Pusu kültürü

Pusu, düşmanı ortadan kaldırmak içindir ve insanlığın tarih boyunca süregelen kültürüdür. Sayın Devlet Bahçeli, grup konuşmasında bizde yok diyor. Doğru değil. Var oldu olalı insanlar düşmanını, rakibini, karşıtını yok etmek için akla hayale gelmeyen pusular, hileler kurmuşlardır. Manas Destanı okunursa burada görülür pusular, hileler, ihanetler…

Almambet kimdir? Çinli Esen Han’a kızıp Manas adına kendi milletine pusular kurmuş komutan değil midir? Yine aynı destanda kendi komutanlarının hileleri, tuzaklarıyla boğuşmamış mıdır Manas? Közkaman denilen soydaşı, yaptığı dalkavukluklarla en yakını gibi gözüküp onu az kalsın zehirlemiyor muydu? Günümüzde de içimizden bize düşmanlık etmek için kullanılanlar yok mu? Onların devlete sızma ve terör faaliyetleri kendiliğinden mi oluyor?

Devlet adamlığına soyunanlara tavsiyem destan döneminden günümüze uzanan tarihi iyi okusunlar. Günümüz Közkamanlarını böylece anlayabilirler ancak.

Kendi tarihimizi de başka milletlerin tarihini de okumalıyız. O zaman insandaki milletlere göre değişmez özellikleri daha iyi kavrarız. Boş konuşmamak, isabetli karar vermek için yaşananlardan ders almanın gereği budur.

Atatürk, 10.Yıl Nutkunda, “Milletimin hakkımdaki itimadını sarsacak bir isabetsizliğe uğramadım.” diyebildi göğsünü gere gere. Dün de bugün de bütün dünya saygıyla eğiliyor önünde. Yazık ki cumhuriyet tarihi boyunca böyle diyebilen devlet adamıyla karşılaşamadık.

Dikkat edin siyasî konuşmalara: Dün dediğini bugün çürütüyor siyasetçiler. Sosyal medyada da açıkça elden ele yayılıyor bütün bu çelişkili konuşmalar. Milletin itimadı sarsılıyor böylece. Atatürk’e duyulan özlemin sevgi seline dönüşmesi ders olmalı kedilerine. Aklın ve bilimin ışığında kanıta dayalı olmayan konuşmalar ve gereksiz hamaset son bulmalı artık.

Dünya milletleri kendi çıkarları için nice pusular kurdu, kuruyor, kuracak birbirine. Kimsenin çilesi de kimseyi ilgilendirmiyor. Bizi zayıf düşürmek için içimizden düşmanlar bulup akla hayale sığmayan düşmanlıklar körüklemek için bundan sonra ne tür tuzaklar kurulacak kim bilir? Geçmişte bizi pusu kültürüyle yok etmek isteyenlerle aynı kültürü geliştirerek mücadele ettik. Edebiyatımızda bile var akılla, kurnazlıkla hile ve pusuyla düşmanı alt etmek. Dede Korkut Hikâyesi Basat’ın Tepegözü Öldürmesi bu kültürün simgesi gibidir. Kurtuluş savaşında bize ne tuzaklar kurulmuştu! Tuzakları tuzaklarla bozmadık mı?

Şimdi de pusu kültürünü sürekli geliştiren küresel egemen güçlerin elinde inim inim inlememek için bu gücümüzü yeniden kazanmalıyız. Birbirimize düşme kültürünü yok edip bize pusu kuranlara aynıyla karşılık verebilmeliyiz onların organizesi iç pusulara düşmeden.