REİS DESTANI

Milletler felaketlerle karşılaşınca kılavuz liderler çıkar ortaya. Liderin iktidar kaybetmesi ya ömrünün bitmesine ya da onu acze düşüren yeni felaketlerin gelmesine bağlıdır. Millî muhayyilelerin kaydedildiği destanlarda açıkça görülür bu gerçek. Destanlarımızdaki karakterimiz, kahramanlık ve haksızlığa tahammülsüzlüktür.

Manas Destanı’nda haksızlık virüsüyle iktidar kavgaları, isyanlar, hainlikler tarihe derstir. Çanakkale Destanı, kahraman millet evlatlarının düşmana Burada ne işiniz var? diye ölüme yürümesiyle doğmadı mı? Burada başlayan Mustafa Kemal liderliği onun ömrünün sonuna kadar sürmedi mi? Bu kahramanlığı 15 Temmuz ihanetinde de göstermedi mi bu büyük milletin evlatları? Lütfen dikkat!

Bizim destan kültürümüzü çok iyi biliyor düşman beyinler ve sosyal mühendislik senaryoları yazıyorlar. 68 kuşağı adıyla ABD emperyalizmi ve haksızlıklara baş kaldıran gençlerin başlattığı sol hareket, devrim yapmak istemedi mi? Ülkücüler, onların karşısına niye çıktı? Vatan millet tehlikede demiyorlar mıydı? Sonları 12 Eylül 1980 darbesi olmadı mı? Darbeci generallerin lideri geçici olarak kurtarıcı görülmedi mi? Halk ona meydanlarda alkış tutup getirdiği anayasayı onaylamadı mı? Sonra da yaptığı zulüm ve haksızlıkları görüp ona tavır koyarcasına Merhum Özal’ı seçmedi mi? Özal’ın da eski siyasetçileri engelleme çabası haksızlığına karşı çıkmadı mı millet? Bu tutumu yüzünden aldığı haksızlık virüsü Özal’ın Anavatan Partisini eritmedi mi? Demirel’in sık sık zaafa uğraması ve iktidarı bırakıp gitmesi, bunalımlar getirmedi mi? Merhum Ecevit, halk gözünde önce terör başını yakalatıp getirdi diye kahramanlaştırılmadı mı? Sonra hasta diye acze düşürülmesi hafızalarımızda değil mi?

2001 kriz felaketi olmasaydı İstanbul Belediyesinden bir Reis lakabı doğar mıydı? Doğmazdı belki ama doğunca onun iktidarına da felaketler getirildi. Reis 16 yıldır iktidarda. Partisini kapatmak için kurulan mahkeme tuzağını ve asker müdahalesini dik duruşuyla yenince girdi milletin gözüne. Olmadı gezi olayları, yolsuzluk tuzakları kurdular şeytanca. Acze düşmedi, millî muhayyilemizdeki kahramanlık duruşunu göstermeyi başardı ve millet gözünde destanlaştı. Kalkınma hareketlerini de sürdürdü sürdürüyor. Millet de yanında durdu kaydediyor muhayyilesine Reis Destanı’nı. Her faninin olduğu gibi hataları da oldu ama sevabı çok diye onları da bağışladı millet. Şimdi de ekonomik saldırılar aldı başını gidiyor ancak esas önemlisi Reis’in başarıyla yürüttüğü millî muhayyilemizin adalet ve kalkınma davasına haksızlık virüsü bulaştırılıyor. Çok acı! Endişeliyim.

Sayın Burhan Kuzu başkanlık sistemiyle halk temayülünün Meclise yansıyacağını iddia ediyordu. STK mensuplarından aldığım yorumlarla onu haklı buldum yazılarımda. Halk temayülünün seçtiği Meclis denetiminde bir başkanlık diyorduk. Lakin ne acı ki listeler yine tepeden. Reis, prensiplerimize uymayanları listelere almadık diyor. Ya o prensiplerin havuzuna yanlış bilgilerle haksızlık virüsü bulaşırsa? Bu virüse panzehir olsun diye 25.Dönem aday adaylığımda rakip değil ekibiz sloganımdı. Listede yer almasak da sahalardaydık hepimiz.

Sayın Ergün Taşçı ile dostluğumuz onun da listede yer alamadığı bu dönemde başladı. 26. Dönem vekilliğini de izledim, benimle olduğu gibi halkla samimi ilgilenişine çok şahit oldum. Hakkında model vekil yazısını yazma ihtiyacı bile hissettim doğrusu. Lakin Ünye ve çevre ilçeleri STK mensuplarının ilgisi var da neticesi yok, bizden sorumlu vekilin de yanına gittiğimizde ders dinliyoruz, kendi yöremizden değil yakınmasıyla karşılaştım. Bu virüs dalga dalga yayılmasın diye kurmaylara ulaşma çabasına giriştim ama başaramadım. Ergün Bey valla ben de ulaşamıyorum dedi. Ulaşma durumunu 2.sıraya gelmesinden kamuoyunun vicdanına bırakıyorum. Defalarca aradım Ordu Teşkilatımı, yine sonuç alamadım. Bu dönem, davama aday olmadan daha iyi hizmet edeceğimi düşündüm. Teşkilatıma da yazar olarak üstüme düşen var mı diye sordum.

Listeler açıklandı, şoktayım. Ünye ve çevresinin adayı son sırada ve konuştuklarım arasında tanıyan da yok! İnfial kol geziyor. Nereden ve nasıl bulaştı bu ulaşılmazlık virüsü Ak Parti kurmaylarına? Samsun’da da 2002 seçimlerinde 7.sıradan seçilerek tarih yazan Sayın Mehmet Kurt’un oğlu listede yok! Kimse kusura bakmasın, Halkın Sesi Partisi falan kurmadım ama ilgi görmese de çabam halkın sesine fikir adamı olabilmek! O sesi duyup duyurabilecek yörenin temayülü aday kimse onunlayım. Ancak dilerim ki liste başındaki saygınlığı tartışılmaz Sayın Dr.Şenel Yediyıldız zamanla bu ulaşılmazlık ve doğurduğu haksızlık virüsüne ilaç olsun.

Ulaşılmaz kurmaylara da son sözüm şu: Reis Destanı’na kıymayın efendiler!