PLASTİK POŞET DEMAGOJİSİ

Yasama organı dâhil herkes demagoji yapmasın!

Son günlerde adını kitle iletişim araçlarından sık sık duyduğumuz ücretli poşet haberlerine şaşırdım doğrusu. Mevcut iktidarda sanki böyle bir mevzuat yokmuş gibi TV kanallarında şov yapıp duruyor TBMM Yasa fabrikasına çevirdiler.

Hele o çevreciyim diye geçinen sözde bilim adamlarının suskunluğu beni şaşırtmıyor değil.

İŞİN ASLI ŞÖYLE:

“Türkiye’de Atık Yönetimi ve Finansmanı” adındaki kitap 2005 Tarihinde tarafımdan yazılmış ve yayınlanmıştır.

Ambalaj Atıklarının Kontrolü hakkındaki Yönetmelikte Üreticinin, tüketicinin ve Belediyenin sorumlulukları başlığı altındaki maddelerde bunlar derpiş edilmiştir.

Buna Altın Üçgen denilmektedir!

Geri dönüşüm söz konusu olduğunda belediye-vatandaş-sanayi üçgeni önem kazanıyor. Sağlıklı ve verimli geri dönüşüm için çöplerin kaynağında (evde, okulda, işyerinde vs.) ayrılması, toplanması ve geri dönüşüm yapılacağı sanayi kuruluşlarına ulaştırılması gerekli. Çöpe atılan geri kazanılabilir atıkların (ekmek, cam, plastik, kâğıt, karton, metal, tekstil) çöpten ayrı olarak biriktirilmesi konusunda tek tek bireylere, bu çöplerin ayrı toplanması konusunda belediyelere, ayrı toplanan çöplerin cinslerine göre ayrılarak geri dönüştürülmesinde de sanayi kuruluşlarına önemli sorumluluklar düşüyor.

Bu konuda bazı somut örnekler vermek istiyorum:

Konu sadece marketlerde bitmiyor, önce bu konuda ailelerin eğitilmesi ve bu hususta ilköğretim okullarında ders olarak okutulması gerekiyor.

Örnek!

1-Plastik

Ülkemizde plastik sanayi sektörüne kayıtlı 5 bin 132 adet firma mevcuttur.2018 yılı içerisinde 9 milyon tonu aşan toplam üretimi, 35 milyar dolarlık cirosu gerçekleşmiş olup

Yüzlerce değişik türde mamuller üretilmiştir.Türkiye’de 20 milyon civarında hane vardır. Her hanenin haftada 5 adet plastik torba kullandığı varsayılsa tüm ülkede haftada 100 milyon adet, yılda 5 milyar 200 milyon adede yakın plastik torba kullanıldığı ortaya çıkar.

Bu kadar plastik torba ne oluyor?

Bunların % 36’sı yani 1 milyon 297 bin 80 kg. toplatılarak geri dönüşüme gönderilmiş, diğer % 64 oranındaki 2 milyon 306 bin 920 kg. civarında plastik atıkları toplanılmadan belediye çöplüklerine veya gelişigüzel yerlere atılmıştır.

Plastik torbaların yok edilmesi için çöplüklerde yakılması halinde çıkan gazlar zehirli petro-polimerler oluşarak kanser hastalıklarına sebep olmaktadır. Eğer plastik atıkların tamamı toplanmış olsaydı; toplam 2 milyar 522 milyon 100 bin TL Ekonomimize katkı sağlamış olacaktı. Ancak bunun % 36’sı geri dönüşümü yapılmıştır. Kalan % 64’lük geri dönüşümü yapılmayan plastik atıklardaki parasal kaybımızın toplam tutarı: 1 milyar 614 milyon 844 bin TL’dir.

Bir kişinin bir sene içerisinde 345 değişik nesneyi kullandığı düşünülürse; 365 günde bilinçsizce tüketilen ve geri dönüştürülemeyen nesnelerin ekonomik bedellerini bir ömürle çarptığınız zaman, parasal kayıp ve tabiatın tahribat boyutunu siz düşünün artık!

Örnek!

2-Ayakkabılar

Türkiye, 81 milyonu aşan nüfusu ile ayakkabı sektöründe Avrupa’nın 3. dünyanın da 9. sırasında yerini almıştır. Ülkemizde 2017 yılsonu itibariyle 235 milyon çift yerli ayakkabı üretimi gerçekleşmiş, yabancı marka olarak 38 milyon çift ayakkabı ithal edilmiştir. Böylece ayakkabı pazar büyüklüğü 3 milyar dolar seviyesine yükselmiştir.

