Menopoz Nedir?

Menopoz, kadınlarda adet kanamasının kalıcı olarak kesilmesi ve buna bağlı olarak gebe kalma ve doğurma yeteneğinin sona ermesi demektir. Kadınların doğurganlık çağının sonlanması ile yaşlılık döneminin başlangıcı arasındaki dönemi kapsamaktadır. Bu dönemde östrojen (yumurtalıktan salgılanan ve rahim içi zarının gebeliğe hazırlanmasını sağlar) ve progesteron (adet döngüsünü düzenler) hormonlarının üretimi kesilmektedir. Yumurtalıklarda yaşanan değişime bağlı olarak hormon dengeleri bozulmaktadır. Kadınlarda bu dönem olgunluk dönemi olarak ta adlandırılır. Ülkemizde sıklıkla 45-55 yaş arası kadınların yaşadığı bu durum, aşağıdaki maddelerdeki değişimlere sebep olmaktadır.

Menopoz Döneminde Vücudumuzda Neler Değişir!

  • Ani ateş basmaları, çarpıntı ve üşümeler yaşanır.
  • Regl dönemlerinde düzensizlikler başlar.
  • Alın, dudak çevresi ve göz kenarları kırışmaya başlar.
  • Ciltte incelme başlar ve elastikiyetini kaybederek sarkmalar oluşur.
  • Cilt kuruluğu, sırt bölgesi ve eklemler etrafında çok belirgindir ve kaşıntılara sebep olur. Bu etkiler kuru ortamlar ile kış aylarında daha çok ortaya çıkmaktadır.
  • Kuruluğa bağlı olarak vajinal dokuda yanma ve kaşıntılar meydana gelir.
  • Tırnaklar incelip zayıflar, dayanıklılığı azalır.
  • Kirpik ve kaşlarda incelme, göğüslerde sarkmalar olabilir.
  • Vücutta östrojen seviyesinin düşmesi ile birlikte, testosteron (erkeklik hormonu) seviyesinin artması, erkek tipi saç dökülmelerine sebep olabilir.
  • Testosteron hormonu artışına bağlı olarak yüz bölgesi, meme uçları ve karın bölgelerinde tüylenme artabilir.
  • Hormon değişikliklerinden kaynaklı, ergenlik dönemi sivilceler ve akne oluşumları görülebilir.
  • Östrojen azalmasına bağlı olarak, bel bölgesinde yağlanma ve kilo artışları görülebilir.
  • Deri güneş etkilerine karşı daha savunmasız olur ve cilt lekeleri artar.

Menopoz Döneminde Cilt Bakımı!

Bu dönemdeki değişimler en fazla cilt üzerinde etkilerini göstereceğinden, bu durumun etkilerini azaltmak ve cildimizin güzelliğini korumak adına; doğru beslenme, düzenli yaşam, spor ve doğru ürün ve bakımlar ile vücut desteklenmelidir. Östrojen azalması cildin yaşlanmasını hızlandırır, kolojen üretimi de azalacağından vücutta yeni hücre üretimi yavaşlar. Bu etkileri azaltmak adına kullanacağımız günlük cilt bakımlarında, özel ürünler tercih edilmelidir. Cilt temizliğinde, cildin nemini arttırıcı, elastikiyet sağlayan yoğun nemlendiriciler ve sıkılaştırıcı tonikler kullanılmalıdır. Gün içerisinde mutlaka güneş koruyucu sürülerek güneş hasarları ve kuruluk en aza indirilmelidir. Vücutta hücre yenileme işlemi yoğun olarak istirahat halinde iken yaşandığından, akşamları gece kremi veya serumu ile bu durum desteklenmelidir. Cildin yenilenmesinde çok büyük katkısı olan kremler; retinoik asit, meyve asitleri (AHA), beta-hidroksi asit (BHA) ve anti-oksidan içeren ürünlerin kullanılması yerinde olacaktır. Cildin nem tutma özelliğini artıran hyaluranik asit, soyucu etkisi olan peeling uygulamaları, cildin ihtiyacı olan maskeler bu dönemde kullanılabilir. Aşağıda açıklanan her bayanın kolaylıkla hazırlayabileceği maske içerikleri hazırlanarak, menopozun cilt üzerindeki etkileri minimize edilebilir.

Cilt Kuruluğu İçin Maske

1 tatlı kaşığı süt, 1 tatlı kaşığı bal, 1 çay kaşığı badem yağı veya zeytinyağını karıştırarak haftada bir defa 20 dakika süre ile yüzünüze sürüp bekletebilirsiniz.

Güneş Hasarları İçin Maske

1 yemek kaşığı Hindistan cevizi yağı ile yarım yemek kaşığı nar çekirdeği yağı karıştırılır. Karışımı temizlenmiş yüzünüze ve boyun bölgenize günlük olarak uygulayın. Bu maske cildi güçlendirerek oluşan güneş hasarlarını onarmaya destek olur.

Yaşlanma Önleyici Maske

Yarım adet avokadoyu 1 yemek kaşığı toz haline getirilmiş yulaf ile karıştırarak oluşan maskeyi yüz bölgenize uygulayın. 20 dakika bekledikten sonra ılık su ile durulayarak temizleyin. Bu maskeyi haftada 2 ya da 3 kez uygulayabilirsiniz. Bu maske karışımı, yaşlanmanın etkileri ile savaşan antioksidan bakımından zengin olup, cilt sarkması, ince çizgiler ve kırışıklıklar için etkilidir. Evde yapılan bakımlarda peeling ve maskelerin ciltteki ölü hücreleri arındırıcı özelliği olduğu için akşamları uygulanması daha doğru olacaktır. Böylece cildimiz güneş etkilerinden zarar görmemiş olacaktır.

Menopoz Döneminde Saç Bakımı

Kadın vücudunda menopoz öncesi hem östrojen hem de testosteron belli seviyelerde üretilirken, menopoz ile birlikte östrojen seviyesi düşüp testosteron seviyesi ise artmaya başlamaktadır. Bu değişiklik kadınlarda saç dökülmesine sebebiyet verebilmektedir. Menopozun ilerleyen dönemlerinde ise erkek tipi saç dökülmeleri ya da saç incelmeleri gözlenmektedir. Saç kayıplarını önlemede ilaç ve hormon tedavileri uygulamak olumlu sonuçlar vermektedir.

Östrojen hormonu da tedavi maksatlı kullanılabilir ancak meme kanserini tetikleme olasılığından dolayı tercih edilmemektedir. Bunun yerine soyadan elde edilen isoflavon östrojen yerine kullanılabilmektedir. İsoflavon takviyesi alan kadınlarda saç dökülmesinin azaldığı ve saç kalitesinde artış olduğu gözlemlendiğinden, menopoz dönemi saç sorunlarında fitoöstrojen ve isoflavon içeren destekler kullanılmalıdır.

Saçın doğal büyümesini sağlamak adına, balıkyağı, keten tohumu yağı ve Hindistan cevizi yağı tüketimi önemlidir. Bitkisel protein kaynakları olan baklagiller, tahıllar, soya ve hayvansal proteinler bolca tüketilmelidir. Bunlara ilave olarak, saç ve saç derisi sağlığına katkısı olan besinlerden olan; demir, biotin, çinko, selenyum, bakır, magnezyum, A, B6 , C, D, E vitaminlerini içeren besinler ihmal edilmemelidir. Ayrıca doktor desteği ile, PRP ve mezoterapi uygulamaları da saç ve deri sağlığı için alınabilecek desteklerdendir.