Dünyada bir gerçeklik vardır ki: O da israf ve savurganlığın haram olduğu; birey, toplum, millet Devlet hayatına zararlı olduğu ve toplumsal adalet duygusu ile kamu vicdanını derinden dinamitlediği gerçeğidir.

Dünyada bir gerçeklik vardır ki: O da israf ve savurganlığın haram olduğu; birey, toplum, millet Devlet hayatına zararlı olduğu ve toplumsal adalet duygusu ile kamu vicdanını derinden dinamitlediği gerçeğidir.

Türkiye'de çeşitli kaynaklara göre farklılık göstermekle birlikte yaklaşık olarak kamunun elinde toplam 150 bin civarında, kiralık araçlar hariç, şoförlü ve şoförsüz resmi hizmetlerde kullanılan makam aracı, yine yaklaşık 250 bin civarında da kamu kurum ve kuruluşlarına ait lojman ve misafirhane bulunmaktadır. Türkiye'de bulunan makam araçlarının sayısı Avrupa ülkelerinin tamamının toplamından daha fazladır.

Bu realite bugünün gerçeği değil, dünün ve 30-40 yıl öncesinin de bir gerçeğiydi. İsraf ve savurganlık sadece bugünün sorunu olmamış, dünün de bir sorunu olmuş ve 100 yıl ve 150 yıl öncesinin de kronik bir kangreni olmuştur.

Devlet ve Millet bir an önce bu kangrenden kurtulmalıdır.

Bir gerçek daha aziz ve büyük Müslüman Türk Milleti tarafından bilinmektedir: Kamu kurum ve kuruluşların elinde bulunan lojman ve misafirhanelerin kullanımına ilişkin üst düzey yöneticilere ayrıcalık tanındığı, bu imkanların gariban ve ihtiyaç sahibi memur ve işçilere yönelik kullanılmadığı, alt sınıfların buralardan gerçek anlamda yararlanamadığı gerçeğidir.

Kamudaki lojman mevzuatına göre lojman imkanından, müdür ve üstü makamlardakilerin tamamı, eğer isterlerse, süresiz olarak yararlanabilmektedir. Bir genel müdür, genel müdür yardımcısı, daire başkanı, daire başkan yardımcısı veya müdür kendine ait evi olsa bile evini kiraya verip, lojmandan sınırsız olarak yararlanabilmektedir. İstisnalar ise kasıt dışı.

Buna karşılık evsiz, ihtiyaç sahibi, kirada oturan, gariban bir alt sınıf çalışan lojmanda ancak, sadece 5 yıl kalabiliyor. 5 yıl sonra lojmanı boşaltmak zorunda.

Şimdi bu durum hakka, hakkaniyete, adalete, insanlığa, medeniyete, ahlaka, inanca veya herhangi bir insana dair felsefeye uyuyor mu, sığıyor mu???!!! HAYIR! Evet diyen insanlığını yitirmiştir.

Hakkın, hakkaniyetin, adaletin sağlanması,

İsrafın ve savurganlığın önlenmesi,

Toplumsal adalet duygusu ile kamu vicdanının rahatlatılması,

Tüyü bitmemiş yetimin hakkının korunması,

Kaynakların doğru kullanılması ve reel sektöre aktarılması, FABRİKALAŞMAYA yönlendirilmesi,

Amacıyla, Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı, Bakanlar, Milletvekilleri, Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet komutanları, Bakan yardımcısı, Anayasa Mahkemesi başkanı, Yüksek mahkeme başkanları, bağlı-ilgili-ilişkili kurumlar ile üst kurulların en tepe yöneticileri (Müsteşar, Genel Müdür, Başkan) hariç olmak üzere ve Yurt genelinde kamu hizmetinde kullanılan araçların dışında Devletin elindeki tüm makam araçları ile resmi araçlar kaldırılmalı, satılmalı ve yasaklanmalıdır.

Diğer yandan Kamunun elindeki tüm lojman ve misafirhaneler de; asker, polis, jandarma ve mit personeline ait lojman ve misafirhaneler hariç; kaldırılmalı, satılmalı ve yasaklanmalıdır.

Saygı ve selamlarımla…