ÖZLEDİM

Eskiden giydiğimiz lastik ayakkabıların;

Delik uçlarından içeriye sızan su;

Parmaklarımızı ayazda sızlatırdı.

Şimdi o ayazları özledim;

Lastik ayakkabılarımla.

Her biri mütevekkil,

Ve tertemiz esnafı gördükçe:

Rehavet çürütürmüş insanı,

Anladım.

İnsanın derdi olmalı;

Davası gibi.

Diri olması için;

Derdi ve davası olmalıymış;

Anladım.

Liseye giderken “tinal” sobamızda;

Sabahleyin sırayla yakardık yurtta.

Sabahın keskin ayazından korunmak için;

Etrafında çepeçevre sarardık;

Kendini zor ısıtan sobayla birlikte;

Üşümeyi özledim.

Rehavetin getirdiği çürümüşlüğü gördükçe;

Lastik ayakkabılı dönemin;

Pırıl pırıl duruluğunu özledim.

Eli temiz, yüzü temiz ve gönlü temiz;

İnsanlar vardı önceden.

Tertemiz simaları ve dizi yamalıklı;

Pantolonlarıyla burcu burcuydular.

Ezan-ı Muhammedî okununca;

Camiye koşan;

Eli öpülesi insanları özledim.