28 Şubat sürecinde tankların üzerinden geçtiği Refah Partisi büyük bir yara almıştı. Önce insan önce maneviyat diyerek yıllardır milletin önlünde tath kuran ve bir dava hareketi olan Millî Görüş’e, son darbeyi indirmek için hazır bekleyen vesayetçi askerler diyer taraftan o askerlere çanak tutan medya patronları, iş adamları, rektörler, bürokratlar, yargıçlar…

O MALUM ZİHNİYET MİLLİ GÖRÜŞ’LE HEP UĞRAŞTI

Saldılarının hedefine oturtulan Erbakan liderliğindeki milli Görüş'ü kirli oyunlar sonucunda yoğun bakıma kaldırdıklarını sananlar Mısır’da darbeci Sisi’nin İhvan’a yaptıklarının aynısını geçmişte Milli Görüş’e yapmak istedi o malum zihniyet.

TESLİM OLUNMADI

Bir karar verilmeliydi. Ya statükocuların yoğun bakımda yaşama tutunmaya çalışan dava günüllülerinin fişinin çekmesine göz yumulacak ya da mücadeleye daha güçlü şekilde devam edilecekti. Zaman kısaydı durulacak vakit değildi. Onun için bir an önce karar verilmeliydi. Ve sonunda beklenen karar verilmişti. Ne pahasına olursa olsun teslim olunmayacaktı. Öyle de oldu.

MİLLİ GÖRÜŞ’TEN AK PARTİ DOĞDU

Görülmeye, duyulmaya, işitilmeye, hissedilmeye dahi tahammül edilmeyen Refah-Fazilet partisi bir doğuma hazırlanıyordu. Milli görüşe göz açtırmayanlar önce Refah Partisi’ni daha sonra da Fazilet Partisi’ni kapattı. İki partisi kapatılan rahmetli Necmettin Erbakan, yeni partisini Saadet Partisi olarak belirledi. Erdoğan’ın başına çektiği, Abdullah Gül, Bülent Arınç’ın da aralarında bulunduğu isimler Saadet Partisi’ne katılmayıp AK Parti’yi kurdu. (Erdoğan ve ekibinin Saadet Partisi’ne katılmayıp AK Parti’yi kurmasının Milli Görüş’ü böldüğünü söyleyenlerin yanında rahmetli Erbakan’ın AK Parti’yi kurdurduğu iddia edenlerde oldu. Tabi bunu en iyi Allahü alem bilir.)

MGK toplantısında masaya yumruğunu vurarak başbakandan içki getirilmesini isteyenlerin olduğu, Anadolu’nun bir köyünden çıkıp ülke yönetimine talip olanlara ülkenin teslim edilemeyeceğini dolayısıyla ülkenin tek sahiplerinin kendilerinin olduğunu söyleyenlerin hüküm sürdüğü, halkın iradesine istediği zaman darbe indirmek için hazır olda bekleyenlerin her daim var olduğu bir ortamda yoğun bakıma kaldırıldığı sanılan Milli Görüş içinden AK Parti doğdu.

AK PARTİ 7 HAZİRAN’DA FETRET DÖNEMİNE GİRDİ

Milli Görüş’ten dünyaya gelen AK Parti, bebek oldu belirli bir yaşa kadar emekledi. Yıllar geçti o bebek büyüdü kök saldı, olgunlaştı ve meyve verdi. Yıllarca millete hizmet etti. Gece demedi gündüz demedi çalıştı çabaladı. Doğduğu ilk günden itibaren halkın teveccühünü kazanan AK Parti, 13 yılda her girdiği seçimden büyük zaferle çıkmayı başardı. Taki 7 Haziran seçimlerine kadar. 7 Haziran’da AK Parti bir fetret dönemine girdiği görüldü. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin’in, bir konuşmasını hatırlıyorum Şahin“ AK Parti’nin de bir ömrü vardır.” sözünün yabana atılmaması gerektiğini düşünüyorum.

AK PARTİ FETREN DÖNEMİNDEN YA GÜÇLÜ ŞEKİLDE ÇIKACAK YA DA…

AK Parti’yi fetret döneminde çok önemli gelişmeler bekliyor. Bunların ilki kurulacak koalisyonda hükümetin büyük ortağı olacak. Bu koalisyon hükümeti artık bir yıl mı devam eder? iki yıl mı devam? eder yoksa 4 yılını tamamlayıp normal şekilde seçime mi girer? Bilinmez; lakin sonunda seçime gidilecek. Seçim sonucunda AK Parti 7 Haziran’da olduğu gibi sandıktan çıkamaz ise…

İkinci olarak; koalisyon görüşmelerinde bir sonuç alınamadı ve ülke yakın bir zamanda erken seçime gitti. Seçim sonucunda AK parti aynen koalisyonda olduğu gibi güçlü şekilde çıkılmadığı taktirde fetrette döneminde bulunan AK Parti, yaşlılık dönemine girmiş, yakın bir zamanda da mefta olması kaçınılmaz olunacak.

KOZLAR HENÜZ OYNANMADI

Yıllardır AK Parti’yi bölmek ve parçalamak adına Erdoğan-Gül arasını açmak için her fırıldağı çevirdiler boşuna sevinmesin. Zira onların istedikleri gibi olmayacak bilakis tam tersine bir durum olacak. Büyük düşünen, anı değil yıllar sonrasının planlarını kuran liderler son kozlarını oynamadı henüz.

YENİ PARTİNİN EBESİ BİZZAT ERDOĞAN OLACAK

Erdoğan ve Gül devreye girdi. Dedik ya Milli Görüş’ten AK Parti doğdu. Yakın bir zamanda da AK Parti’den 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül önderliğinde Bülent Arınç’ın ve 3 dönemliklerin de içinde bulunduğu yeni bir parti doğabilir. Bu partinin de ebesi bizzat Cumhurbakanı Erdoğan olabilir. Bu nasıl olur AK Parti dururken yeni bir partiye ne gerek var? Erdoğan böyle bir olaya neden imza atsın? diyebilirsiniz. Lakin zayıflamış, milletin teveccühünü kaybetmiş bir AK Parti’den doğan buşluğu kim hangi parti dolduracak? CHP mi HDP mi? Yoksa diğer partiler mi?

Bu bağlamda geçtiğimiz günlerde önemli bir gelişme yaşandı. Ankara'ya gelen 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül AK Partililerin talebi üzerine Ankara ziyaretini uzatarak iftar yaptı.
Gül'un, iftar yemeğinde yaptığı konuşmada, "Bana ihtiyaç varsa koşarım. Görevden ve hizmetten kaçmam ancak, kongreydi, seçimdi yarış içinde olmam. Bir görev yapacaksam seviyeyi düşürmeden yapmak isterim." dedi. Gül, kısacası Erdoğan’ın vereceği her göreve koşarak gelirim diyor.

Abdullah Gül’de hazır olduğuna göre, yurakıda da belirtiğim gibi önümüzdeki seçimlerde AK Parti başarı elde edemezse yeni parti kurma planı hayata geçebilir. Yok eğer AK Parti seçimlerde eski gücüne kavuşursa Abdullah Gül’e parti içinde uygun görev verilebilir.

PARTİNİN BAŞ HARFLERİNE TAKILIP KALMAYIN

Yeni partinin kurulabilir dediniz peki bu partinin ismini merak ediyorsunuzdur. Durun onu da açıklayayım. Partinin ismi TÜRKİYE GELİŞİM PARTİSİ, veya YENİ TÜRKİYE GELİŞİM PARTİSİ olabilir. Burada Partinin baş harflerine takılıp kalmayın zira sonuca odaklanın.