O mâlum, mâhud, mel’un, menfur gazete laikçilik, İslam düşmanlığı,
Kur’an ahkâmı ve Şeriat karşıtlığı, Ümmet yıkıcılığı, ahlak
tahribatı, darbecilik, yabancılaştırma, saptırma, Türkiye’yi
magazinleştirme, yığınları sersemletme, Darvincilik-Evrimcilik ve
daha nice saptırıcı konularda uzun yıllar boyunca Tağut’un ve
Deccal’ın yayın organı gibi çalışmış ve büyük tahribat
yapmıştır.
O gazete, vesayetçi egemen azınlığın yarı resmî organı
olmuştur.
O gazete Türkiye Müslümanlarının temel hakları ve hürriyetlerini
savunmamış, aksine onların kısıtlanmasını ve kullandırılmamasını
istemiştir.
O gazete kesinlikle demokrat değildir, Dönme demokrasisi
yandaşıdır.
O gazete 1923’te kurulan gerçek Cumhuriyetin en büyük düşmanı
olmuştur.
O gazete egemen azınlığın sesi olmuştur.
Müslüman kadınların iffet ve haysiyetlerine riayet etmemiş;
açıklığı saçıklığı fuhşu teşvik etmiş, toplumun temelini oluşturan
aileyi sarsmış ve yıkmıştır.
Japonların kendi millî yazılarıyla çok ilerlediğini görmezlikten
gelmiş, bin yıllık millî yazımızı dışlamış, Latin/Frenk yazısını
Türk yazısı olarak benimsemiştir.
Türkiye’nin şapka ile kalkınıp muasır medeniyet seviyesine hızla
yükseleceğini savunmuş; dünyanın şapkayı terk etmesine rağmen
şapkacılıkta inatla diretmiş ve direnmiştir.
27 Mayıs 1960’tan bu yana yapılan bütün askerî darbeleri
desteklemiş ve alkışlamıştır.
Demokrasinin ve insan haklarının beşiği olan İngiltere’de laiklik
olmadığını, din ile devlet birliği ve birlikteliği olduğunu,
İngiltere hükümdarının aynı zamanda millî Anglikan kilisesinin
başkanı olduğunu görmemiş; laiklik ve Paşanın ölümünden sonra
Dönmeler tarafından fabrike edilmiş Kemalizm ideolojisi olmazsa
Cumhuriyet de olmaz saçmalığını ve mantıksızlığını yıllar boyunca
çatlak plak gibi döne döne tekrarlamıştır.
O gazete Müslüman çoğunluğa karşı, Dönmelerin sesi ve propaganda
merkezi olmuştur.
O gazetenin nice yazarı İslam ve Ümmet aleyhinde en ağır, en
saldırgan, en çirkin yazılar kaleme almışlar ve Müslümanları
yaralamışlardır.
Bugünkü ahlak bozukluğunda, iffetsizlikte, azgınlıklarda, dinsizlik
densizlik ve donsuzluklarda, bütün olumsuzluklarda o gazetenin
müstehcen yayın ve resimlerinin hayli tuzu biberi
bulunmaktadır.
O gazete içkiyi, kumarı, fuhşu, bütün ahlaksızlıkları ve
kötülükleri yaygın ve baskın hale getirmek için planlı ve programlı
yayın yapmıştır.
Müslüman çoğunluk, istisnalar dışında şifahî kırsal kesim kültürüne
sahip olduğu için bu gazete ile başa çıkamamış, darbe üzerine darbe
yemiştir.
Bu gazete ile mücadele edebilmek için yapılacak ilk iş; Hakk’a,
İslam’a, İmana, Kur’an’a, Sünnete, Ümmet’e, doğruya, iyiye, güzele,
ahlaka, fazilete, iffete, millî kimlik ve kültüre, vatana, millete,
devlete (Resmî ideolojiye ve bozuk düzene değil) hizmet edecek,
bâyi satışları (elden dağıtma değil) en az iki milyon olacak,
etkisi küfür ve inkar basınından kat kat fazla olacak büyük bir
yayın organını tesis edip faaliyete geçirmekti. Müslümanlar bunu
yapamadılar ve bu yüzden çoğunlukta olmalarına rağmen ezildiler,
hakarete uğradılar.
İslam Kur’an Millet Ümmet düşmanlarıyla, kuru ve müzmin bir şikayet
edebiyatıyla, mızmızlıkla baş edilemez. Savaşlar silahla kazanılır.
