan ilişkilerini de olumsuz etkiledi.

Rusya-Suriye ilişkilerinde esas canlanma dönemi Putin'in Rusya'da iktidara gelmesiyle oldu. Putin ile birlikte toparlanma dönemine giren Rus dış politikası Sovyet döneminde ilgi alanına giren ama 1990'larda terk etmek zorunda kaldığı bölgelerle yeniden yakından ilgilenmeye başladı. Rusya'nın geri dönüşleri diye adlandırabileceğimiz bu süreçte Orta Doğu'ya yeniden dönüş için geleneksel olarak iyi ilişkilerin olduğu Suriye'den daha uygun bir yer olamazdı.

Orta Doğu'da varlığını göstermesi açısından Rusya yine eski ve çok iyi bildiği yönteme başvurarak Suriye ile ilişkileri sıkılaştırma yolunu seçti. 16 Nisan 2001'de Suriye Dışişleri Bakanı Faruk Şara Moskova'yı ziyaret etti ve Putin ile görüştü. Diplomatik misyonla Orta Doğu ülkelerini ziyaret eden Y. Primakov Mayıs 2001'de Suriye Devlet Başkanı Beşar Esed'e Putin'in ilişkileri geliştirme mesajını içeren mektubunu ulaştırdı. Temmuz 2003'te RF Dışişleri Bakanı İ. İvanov Şam'ı ziyaretinde ilişkileri yeniden canlandırma isteklerini iletti ve Suriye Devlet Başkanını Moskova'ya davet etti. Beşar Esed, Ocak 2005'te Rusya'ya dört günlük bir resmi ziyaret gerçekleştirdi. Ziyareti son derece olumlu bir havada geçti. En önemli sonucu Suriye'nin çoğu askeri malzeme alımından kaynaklanan 13,4 milyar dolarlık borcunun büyük bir kısmının Moskova tarafından silinmesi oldu. Suriye bunu karşılıksız bırakmadı. Çeçenistan konusuna başından beri Rusya'nın iç sorunu olarak yaklaşan Suriye yönetimi, Ağustos 2008'de yaşanan Rusya-Gürcistan savaşında da açıkça Rusya'dan yana tavır sergileyerek geleneksel ortağına destek oldu. Medvedev'in 10-11 Mayıs 2010'daki ziyaretiyle ilk kez bir Rus devlet başkanı Suriye'ye resmi temaslarda bulundu ki bu ziyaret ilişkilerin ehemmiyetini ortaya koymak anlamında oldukça önemliydi.'