Muhalefet Kendini Bitirdi



Kısa bir aranın ardından tekrar birlikteyiz.

Türkiye tarihinin en önemli seçimini geride bıraktı. En önemli diyorum çünkü “Başkanlık Sistemi” resmen uygulanmaya başladı. Yeni sisteminin kurgusunu ve neler getireceğini önce Cumhurbaşkanlığı yapılanmasında, ardından TBMM’nin yeni yasama dönemine başlamasıyla göreceğiz. Hayırlı, olsun…

24 Haziran seçimleri öncesinde AK Parti’nin oylarında düşüş gözlenmesi muhalefet partilerini hayli ümitlendirmişti. Cumhurbaşkanlığı seçimini 2. Tura bırakıp, kurulacak bir ittifak ile Recep Tayyip Erdoğan’ı alt etmeyi düşünüyorlardı. Düşünmekten öte buna inanmıştı. Seçim öncesinde 1 ay boyunca sahadaydım. Gözlemlerimiz ve vatandaşla sohbetlerimiz AK Parti’ye bir tepki olduğunu ortaya koydu. Kimileri kızgındı, kimileri küskün ama herkes ikna edilmeyi bekliyordu. Dışardan kızsalar da içten içe şimdiye kadar en az bir kere oy verdikleri partilerini ve liderlerini bırakmak istemiyorlardı.

Muhalefet de bu durumu iyi değerlendiremedi. Küskün AK Partilileri kendilerine çekemedi. Söylemleri intikam, hesaplaşma, öç alma kokuyordu. Biri çıkıp “Canlı Yayında Yargılayacağım” diyor, diğeri “Bütün yatırımlar duracak diye bağırıyordu.” En garibi ise “TRT beni az gösterdi. TRT’yi satacağım” diyen Cumhurbaşkanı adayı vardı. Alenen “Ben seçildiğimde kaos olacak” diyorlardı.

Vatandaşın çok çektiği ikinci sınıf muamelesi gördüğü yılları hatırlatan vaatleri sıralayarak seçimi çok önceden kaybetmeyi garantilemişlerdi. Küskün AK Partili ise bunları gördü, “Oy verecek başka lider, başka parti yok” diyerek Erdoğan ve AK Parti için sandık başına gitti. Bu noktada Devlet Bahçeli’nin Anayasa Referandumu sürecinden bu yana izlediği yerinde ve akıllı politikanın da hakkını vermeden geçmeyelim.

Kimi CHP’li bu sefer bazı şeylerin değişeceğine o kadar inanmıştı ki, seçim sonuçlarını hazmedemeyip saldırmaya başladı. İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinin ardından seçmenleri aşağılayan ve hakaret içeren tweetler sıraladı. “Asıl kaybeden onlar. Bırakın sevinsinler. Yolları kemirip, buzdolabı yalayarak beslenir, dünya liderleriyle övünürler.” gibi hadsiz açıklamalarda bulunan Tanal’a partisinden de bir tepki gelmedi.

Bu millet köprüleri nasıl kullanacağını iyi bilir. Bunun için de tarif almaz, gereğini yapar. 24 Haziran’da ve öncesinde olduğu gibi. CHP, bu kafayı değiştirmediği sürece ne milletin yüzüne bakabilir ne de yüzde 30’un üzerine çıkabilir. Bu aziz milleti aşağılayan, hakir gören, çoban oyu ile benim oyum bir mi! diyen zihniyete yazıklar olsun.