Örgütün legal görünümlü yapısı 1

FETÖ'nün ana yapısını “eğitim sektörü” oluşturmaktadır.

Bunlar, özel okullar, yurtlar, dershaneler ve üniversitelerden oluşmaktadır.

Öğrenci evleri de örgütün eğitim alanındaki faaliyet yerlerinden bir diğeridir.

Örgüt, hemen herkes tarafından bilinen yüzlerce;

Eğitim kurumu (dershaneler, okullar, üniversiteler vb),

Sivil toplum kuruluşları (dernekler, vakıflar, sendikalar, vb.),

Ekonomik kuruluşları (İpek-Koza, Kaynak Holding, Bank Asya vb.),

Medya organları (gazeteler, dergiler, televizyon kanalları, radyolar, internet siteleri vb.),

Sağlık kuruluşları (Şifa, Sema Hastaneleri, Üniversite Hastaneleri vb.) legal yapı içerisinde yer almaktadır.

Bunlar yapının görünen yüzüdürler.

Örgütün tüm legal yapılanmalarının her birinin birer sorumlusu olmakla birlikte bunların tamamının bağlı olduğu yapı “Türkiye Mütevellisi'dir.

Türkiye Mütevellisindeki şahıslar, FETÖ içerisinde kendisini ispatlamış ve yıllardır FETÖ içerisinde bulunan, Fetullah Gülen tarafından şahsen tanınan ve uzun yıllara dayalı bir geçmişi olan şahıslardır.

Örgütün, Türkiye Mütevellisi içerisinde bulunan şahısların yaş ortalaması ellinin üzerindedir.

Türkiye Mütevellisindeki şahısları yönlendiren ise doğrudan Fetullah Gülen'dir.

Kaynak Holding yöneticileri, örgütün okul yurt, dershane ve üniversitelerini de yönetmektedir.

Başta eğitim kurumları ve medya organları olmak üzere FETÖ'nün legal kurum ve kuruluşları, örgütün finans kaynağı olma özelliğine ek olarak, halk içerisinde taban kazanmak ve algı operasyonu yapmak amacıyla kullanılan en önemli araçlar arasında yer almaktadırlar.

Legal kurumlar, birbirleriyle uyum içerisinde hareket etmekte ve devamlı olarak birbirlerine destek sağlamaktadırlar.

Örgüt için büyük bir öneme sahip olan eğitim kurumları bir merkezden gelen emir ve talimatlarla yönetilmektedir. (Deliller-36 Kls. 7 Nolu Delil: KOM Raporu: Okullar, Yurtlar, Dershane ve Üniversiteler)

Kamu kurum kuruluşlarına illegal biçimde yerleştirilmiş ve yuvalanmış FETÖ mensupları, tehlikeli hareketleri nedeniyle idarenin takdir yetkisiyle görev yerleri değiştirilmektedir.

Bazen suç işleyenler hakkında bir soruşturma açılmaktadır.

FETÖ'nün kuruluşları arasında yer alan medya organlarının ve STK'lar, FETÖ mensuplarını destekleyen ortak açıklamalarda bulunmaktadır.

Sırf bu durum bile FETÖ'nün ne kadar örgütlü bir biçimde hareket ettiğini ortaya koymaktadır.

Dershane, yurt, okul ve bağlı şirketlerin para trafiklerinin incelenmesinde, 108 şirketin ve 341 gerçek ve tüzel kişinin yurt dışındaki örgüte ait kuruluşlara havale işlemi gerçekleştirdiği tespit edilmiştir. (Deliller-36 Kls. 7 Nolu Delil: KOM Raporu: Okullar, Yurtlar, Dershane ve Üniversiteler)

Gazeteciler Yazarlar Vakfı Başkanı Mustafa Yeşil'in, FETÖ'nün illegal yapılanması içerisinde bir dönem İzmir İl İmamı olarak görev yaptığı hususu göz önüne alındığında, FETÖ'nün legal ve illegal yapısının ne denli iç içe olduğu ortaya çıkmaktadır.

FETÖ, sayıları yüzleri aşan söz konusu kurum ve kuruluşları aracılığıyla ülke içerisinde devletten sonra gelen en organize yapıdır.

Resmi olarak gözüken 50.000'in üzerindeki çalışanıyla, devletten sonra gelen en büyük işverenlerden biridir.

Hatta bazı yerlerde devletin dahi önüne geçme gayretinde oldukları söylenebilir.

FETÖ, yakın zamana kadar, yukarıda belirtildiği üzere devletiyle barışık, her kesimle uyumlu bir politika izlemiş ve bunları yaparken “hizmet” saikiyle hareket eden, hoşgörüyü esas almış bir gönüllüler hareketi olduğu imajını vermiştir.

Bu nedenle gerek devlet içerinde gerekse özel sektörün her alanında kendisine yer bulmuş, devletin her kademesinden takdir ve destek görmüştür.

Ancak son dönemde yaşanan gelişmeler, FETÖ'nün göstermiş olduğu bu uyumun, menfaat gereği sergilenmiş bir hareket olduğunu ortaya koymuştur.

FETÖ, menfaatlerini gözetirken daha büyük olan menfaatinin peşinden gitmiş, yeri geldiğinde küçük menfaatlerini göz ardı etmiştir.

Yurt dışında ise örgüt her zaman için uluslararası güç dengelerini gözetmiştir.

Türkiye'nin milli dış veya iç politikalarıyla ters düşmekten bile çekinmemiştir.

İsrail'le yaşanan Mavi Marmara olayında, Fetullah Gülen'in İsrail'i destekler mahiyette yaptığı açıklama, Rusya'nın uçağının düşürülmesi üzerine Rusya'yı desteklemesi, yabancı ülkelerde Türkiye aleyhine lobi faaliyetleri başlatması, AB'de Türkiye karşıtı gruplara destek sağlayıp bilgi vermesi, terör örgütleriyle birlik olup protesto yapması bu durumu açıkça ortaya koymaktadır.

FETÖ'nün 2007 yılı itibarıyla İstanbul İl İmamı olan ve akabinde Kenya Ülke Sorumlusu olarak atanan Ahmet Kara, ABD Başkanı George W. Bush'tan 20.01.2009 günü görevi devir alan Barack Obama'nın yemin törenine davet edilen şahıslar arasında yer almıştır.

Söz konusu davet, Ahmet Kara'nın Fetullah Gülen'in talimatı doğrultusunda B. Obama'nın başkan adayı olmasıyla birlikte, Kenya'da yaşayan ailesiyle ilgilenmesi, akrabalarının çocuklarını gruba ait okula ücretsiz kabul etmesi ve aile fertleriyle iyi ilişkiler tesis etmesinin sonucu olarak gerçekleşmiştir.

Bu durum dahi FETÖ'nün uluslararası ilişkileri, siyasi dengeleri ve ileriye dönük menfaatlerini ne ölçüde gözettiğinin önemli bir ispatıdır.

ABD genelinde FETÖ'ye bağlı olarak faaliyet gösteren yaklaşık 165-170 tane kuruluş bulunmaktadır.

Bu kuruluşlar; dernek, kültür merkezi, düşünce kuruluşu, eğitim teşekkülü veya özel okul şeklinde teşkil edilmişlerdir.