Anlamadığım, anlamakta oldukça zorlandığım konuların başında tarih nankörlüğü gelmektedir. Ülkeme bakıyorum da herhalde yeryüzünde tarihine bu kadar yabancı, onu hor gören, çocuklarına onu okutmaktan imtina eden bir başka ülke yoktur.

Anlamadığım, anlamakta oldukça zorlandığım konuların başında tarih nankörlüğü gelmektedir. Ülkeme bakıyorum da herhalde yeryüzünde tarihine bu kadar yabancı, onu hor gören, çocuklarına onu okutmaktan imtina eden bir başka ülke yoktur. Elbette bunun sonucunda bırakın uzak geçmişi canlı şahitlerinin aramızda yaşadığı, onların bire bir yaşadıkları, Kurtuluş Savaşı'nı dahi inkar edenler var.

Tarihini inkar etmenin yanı sıra hala halk iradesinin tecelli ettiği parlamenter demokrasiyi içine sindiremeyen tek adamın veya bir ailenin yönetimine özlem duyanlar var.

Allah'ın bahşettiği akılını başkalarına kiraya vermeyi, Allah'a kul olmak yerine kula kul olmayı tercih edenler var. İlk emri; 'oku' olan bir dine, 'insanı yaşat ki devlet yaşasın' düşünce merkezli bir devlet anlayışına ve mazlumun yanında yer alarak zalime ve zulme karşı savaşan şanlı bir tarihe sahip olan Türk milletine mensup olmaktan gurur duymayanlar var.

Yalana yatan; yanlışa sapan, sormadan sorgulamadan hataya düşen, uyduruk bir takım düşünce ve hurafeleri gerçekmiş gibi savunanlar var. Kendini inkar eden bu zavallılara acımak mı, kızmak mı, kınamak mı gerekir doğrusu bilemiyorum.

Kurtuluş savaşı, daha dün gibi… Şimdi bu aklını peynir ekmekle yiyen mahlûkata soruyorum: 30 Ekim 1918'de Mondros Mütarekesi yapılmadı mı? Bu mütarekeye takiben dünyanın en güçlü silahları ile donanımlı yedi düvelin geçemediği Çanakkale boğazını rahatlıkla geçen İngiliz ve Fransızlar, Osmanlı Payitahtı İstanbul'u işgal etmediler mi? Söyleyin Allah aşkına! İstanbul ve Musul başta olmak üzere Çanakkale, Batum, Antep, Konya, Maraş, Samsun, Bilecik, Merzifon ve Kars'ı İngilizler işgal etmediler mi?

Fransızlar; Dörtyol, Mersin, Adana ve Afyon istasyonunu işgal etmediler mi? Musul'un kendilerine verilmesi karşılığı İngilizler; Maraş, Antep ve Urfa'yı Fransızlara vermediler mi? İtalyanlar; Antalya, Kuşadası, Bodrum, Fethiye ve Marmaris'i işgal edip Konya ve Akşehir'e asker yollamadılar mı? Kozan, Osmaniye, Mersin ve Adana'ya Fransızlarla birlikte Ermeni çeteleri girmedi mi? Yunanlılar, 15 Mayıs 1919'da İzmir'e asker çıkarmadılar mı? Daha sonra İngilizlerin destekleri ile Ege Bölgesi'ni işgal etmediler mi?

Şimdi ülke bu halde iken onu kurtaran Başta Gazi Mustafa Kemal olmak üzere Osmanlı paşalarının yaptıklarını inkar etmek, Kurtuluş Savaşını inkar etmek, Allah aşkına körlüğün, çürümüşlüğün çok ötesinde nankörlük değil de nedir?

Bu topraklarda yaşayan herkesin yüreğinin cız ettiği, içinin kan ağladığı bir işgale son veren insanları minnet ve şükranla anması gerekirken onların yaptıklarını karalamak adilik ve alçaklık değil de nedir? Rum artıkları ile ihanete yatan Anzavur kafalılara sözümüz yok, onlar elbette kanlarının gereğini yapacaklar. Ancak cehalet batağına saplanan zeka ve okuma özürlü angutlara sesleniyorum. Siz, Bilecik'te Orhangazi camisindeki kurşun izlerini görmediniz mi?

İki gönüllü alayla Kurtuluş Savaşı'nda destan yazan Giresun'dan kalkıp Afyonkarahisar'a gelerek Yunan'a karşı savaşıp şehit düşen Afyonkarahisar'ın İscehisar ilçesi Doğanlar Köyüne defnedilen Giresunlu şehitlerin mezarlarını bilmiyor musunuz?

Savaş olmadı, İstiklal Savaşı bir senaryoydu diyenler; Gediz Savaşında 181, I.İnönü Savaşı 95, II. İnönü Savaşında 1499, Eskişehir Savaşında 1522, Sakarya Savaşında 3282, Büyük Taarruzda 2542 toplam 9167 şehidimizi, bu topraklar için toprağa düşmüş er, erbaş ve subaylarımızı nereye koyacaklar?

Bugün rahat ve huzur içerisinde varlıklarını sürdürenlerin, huzur ve rahatları için toprağa düşen vatan evlatlarının kemiklerini sızlatmaları kahpelik değil de nedir?

Hangi telkinlerin köleleştirdiğini bilemiyorum; ama düşünce yoksulu, okuma ve zeka özürlü bu mahlûkatlar, tutturmuşlar bir de utanmadan Mustafa Kemal Atatürk için İngiliz ajanıydı, diyorlar. Hani yalanın püsküllüsü olduğu gibi bir inandırıcılığı olur. Bunların yalanları yalana hakaret değil mi? Aptalca uydurulmuş katmerli iftira değil de nedir?

Aman Allah'ım akıllara ziyan! Yani bu düşünce yoksulu mahlûklara göre İngilizler, başta Atatürk olmak üzere Osmanlı Paşalarını ajan tutmuşlar sonra da işgal ettikleri topraklardan silah zoru ile kendi kendilerini attırmışlar öyle mi? Hay olmayan aklınıza turp suyu sıkayım! Sizlerin ne bu dünyada ne de öbür dünyada yeriniz yok. Yarın ölüp gittiğinizde eğer bir parça inancınız varsa Kurtuluş Savaşı'nda şehit olan 9167 kahraman mutlaka yakanıza yapışacak, ahrette sizden hesap soracaktır.