Evet, sevgili dostlar o gece yani darbe teşebbüsünün ilk olduğu andan itibaren oradaydım!

Evet, sevgili dostlar o gece yani darbe teşebbüsünün ilk olduğu andan itibaren oradaydım! Polis arkadaşlar ile birlikteydim ve olayları birinci elden anonslar ve gördüklerim ile yaşadım. Devletimizin üstüne çöken bu karabulutları Rabbim bizlere bir daha asla yaşatmasın. Unutamadığım en önemli olaylardan biri ise telsiz anonslarından geçen şu cümleydi: ‘’Türk Polisi Türk Askerine direnme ve teslim ol’’ evet bu cümle içimi cız ettiren beni benden alan bir cümleydi. Bu nasıl iştir böyle bir şey olamaz olmamalıydı dedim ama nafile…

O gece uçakların üstümüzden büyük bir gürültü ile alçak uçuş yapması, Helikopterlerin ışıkları kapalı bir biçimde uçması hangi birini saysak, nereden baksak alçakça ve haince bir darbe girişimiydi. Acı olan olaylardan biri de maalesef hala buna yaşananlara tiyatro diyenlerdi. Bunlar evlerinde oturup gelişmeleri seyrettikleri için ve ellerini ovuşturup darbe beklentisi içinde oldukları için böyle bir şey demeleri muhakkaktır. Ama o gece yaşananları ancak ilk andan itibaren yaşayanlar bilir. Peki ne olmuştu da bu haince darbe planı çok önceden planlandığı anlaşılan bu darbe bir anda yapılmaya çalışılmıştı. Buna aslında bir darbeden çok Ordunun içinde kümelenmiş hain bir grubun intikam almak için başlattıkları bir olay da denilebilir. Evet, benim aldığım önemli bilgiler ve olayın arka planı açık bir şekilde görülmektedir ki son Nato toplantısında gizli.

Nato ve ABD destekli darbe girişimi olayın vehametini ortaya koyuyor. Son yapılan NATO toplantısında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a özellikle bir konu kabul ettirilmeye çalışılmıştır. Bu konuda baskı da yapılmıştır. Peki neydi bu konu? Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyinde PYD/PKK kuvvetleri ile beraber Türk Ordusunun operasyon yapması ve Suriye’nin kuzeyinde oluşturulacak sözde Kürdistan için defacto yönetimin oluşumunu tanıması istenildi. Bu hususu katii bir suretle ret eden Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Fırat’ın batısını daha öncede söylediği gibi kırmızı çizgi olarak gördüğünü ve bu olaya karşı çıktığını bildirdi. Bunun üzerine düğmeye basıldı ve içteki Paralel örgüt subayları ile birlikte Nato subayları yani dolayısı ile Amerikan subayları harekete geçirildi. Bu darbede Küreselciler ile birlikte onların sadık adamları olan paralelciler birlikte hareket etti.

Özellikle baktığımız zaman, milletimizin iradesi ve kahraman Türk polisinin muazzam mukavemeti olayın seyrini değiştirdi ve Devletimize karşı kurulan bu kumpasa geçit vermedi. Bu hususta Cumhurbaşkanımızın dik ve milli bir duruş sergilemesi de gayet önemlidir. Cumhurbaşkanımızın Nato toplantısında üstte saydığımız hususları kabul etmemesi ve elinin tersi ile itmesi de milli ve kahramanca bir duruştur. Bunun intikamını da halka dahi kurşun sıkacak kadar Ordu içine sızmış gözü dönmüş bu profesyonel katiller (Bu tabiri kullanmak daha çok yerinde. Çünkü benim ordum Türk Ordusu Türk Bayraklı halkına silah sıkmaz, Türk Polisine silah sıkmaz, meclisini bombalamaz…) yaptıkları ile göstermiştir.

Milletin güçlü ve sağlam durması gerçekten takdire şayandır. Ancak unutmamak gerekir ki bu gözü dönmüş paralel ve küreselcilere özellikle yine dikkat etmeliyiz. Tehlike henüz bitmiş değil. Bunların illaki bir B planı vardır. Her ne olursa olsun asla gevşememeliyiz ve sürekli teyakkuz halinde olmalıyız. Tam da bu zamanda Türkiye’deki Nato subaylarına yani dolayısı ile her zaman söylediğim gibi Amerikan subaylarına dikkat etmek lazım. Türk Subaylarının başımız üstünde yeri var onlar gerçekten anadolunun bağrından kopan yiğit insanlardır ama dediğim gibi Türk Ordusu içindeki Nato subaylarına dikkat! CIA’nin Türkiye’deki istasyonlarına dikkat! Bunlar sivil bir şekilde eylemler ile amaçlarına ulaşmaya çalışacaktır. Gladio yapılanması bu paralel örgüte dikkat! Yakın zamanda bir an önce bu yaraları sarıp önümüze daha güçlü bir şekilde devam etmeliyiz. Ortadoğu kaynayan bir kazan. Ortadoğu bu kadar hareketliyken, Türkiye asla durağan olmamalıdır.

Türkiye’nin bu olaydaki isimsiz kahramanları da önemlidir. Onları da asla unutmayalım. Ben bir kaçını o gece bizzat gördüm. İsimlerini ve yaptıklarını daha sonra duruma göre başka bir yazımda belirteceğim ancak söylemeden de edemeyeceğim… Zeytinburnu İlçe Emniyet Müdürlüğünün kahraman amir ve polislerini bir kez daha tebrik ediyorum. Allah onlardan razı olsun. Onların içinde en başından en aşağısına kadar öyle yiğit kahramanlar var ki, inanın o gece birçoğunu gördüm. İradeleri ve yaptıkları ile bir destan yazdılar.

Evet, sevgili dostlar Gün Türkiye’nin yanında Batıl’a karşı mücadele etme günüdür. Gün Siyonist-Haçlı zihniyetinin karşısında son kale Türkiye’nin yanında olma günüdür. Gün bizleri bölmek ve parçalayıp kolay lokma yapmak isteyen paralel ve küreselciler ile mücadele etme günüdür. Gün şucu bucu diye ayrım yapmadan haklının ve Hak’kın yanında olma günüdür. Gün içimizde fesatçılara, bozgunculara karşı dik durma günüdür…

Ve son söz: ‘’ Kimin bir hesabı varsa, şüphesiz Allah’ın da bir hesabı var. Allah daha Nurunu tamamlamadı’’