Sütunumu, Akp'nin doğruları ya da yanlışlarını anlatmak, mukayese etmek gibi malayani bir iş ile dolduracak değilim elbette. Zira ben birileri gibi Akp'nin kayde değer doğruları, hatırı sayılır icraatları olduğunu kanısında olan birisi değilim.

Sütunumu, Akp'nin doğruları ya da yanlışlarını anlatmak, mukayese etmek gibi malayani bir iş ile dolduracak değilim elbette. Zira ben birileri gibi Akp'nin kayde değer doğruları, hatırı sayılır icraatları olduğunu kanısında olan birisi değilim.

Akp, yaptığı sayısız yalanı ve yanlışı son derece doğru (!) pazarlama stratejisi sebebiyle toplumun büyük bir katmanına ve de son derece pahalı şekilde satmayı başarmış ama bu başarı da ahlak, ilke, edep, hakkaniyet ve hukuka zerre kadar yer vermemiş bir siyasi oluşumdur.

Yapılanların sadece algılar ile oynamak ve olanı asla olduğu gibi yansıtmamak, binbir hile, desise, ipnotize ve ilizyonist gösteriler eşliğinde koca bir hayal satmanın bir adım ötesine geçememiş bir siyasi oluşumun adıdır Akp...

Bütün bunların karşısında bulunan Millet İttifakı bileşenlerinin hem müstakil ve hem de total anlamda sahip oldukları doğrular, nitelik, kalite, samimiyet ve birbiri üzerine özenle ve hukuku zemin olarak yapılmış örüntü, gerek Türkiye siyaseti ve gerekse sosyolojisi açısından hayatiyet arz etmektedir.

Yazıma, evvela ve mutlaka Sayın Temel Karamollaoğlu ve Saadet partisinden başlamak istiyorum. Bu partinin ve bu kalite de bir genel başkanının içerisinde olduğu ittifakın geneline sirayet edecek olan tat, lezzet, ahenk, göz ve gönül okşantısı ve hepsinden ötesi eminlik ve meşruiyet, Akp ve bileşenlerinin yirmi senedir ulaşamadığı ve aradan kırk sene geçse dahi ulaşması mümkün olmayan erdemler manzumesidir.

Yarım asrı geçen siyasi hayatın göbeğinde ki varoluş, bahsini yaptığım inanç ve güvenin bizatihi referans niteliği taşımaktadır. Elbette Türkiye siyaset sahnesi bir çok lider, genel başkan, bakan ve vitrin siyasetçileri görmüş, tanımış ve tanıklık etmiştir. Mustafa Kemal Atatürk'ü mümtaz bir yere koyma şartının bilinciyle yazıma devam edecek olursam Demirel, Özal, Menderes, Erdal İnönü gibi isimler önemli izler bırakmış ve aynı derece de önemli hizmetler sunmuşlardır.

Ancak, hiç birisinin Rahmetli Erbakan kadar arandığına, haksızlık edildiğine, anlaşılamadığı ve hak ettiği değer, kadir ve kıymetin verilmemiş olması dolayısıyla senkronize bir nedamete konu edildiğine şahsi bir tanıklığım olmamıştır. Böylesi bir karakter ve kişiliğin yönettiği ve emanet bıraktığı siyasi oluşum, elbette taraf olduğu ittifakın hanesine en büyük ve en anlamlı katkıyı yapan parti ve genel başkan olduğunun altını kalın kalın çizmeyi bir vecibe addediyorum.

Gelecek partisi ve onun genel başkanı Sayın Ahmet Davutoğlu'nun da karakter, münevver, entellektüel, aydın ve tecrübeli bir siyasi aktör olduğu gerçekliği de yine geniş toplum kesimlerinin teslim ettiği bir hak ve özellik olarak ortada durmaktadır. Gerek Akp içinde ve gerekse kendi siyasi partisini kurduktan sonra ki süreç içerisinde insanı, hakkı, hukuku, adalet ve hakkaniyeti egemen kılmak adına verdiği yüksek gayrete bizatihi tanık olmam dolayısıyla ülke ve ittifak için ne kadar elzem bir kişilik ve parti olduğunun da hakkını teslim etmek istiyorum.

Meral Akşener ve İyi partiyede anlamlı, değerli ve hakkaniyet içeren bir kaç cümle kurmamak ahlaklı bir yazarın işi değil elbette. Meral hanımın verdiği onur direnci, hakkaniyet bilinci, hukuk ve insan merkezli siyaset anlayışı okkalı bir saygıyı sonuna kadar hak etmektedir. Mhp'den haksız ve hukuksuz ihracı sonrası yola çıkışında ki vakar, süreç içerisinde yoluna döşenen dikenler, taşlar ve engebelerin hiç birisi yıldırmamış, korkutmamış ve inadına inançla yoluna devam etmiş olması, Türkiye siyasetinin nefes aldığı sürecin de miladını oluşturmuştur.

Türkiye siyaseti hala ve hala büyük ve çok ciddi can yakan kaotik bir ortamın içerisine girmemiş ise eğer, Meral Akşener'in partisinin etrafında konsolide ettiği bilinçli, okumuş, aydın ve kariyer sahibi ülkücülerin varlığı sebebiyledir. Bu kitle, diğer tüm milliyetçi kitlenin de hareket alanını son derece daraltmış ve gücün önemli şekilde kırılması ve dolayısıyla gayri hukuki girişimlerin de akamete uğramış olmasının başar aktörü konumundadır.

Deva partisi ve sayın genel Başkanı Ali Babacan için arı , duru ve kısacık bir cümle kurarak taşı gediğine koyacağım kanısı taşımaktayım. Akp hanesine anlamlı, değerli ver önemli bir çentik atılacaksa şayet bunun adına Ali Babacan demek abartı olmayacaktır.

Chp ve onun genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu için de kurulacak önemli ve sonuna kadar hak ettiği ağır cümle öbeklerimiz de heybemizde bulunuyor elbette. Ancak Sayın kemal Kılıçdaroğlu için yazdığım müstakil bir makalem olması hasebiyle kendisini Millet ittifakı için kilometre taşlarından olduğu saptamasını yaparak iktifa etmek istiyorum.
Chp ve Sayın genel başkan için düşüncelerimi öğrenmek ve anımsamak isteyenler '' Kılıçdaroğlu Kzandı '' başlıklı makalemi okuyabilirler.

Adalet partisi ve sayın genel başkanı Gültekin Uysal için de ağırlığı olan bir cümle kurmadan geçmek haksızlık olacaktır. Genel başkanın genç, dinanim ve aynı zaman da önemli bie eğitim, birikim ve tecrübe sahibi olması, ittifak için son derece değerli bir kazanımdır. Hel hele de bünyelerinde yeri göğü inleten Cemal Enginyurt gibi Milletvekilini barındırıyor olmaları, sahip oldukları önemli koz ve meziyetleri arasındadır.

Hülasa !

Biri diğerinden önemli, değerli ve anlamlı ittifak ile akp ve onun bileşenlerini kıyas etme ameleyiyesine, Şairin şiiriyle cevap verelim.

'' Delilirse kılıç keskindir asa'dan, ne kıymeti kalır kılıcın böyle bir benzetmeden ''

Geliyor gelmekte olan
gidiyor gitmekte olan