REKTÖRLER KENDİ GÖREVLERİNE BAKSINLAR

Son günlerde İslam dini hakkında olur olmaz çok sözler söylendi.

Eskiden rakı masasını kuranların en çok tartıştıkları şey, dini konulardı.

Şimdi de bakıyorum, rektör koltuğuna oturanların en çok konuştukları şey, dini konular.

İsmini verip reklamını yapmaya gerek yok. Çoğu İslami hassasiyet ve ilimlerden yoksun olan üniversite hocalarının başlarına sarık sarmalarını isteyen bir rektör, yayına hazırladığı bir kitapta “Demokrasinin küfür” olduğunu iddia etti.

Rektörün görevi, başında bulunduğu üniversiteyi; Türkiye’nin en iyi üniversitesi yapmaktır.

Başında bulunduğu üniversiteyi dünyanın en iyi üniversiteleri düzeyine çıkarmaktır.

Rektörlerimiz, İslam dini hakkında fitneye sebep olacak sözler söylüyorlar.

Dini konularda fetvalar vermek, şu veya bu üniversitenin rektörünün işi değildir.

Sayın rektör, kaç makaleniz atıf aldı?

Kaç kitabınız atıf aldı?

Dinden sorumlu olan DİYANET İŞLER BAŞKANLIĞI var.

Rektörlerin işlerini bırakıp, fetvalar vermeleri, yetki zaptından ve boşboğazlıktan başka bir şey değildir.

Biri, çıkıyor: “DEMOKRASİ KÜFÜRDÜR” diyor. Demokrasiyi özümseyen ve benimseyen Müslümanları küfür ile itham ediyor.

Sayın Tayyib Erdoğan demokrasiyle iş başına geldi.

Hükümet demokrasi ile iş başına geldi!

Sayın rektör, daha önceleri rektörler, seçimle iş başına geliyorlardı!

Kim kafir oldu?

Demokrasi niçin küfür olsun?

Ey rektör! Sen demokrasiden ne anlıyorsun? Senin demokrasiden anladığın ne?

Yoksa sen demokrasi küfür diyerek; başkasının Müslümanların üzerinde saltanat kurmalarını, tek adam yönetimini yerleştirmelerini ve her türlü seçimi rafa kaldırmalarına zemin mi hazırlıyorsun???
Diyanet işleri başkanlığına soruyorum: DEMOKRASİ KÜFÜR MÜ?”

Vesselam...