PKK VE FETÖ ‘HAYIR’ DİYOR, AMA... 


Bazı televizyonlar ve gazetelerde referanduma ilişkin anket sonuçlarının Sayın Cumhurbaşkanının istediği ölçüde olmadığına, hatta kötü olduğuna dair haberler var.

Bu haberler asparagas olmayıp ellerinde elbette bazı veriler bulunmaktadır.

Gerçekten de halkın nabzını tuttuğunuzda meselenin bıçak sırtında olduğu görülmektedir.

Zaten, cumhurbaşkanı da yaptığı son konuşmada bu konuya işaret ederek anket sonuçlarının bekledikleri gibi olmadığını belirtmiştir.

Anket sonuçlarının böyle olmasında Cumhurbaşkanın da belirttiği gibi kendisinin ve Bahçeli'nin henüz sahaya inmemesinin etkisi büyüktür.

Cumhurbaşkanının sahaya inmesi elbette gönül okşayacaktır.

Ama tam da burada bir başka tehlike de durmaktadır. Cumhurbaşkanı sahaya inse de cumhurbaşkanından başka sahaya inecekler de var. Sahaya inecek olan partililer, Belediye başkanları, hatta hatta milletvekilleri içerisinde FETÖ yanlısı kişiler var ise, ki muhtemelen var; bu durum cumhurbaşkanının bütün emeğini tehlike altına sokacaktır.

Onların kendilerinden “Evet” oyu istemesini halk nasıl kabullenecektir? Kabullenmeyecektir…

Devlet büyükleri PKK ve FETÖ'nün “Hayır” dediğini söylüyor. Ama bizim karşımıza çıkan adamın da bir FETÖ yanlısı olduğunu biliyorsak bizden istenen “Evet”in ne kadar samimi bir “Evet” olduğuna nasıl ikna olacağız.

PKK ve FETÖ “Hayır” diyor ama bizden “Evet” oyu isteyen de Fetöcü…

Bu ne yaman çelişki…

Adam bizden “Evet” oyu isteyecek ama kendisi perdenin arkasına geçip sandıkla yüzyüze geldiğinde “Hayır” oyunu basacak?

Vatandaş gazetelerde sosyal medya da yazılıp çizilenlerden rahatsız.

Çünkü çok açık bir şekilde FETÖ ile bağı olan üst düzey bürokrat idareci ve siyasilerden bahsediliyor. Bunların adları yazılıp fotoğrafları bile basılıyor.

Bu yazılıp çizilenler eğer doğruysa ilgililerin derhal gereğini yerine getirmesi gerekmektedir.

Eğer doğru değilse o zaman bu yayınları durdurma yasağı getirsinler. Bunları yazıp çizenlere dava açsınlar.

Sosyal medyada, gazetelerde konu edilen kişi ve olaylar üzerine gidilmeden 16 Nisan'a varılması beklenen “Evet” sonucunu tehlikeye sokacaktır.

Ben bunu halkın ta göbeğinden yazıyorum…