Dünya insanlık tarihi bir kenara barbarlık tarihi dahi böylesine edepsiz, böylesine ahlaksız, böylesine pespaye, böylesine hadsiz, haksız ve hukuksuz bir beyanata şahit midir? Doğrusu zerre kadar ihtimal vermemekteyim.

Dünya insanlık tarihi bir kenara barbarlık tarihi dahi böylesine edepsiz, böylesine ahlaksız, böylesine pespaye, böylesine hadsiz, haksız ve hukuksuz bir beyanata şahit midir? Doğrusu zerre kadar ihtimal vermemekteyim.

Tüm kafkasya'dan tutun da Karadeniz havzasına varıncaya kadar bir çok ülkeyi ilhak ve işgal eden, koca bir havzayı terörize eden bir ülke, sınır bölgemizde ve üstelik bir de ülkemizin beka sorununun tam orta yerine denk gelen böylesi hayati bir konu için bizim nerede olmamız gerektiğini tayin edecek öyle mi ?

Bizim, Suriye politikamız ve burada ki hatalar, yanlışlar, yanılgılar ve aksamalar bir kenara Soçi ve Astana mutabakatına göre gözlem noktaları tayin eden Türkiye, gelinen noktada olmaması gereken bir yerde diye lanse edilmesi, en hafif tabirle kendi mutabakatına dahi mutabık kalmayan aşağılık bir tavrın kendisidir.

Tabirin ne denli kaba, çirkin, hadsiz ve hukuksuz olduğunu bilmelerinden kaynaklı, Türkiye ordusunun kayıplarının hemen sonrası rejime yapılan baskı gibi bir başka ucube ve çelişik ifadeyi de eklemlemeyi de unutmamışlar.

Rusya'nın buralara müdahil olduğu sürecin haklılığı ve yasallığı bir kenara geldiği ve müdahil olduğu süreçten bu yana tüm Suriye'nin kan gölüne dönmüşlüğü görmemezlikten ve duymamazlıktan gelinecek bir durum değildir.

Adeta kendi kaderine terk edilmiş olan Suriye, geri plan da binbir türlü ahlaksız ve kirli ellerin müdahalesinden de azade tutulmamış ve bahsini yaptığımız kaos her geçen gün daha bir harlanmıştır. Şeytanın dahi haya ettiği bu girişimler sonucu mevcut facia durumuna dönüşen Suriye, geleceğinin de kestirilebilir olasılığı da hepten ortadan kalkmış durumdadır.

Bütün bu muammanın her anlam da ve bütün boyutları ile gerek direk ve gerekse dolayı en somut ve en can alıcı şekilde etkisi altına aldığı ilk ve tek ülke Türkiye'dir. Gelinen bu noktadan sonra istense dahi olayın dışında kalınması mümkün olmayan Suriye adil, ahlaklı, insani ve kalıcı bir NATO müdahalesine şiddetle gereksinim duymaktadır.

Hem Rusya ve hem de İran'ın siyasi, emperyal ve mezhepçi yaklaşımlarında ki itici ton, artık absorbe edilebilir düzeyi çoktan aşmış boyuttadır. Bu çirkin ve aşağılık hesaplar dolayısıyla NATO, bu çirkin oyunu hukuk, adalet ve insan hakları çerçevesinde ele alarak bozmak zorunda olduğunun son zaman dilimindedir.

Yüreğimiz yanıyor

Kaç zamandır elleri yüreklerinde olan analar ve babalar olarak gece aldığımız haber sonrası yüreklerimiz yanmış ciğerlerimiz dağlanmıştır. Ana kuzuları, vatan evlatları, gececik çocuklarımız bu aşağılık oyunların kınalı şehitleri olmuşlardır.

Bütün bu olayların ve gelinen noktanın ana sorumlusu olan Rusya ve İran, güvenilebilir ve çalışılabilir bir ülke olmanın çok uzaklarına savrulmuşlardır. Aslın da bu tespiti çok daha evvelden yapacak ve dolayısıyla da ona göre bir tavır, tutum ve uygulama yapmamıza salık verecek önemli, anlamlı ve ciddi bir tecrübemizin de olmasına rağmen dikkat edilmemiş olması da azımsanır bir hata değildir.

Bu denli büyük kayıplar vermiş olmamıza, yüreklerimizin yanmış ve ciğerlerimizin dağlanmış olmasına rağmen hala ve inatla sağduyu, sükûnet ve akılcı bir yaklaşım ile diplomasi öncelenmeli ve daha fazla büyümesine engel olabilecek bütün yol ve enstürmanlar kullanılmalı ve sonuna kadar zorlanmalıdır.

Bütün bu yaşanılanların bir başka acı bakiyesinin de teknolojik olarak almamız gereken önemli, anlamlı ve acil bir yolumuzun var olduğu gerçekliğidir. Kendi hava savunma sistemini ve kendi uçaklarını üreten, kullanan ve pazarlayan bir ülke olmamız gerektiğinin aciliyet, anlam ve önemi kendisini bir kez daha ve üstelik ciğerlerimize kadar dayatmış durumdadır.

Hülasa

Geldiğimiz ve içerisinde bulunduğumuz bu süreç birliğin, dirliğin ve tek yürek olmamız gerektiği bir süreçtir. Elbette söylenecek, itiraz edecek ve şerh koyacak haklı durumlarımızın varlığı bilinen bir vakıadır. Ancak, bütün bu itirazlarımızı yutkunma ve birilerinin ekmeğine yağ sürme alçaklığına ameliye işlemine uşaklık yapmak gibi bir başka risk taşıdığının da altını çizmek istiyorum.

Ya Rab !

Şehitlerimize rahmet eyle, yaralı evlatlarımızı bizlere bağışla, yüreklerine kor düşen analarımıza, babalarımızı, bacı, gardaş, evlatlarımıza sabır, sükünet ve güç yağdır. Bizi bağışla, bize dayanacak güç ver . senin herşeye gücün yeter…