Medeniyet savaşının en büyük silahı medyadır.
Müslüman medyasının, küfür ve inkar medyasından üstün olması
gerekir.
(İkinci Yazı)
PKK Hakkında Çok Önemli bir Rapor
ASDER (Adaleti Savunanlar Derneği) tarafından gönderilen “PKK
Türkiye için dış tehdittir” başlıklı sekiz sayfalık makaleyi tedkik
ettim. 28 Şubatta, dindar olduğu için haksız yere ordudan atılmış
emekli tuğgeneral, değerli insan ve gerçek ve samimî Müslüman Adnan
Tanrıverdi’nin kaleme almış olduğu bu rapor, PKK konusunda
okuyanları aydınlatan kıymetli bir metindir. PKK konusunda çok yazı
yayınlanıyor ama böylesi nâdirdir, binde birdir.
Rapor sekiz sayfadır. Halkın büyük kısmı üç yüz kelimeden fazla
metinleri okuyup anlayamıyormuş. Üç yüz kelimeyi de somut olursa
biraz anlıyor, soyut kelime ve kavramları anlamakta çok güçlük
çekiyormuş.
PKK konusunda ciddî bir rapor okumak isteyenler, arzu ederlerse
Adnan Tanrıverdi isminin ardına makalenin başlığını yazarak
internetten indirip tedkik edebilirler.
(Üçüncü Yazı)
PKK Destekçileri ve Şakşakçıları
BAZI politikacılar, particiler, gazeteler, gazete yazarları ve
sözde aydınlar, dış güçlerle, düşmanlarla işbirliği yaparak PKK’yı
tutmakta, desteklemekte, ona yardımcı olmaktadır.
(Sözde aydınlar dedim. Türkiye’mizde sözde aydının haddi hesabı
yoktur. Hakikî aydın ise yok denecek kadar azdır. Beş on kişi çıkar
mı acaba?)
İslam’a ve Müslüman çoğunluğa kin besleyen, düşmanlık eden
Dönmeler, Kripto Yahudiler, Kripto Haçlılar, Zerdüştiler, Boğaziçi
aşireti; vesayetçi egemen azınlık sisteminin devamından yanalar ve
Müslüman çoğunluğa din kimlik ve kültür hürriyeti verilmesi onları
son derece tedirgin ve rahatsız etmektedir.
PKK, agresif ve aşırı İslam ve Müslüman düşmanlarını
ümitlendirmektedir.
Onlar plan ve programlarını çoktan yapmıştır:
Orta Anadolu’da kuzeyden güneye bir hat çekilecek, sınır çizilecek.
Batıda kalan Ege, Marmara, Trakya bölgesinde Kemalist Dönme
ideolojik bir Cumhuriyet kurulacak…
Bendeniz yapamam ama güçlü gazetecilerimiz seviyeli polemikler
yaparak, PKK yandaşlığı yapan Dönme, Kripto Kemalist yazarları,
sözde aydınları teşhir etmelidir.
Bu teşhir işi, kötü yolda da olsalar kimsenin vatandaşlık hakkına
ve can güvenliğine zarar vermemelidir.
Vatandaş bilsin, yeter.
Maalesef Müslüman kesimdeki bir cemaat de, siyasî iktidarı
devirebilmek için her vasıtayı mübah görmektedir.
Devletimiz PKK’yı yenebilir.
Bu yenme işini devlet yapar, rejim bunu yapamaz.
Devleti, bozuk ideolojik rejim (düzen, sistem) yükünden kurtarmak
gerekir.
Vesayetçi egemen azınlıklara karşı, onlarınkinden daha güçlü ve
etkili bir medya kurulamazsa; başlangıç olarak günde iki milyon
dağıtılacak, sayfa sayısı az, etkisi büyük (yasal sınırlar içinde)
vurucu bir gazete yayınlanabilir.
Günde (veya haftada) iki milyon basılacak, bedava dağıtılacak, çok
etkili, çok vurucu, halkı uyandırıcı, aydınlatıcı, teröristleri
destekleyenlerin maskelerini düşürücü bir gazete çıkartmak isteyen
olursa, tecrübeli bir gazeteci olarak onlara yazılı rapor
verebilirim. Bu iş için de danışmanlık ücreti istemem ve böyle bir
gazeteye katkıda bulunmam gerekirse telif ücreti veya maaş almam,
herhangi bir menfaat ve avanta istemem ve kabul etmem.