Covid-19 salgınının çok büyük zararlarının yanında çok önemli faydaları da olmuştur. Bunlardan biri de düğünlerin masrafını düşürmesi evlilikleri bir nebze olsa da kolaylaştırmasıdır.

Covid-19 salgınının çok büyük zararlarının yanında çok önemli faydaları da olmuştur. Bunlardan biri de düğünlerin masrafını düşürmesi evlilikleri bir nebze olsa da kolaylaştırmasıdır.

Peygamber Efendimiz(s.a.v.)'in, 'Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız…' Hadisi Şerifleri mucibince kolaylaştırılması gereken en önemli işlerden birisi de evliliktir.

Maalesef, bu olumsuz gelişmelere rağmen evlilikler kolaylaştırılacağı yerde her geçen gün zorlaştırılmaktadır.

Evliliği zorlaştıran sosyo-ekonomik sebeplerden bir tanesi de abartılı, yüksek masraflı düğünlerdir. Yetmiyormuş gibi yeni adetlerle daha da zorlaştırılmaktadır.

Düğün dediğin sade, masrafsız olmalıdır. Aslında düğüne bile gerek olmadan aile çevresinde sade bir törenle evlilik gerçekleştirilmelidir.

Hele hele eşya ve takıda aşırıya kaçılmaktan kaçınılmalı tarafların mali durumları dikkate alınmalıdır.

Evlilikten önce Müslüman aileler MEHİR'in ne olduğuna bir bakmalı veya bir bilene sormalıdır.

-Evlenen gençler ve ailelerinin aşırı borçlanmasının sıkıntısını kim çekecek?

Önceki yazımda üzerinde durduğum boşanmaların çığırından çıkmasının nedenlerinden biri de bu kontrolsüz harcamaların meydana getirdiği içinden çıkılmaz sorunlardır.

Takılan takıların çoğunun düğünden bir hafta sonra satıldığını sık sık duymaktayız. Tabi o para tüm borçları karşılıyor mu onu bilemem!

Eskiden bir nişan bir de düğünde masraf yapılıyordu şimdi ise; harcamalar söz kesimiyle başlıyor, nişana salon tut, kınaya salon tut, düğüne daha büyük salon tut; tut Allah'ım tut; yetmedi bir de çetnevir!

Masraf üstüne masraf; borç üstüne borç!

Düğün sonrası kavgalar başlıyor, evlilikler nerdeyse ilk aylarında bitiyor.

-Söylediklerim yalan mı?

Toplum olarak şu gösteriş merakından bir türlü kurtulamadık. Her şey gösteriş üzerine kurgulanmış; evlenenlerin evlilik sonrası yaşayacağı sıkıntıları düşünen yok!

Durumu iyi olanın ikramda bulunmasına diyeceğimiz bir şey olamaz; ancak, abartmaya da hiç gerek yok!

Bizim Konya'nın klasik düğün yemeğine bir bakalım; hem israf hem masraf hem de yiyenlere zarar; ayrıca da günah!

Pirinçli yoğurt çorbasıyla başlanıyor; arkasından etli pilav, irmik helvası, etli pilav, bamya çorbası, etli pilav yetmedi zerde tatlısı; ekmek ve içecekler hariç!

İnsanlar tıka basa yiyorlar yiyorlar karınları doyuyor, gözleri doymuyor; birbirlerine bakıp bir etli pilav daha istiyorlar!

Dikkat ediniz gelen son pilav iki didiklenip kalıyor. Ondan sonra çöpe, bu büyük günah değil mi?

-O konvoylara ve konvoylarda çalınan kornalara ne demeli?

Pandemi sürecinde kesilmişti bugünlerde yine korno sesleri duymaya başladık.

Kimsenin kimseyi rahatsız etme hakkı olmamalı; bu kul hakkı ihlaline de sebebiyet vermektedir.

Zaten şehirlerimizde trafik kalabalık bir de üstüne düğün konvoyları. Trafiği yoğunlaştırmanın yanında kazalara da sebebiyet vermektedirler.

Öyle zaman oluyor üç dört tane düğün konvoyu karşı karşıya geliyor; tam bir karmaşa!

İl Güvenlik Kurulu düğün konvoylarını şehir içinde yasaklayarak bu kargaşaya bir son vermelidir.

Unuttum bir de takılar var. Bizim buralarda takı anonsu pek yoktur. Ne ilkel bir gelenek; tam bir görgüsüzlük!

İnanın, gök görmedik zenginlerin düğünlerinde takılan eşek yükü takıları görünce utanıyorum!

Belki bunu sosyal yardımlaşma gibi görebilirsiniz; ancak, bu gösterişten başka bir şey değil; yardım yapmak isteyen bir zarfa koyar yardım eder. Kaldı ki, bu takılar fakire değil, zengine takılıyor.

Düğünlerde Müslüman kadın ve erkeklerin birlikte oynamaları ayrıca üzerinde durulması gereken çok düşündürücü bir konudur.

Bu durumun İslam'a göre ne ifade ettiğini öğrenin; öğrendikten sonra da cesaretiniz varsa oynamaya devam edin!

Sonuç olarak; evliliği zorlaştıracak her ne varsa ister gelenek ister başka etkenler ortadan kaldırılmalı; evlilikler kolaylaştırılmalıdır.