Nabi Avcı ne dedi?

3 Kasım 2019 seçimlerine şunun şurasında 26 ay gibi çok uzun olmayan bir süre kaldı.

Biliyorsunuz sistem değişti; parlamenter sistemden, başkanlık sistemine geçtik.

Yani seçimlerde cumhurbaşkanı seçilecek adayın, ister birinci, ister ikinci turda olsun en az yüzde 50 artı bir alması gerekiyor.

Referandumda CHP’nin başını çektiği “hayır” cephesinin yüzde 48.6’lık oy oranını dikkate alırsak, 2019 seçimlerinin Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti için çantada keklik olmadığı ortada.

Cumhurbaşkanı Erdoğan da bunun farkında ve geçtiğimiz aylarda toplumsal mutabakatı önemseyeceklerine yönelik açıklamalarda bulundu; ancak bu konuda henüz somut adımlar atılmış değil.

Gerçi cumhurbaşkanı olduktan sonra parti teşkilatından uzaklaşan Erdoğan, tekrar AK Parti Genel Başkanı seçilerek teşkilatın başına geçti ve “metal yorgunluğu” söylemi çerçevesinde dinamik bir teşkilat için somut adımlar atıldı, ancak bu sorunu ne kadar çözer tartışmalı.

Çünkü Erdoğan’ın hedefi, yüzde 50’yi az buçuk geçen bir yüzde ile değil, en az yüzde 55-57 gibi bir oranla seçilmek.

Bunun yolu da tüm kesimlerin kucaklanacağı, toplumsal mutabakatın öne çıkacağı, kapsayıcı bir söylemden geçiyor; ancak henüz böyle bir söylemin ip uçlarını göremiyoruz.

Gerçi AK Parti Milletvekili ve eski bakanlardan Nabi Avcı, önceki gün Cumhuriyet Gazetesi davasını izledikten sonra gazetecilere bir açıklama yaptı. Ve açıklamasında; “Gazetecilerle ilgili davaların, terör olaylarına ve kalkışmaya karışmış kişilerle karıştırılmasını terör örgütü çok istiyor. O bakımdan buna da zemin hazırlamamak gerekir… Gazetecilerle ilgili davalarda da bütün gazeteciler, yazarlar için söylüyorum; tutukluluk zorunluluğu olmayan davalarda mahkemelerin bunu dikkate alması gerektiğini ve aldığını da görüyorum” cümlelerini kullandı.

Gerçi Avcı, bu açıklamasına benzer bir açıklamayı bir yıl önce de yapmıştı, ancak bunun üzerinde tekrar duruyor olmasını, nasıl anlamalıyız?

Nabi Avcı, sıradan bir AK Partili değil; Başbakanlığı döneminde Erdoğan’a danışmanlık yapmakla kalmamış, kritik bakanlıklarda da bulunmuş bir isim.

Avcı’nın bu sözleri eğer bu toplumun tüm renklerini kucaklamaya yönelik parti politikasının bir parçası ise ne ala, ama sadece düşüncelerinin tekrarından ibaret ise çok kötü.

Çünkü 2019’da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ipi göğüslemesi ve AK Parti’nin Meclis’te çoğunluğu sağlayacak sayıda milletvekiline sahip olmasının tek yolu tüm kesimleri kucaklayacak samimi söylemlerden geçiyor.