Önümüze ; ''Milli Birlik ve beraberlik gerektiren böyle bir günde ' diye başlayan ve Kuran ayeti muamelesi gören motto bir cümle koyarak ellerimizi, ayaklarımızı, dilimizi, gözümüzü, aklımızı, duygularımızı, eğitim ve birikimlerimizi ve kalemlerimizi itlaf ve iptal edilmiş bir hale getirdiler.

Önümüze ; ''Milli Birlik ve beraberlik gerektiren böyle bir günde ' diye başlayan ve Kuran ayeti muamelesi gören motto bir cümle koyarak ellerimizi, ayaklarımızı, dilimizi, gözümüzü, aklımızı, duygularımızı, eğitim ve birikimlerimizi ve kalemlerimizi itlaf ve iptal edilmiş bir hale getirdiler.

Neresinden tutsanız anlamsız, realiteden yoksun, bol miktarda helyum gazı içeren üfürük cümle, toplumun geniş kesimlerince satın alınmakla birlikte bir motto ve bir bariyer kabilinden olur olmaz, gerekli gereksiz, yerli yersiz önümüze set kabilinden çekilip durmaktadır.

Dolar, alır başını gider ve siz tam bu esnada iktidarın ekonomi politikalarına dair henüz ağzınız açmış ve henüz kaleminizi elinize almışsınızdır ki ''Milli birlik ve beraberlik gerektiren böyle bir günde ' ayeti celilesi (!) bir balyoz gibi iniverir şuur dünyanızın tam orta yerine.

Elektrik, doğalgaz, ve olmadık ürünlere, canımızdan et koparan cins ve miktarlarda zam yapılır ve siz, yahu bu halk bitmiş ve tükenmiş halde demeye yeltendiğiniz ve söyleyeceğiniz sözün iktidarın dokunulmaz ve kutsal sınırlarına dayandığını gören kurnazlar ''Milli birlik ve beraberlik gerektiren böyle bir günde' balyozunu indirmekten yana sektirmemişlerdir bile.

Terörle mücadele kapsamın da çok büyük hatalar, yanlışlar, yanılgılar yapılır ve çok sayıda evlat, baba, gardaş, yavru ve canımızı toprağa şehit olarak verip ve bu can yangını esnasında iki kelam eyleyip yürek soğutalım, sebep olanları, hatası olanları yargı önüne çıkaralım demeye yeltendiğinizi gören aynı mahfil ''Milli birlik ve beraberlik gerektiren böyle bir günde'' silahını çeker ve bir katliam daha yapıverir.

Yanar, ormanlarımız yanar, canlarımız yanar, mallarımız yanar, dünümüz, günümüz, yarınlarımız ve geleceğimiz yanar, ciğerler kavruk halde uçak nerede !? Helikopter nerede !? Neden gecikildi? Neden önlem alınmadı sorularınızı boğazınıza tıkayan bu iğrenç mahfil ''Milli birlik ve beraberlik gerektiren böyle bir günde ' diye başlayan mottoyu sokuverir gözlerinizin içine içine.

Deprem olur, sel basar, ekonomi diplerde sürünür, çiftçi feveran eder, esnaf sos verir, sanayici avazı çıktığınca bağırır, eğitim ve öğretim ülkemin elli yılını katleder, ama bütün bunlar ''Milli birlik ve beraberlik gerektiren böyle bir günde'' sihirli cümle karşısında tüm cazibesini kaybeder.

Korkar, ürker, çekinir ve geri çekilerek yutkunursunuz diyeceğiniz tüm haklı sözlerinizi, uyarı, ikaz ve eleştirilerinizi zira 'Milli' diye büyülü bir kelimenin toplumun çok büyük kesimlerince düşünmeden, tefekkür edilmeden, arkasında ki sinsi amaç görülmeden satın alınmışlığı kırıverir belinizi tam orta yerinden.

Öyle ya! Getireceğiniz eleştirinin bilimsel olması, tecrübeye dayanıyor olması, geleceğimize ışık tutacak bir vizyon içeriyor olması, aklı, fikri ve düşünceyi barındırıyor olmasının ne önemi var !? Milli birlik ve beraberlik gerektiren böyle bir günde edilecek sözler mi bunlar...!!

Heyhat!!

Son on beş yılda Dini ve Milli olan ne varsa hepsinin tepe tepe, hoyratça ve en hayasız şekilde harcandığını göremeyenler !!

Yapıp ettikleri onca yalanı, talanı, yolsuzluğu, arsızlığı, Nepotizmi ve daha bir sürü ahlaksızlığı yerlilik ve millilik yalanı arkasına saklayıp dünyayı kendilerine cennet eyleyenleri görmeyenleri !!

Varlık gerekçeleri, ödevleri ve görevleri BOP üzerinden Dini, yerli ve milli olan ne varsa hepsini değersiz, anlamsız, önemsiz ve işlevsiz kılmakla görevli olanları görmeyenleri, göremeyenleri, görmek istemeyenleri ; şu ya da bu sebeple bu çarka şu taşıyanları evvela Allah'a şikayet ediyor ve sonra tüm kalbimle lanetliyorum.

Ez cümle !

Sizden bıktık, yorulduk, tiksindik, iğrendik ve YETER ARTIK, TAMAM ARTIK, BIRAKIN ARTIK, GİDİN ARTIK...