31 Mayıs 2010 yılında,

31 Mayıs 2010 yılında,

dünyayı kurtarmak isteyen bir grup,
Gazze’ye yardım götürmeye kalkıştı…
*
Açık denizlerde önleri kesildi…
Ve…
İsrail askerlerinin müdahalesi ile,
10 kişi etkisiz hale getirilerek…
Gerçekleşmesi muhtemel bir facianın da önüne geçildi….
*
Onlarca insanın gemilere binip,
Gazze’ye “silah” sokmak istemesi…
Sonunda öldürülmeleri…
İsrail’in başarısı…
*
Ama...
Gemiden sağ kurtulanlar böyle düşünmüyor:
*
Neymiş efendim,
“biz oraya yardım götürüyorduk"
*
Kimi kandırıyorsun sen!
Ekmek, zeytin, peynir nedir peki…
Silah değil mi?
*
Filistinlinin çocuğun,
kurumuş bir ekmeği alıp,
İsrail askerine attığını farz edersek, bunun sorumlusu kim olacaktı?
*
Ya bir zeytin…
Zeytin İsrail askerinin gözünü çıkarsaydı…
Nasıl savunacaktın Mavi Marmara’yı?
*
Geçin bunları…
*
Adamların amacı insani yardım falan değildi…
Amaç:
Gıda ürünlerini silah gibi kullanılması…
Ülkeye sokulmak istenmesi…
Sonra…
Sonra İç savaş çıkarmaktı…
*
Neyse ki bu sıkıntıdan kurtulduk:
*
Mavi Marmara Davası düştü…
*
Artık,
vatandaşlarımızı öldüren İsrail askerleri,
Bodrum’a gemilerini yaklaştırıp,
tatillerini yapabilecek,
gece barlarımıza döviz bırakıp gidebilecekler…
*
Ne mutlu bize…
*
Haber7.com’da çıkan “dava düştü” haberinin altına yapılan bir okurun yorumunu girerek,
satılarıma son veriyorum:
*
“İsrail Türkiye'nin dostudur. Daha yeni büyükelçiler konumlandırılmışken eski defterleri açmak gereksiz. Ülkeler nezdinde 3-5 canın hesabının yapılmayacağını biliyor Reis. Hem bu sayede ülkeye dolar girişi de sağlanmış oldu. Reis anlaşmasa o dolarlardan da olacaktık"
*
Sağlıcakla kalın…