283 milyon çift ayakkabının 150 milyon çiftini kundura ve bot, 100 milyon çift terlik ile sandalet, Spor ayakkabıları 35.milyon çizme ve iş ayakkabıları teşkil etmekte, üretilen bu ayakkabı ve terliklerin % 65’ini bayanlar, % 35’ini erkekler kullanmaktadır. Dolayısıyla eskiyen bu ayakkabılarımızı, kullanım sonrası atmayarak geri dönüşümü yapılabilmelidir.

Kullanım sonrası lastik ayakkabı tabanı olarak yeniden dönüşüm yapılması halinde yılda 250 milyon çift ayakkabının geri dönüşümü, ayakkabının tanesi 250 gr. geldiği kabul edilirse; 62 bin 500 ton hurda demektir ki tonu 150 dolardan alıcı bulan bu maddenin çöpe atılması halinde yıllık ekonomik kaybımız toplam 9 milyon 375 bin dolara tekabül etmektedir.

Örnek!

  1. Ekmek

Ülkemizde her yıl yaklaşık 44 milyar adet ekmek üretilmektedir. Bu ekmeklerin % 16’sı evlerde, geri kalan kısmı özel ve resmî kurumlar, okul, askerî yemekhane ve öğrenci yurtları, oteller ve restoranlarda tüketilmektedir.

Türkiye nüfusunun büyük çoğunluğu dar gelirli ve kalabalık ailelerden oluşmaktadır. Maalesef ülkemizde ucuz ekmek alabilmek için Belediye Halk Ekmek satış büfeleri önündeki ekmek kuyruklarında uzun süre sıra beklerken ölen insan manzaraları yaşanıyor. Acaba bunda, varlıklı insanların hiç mi sorumlulukları yoktur demeden geçemeyeceğim.

Evde, işyerinde, vs. nerede olursak olalım tek veya toplu halde yediğimiz yemek artıkları oluştuğu zaman sofrayı kaldırmadan aç insanlarla paylaşalım, onlar da yesinler! Eğer küflenmiş olan ekmekler varsa, onları da ambalajlayıp değerlendirmek amacıyla, hayvan yem sanayi katkı maddesi olarak ekmek geri dönüşümü yapan Şefkat Derneği İktisadi İşletmesi yetkilileri ile irtibata geçmenizi öneririm.

Türk halkı her yıl ekmeğe 7 milyar dolar para ödüyor, günde 12 milyon adet ekmek israf edilerek bir yılda 700 milyon doları çöpe atmaya hakkımızın ve lüksümüzün olmadığını bilmek zorundayız.

Örnek!

  1. Kâğıt

Türkiye’de 20 milyon civarında ilk ve orta öğretim öğrencisi bulunmakta, buna üniversite öğrencileri de eklendiğinde toplam rakam 23 milyonu bulmaktadır. Sivil ve resmi kurumlar olmak üzere Türkiye’de genel kırtasiye pazarı 1,2 milyar eurodur.

Bunun % 35’ini okulla ilgili, % 65’ini de ofis veya işyerleriyle ilgili giderler meydana getirmektedir. Bir işyerinde her çalışan personel, yılda 80 kg. kâğıt kullanıp atmaktadır.

2008 yılı sonu itibariyle Türkiye’de 4 milyon 384 bin 869 ton kâğıt tüketilmiştir. Bunun 1.6 milyon tonu, hurda kâğıt olarak yeniden sanayiye hammadde olarak dönüşümü yapılmıştır. Hurda kâğıdın beher ton satış fiyatı cins ve kalitelerine göre, 230 TL ile 400 TL arasında değişmekte, ancak ortalama baz alındığında birim ton satış fiyatı 138 dolar civarında olmaktadır. Ülkemizde atık kâğıtların sadece % 43’ü geri dönüşüme gönderiliyor, diğer % 57’si ise maalesef çöpe gidiyor.

Tamamı geri dönüşüm yapılsaydı, ülke ekonomisine 605 milyon 111 bin 922 dolar katkısı olacaktı.

Geri dönüşen atık kâğıdın ekonomik değeri, 260 milyon 205.762 dolardır.

Çöpe atılan kâğıdın ekonomik değeri ise, 344 milyon 906.160 dolardır.