Niccolo Machiavelli ünlü İtalyan yazar, filozof ve diplomattır. En önemli eseri 1513 yılında yazdığı “Prens” ya da “Hükümdar” isimli eseridir. Sanıyorum bu çağda “Yönetici” de diyebiliriz. Kitap bir prense öğüt vermek için yazılmış. Ama tüm yöneticilere ve devlet başkanlarına da hitap ediyor.

Niccolo Machiavelli ünlü İtalyan yazar, filozof ve diplomattır. En önemli eseri 1513 yılında yazdığı 'Prens' ya da 'Hükümdar' isimli eseridir. Sanıyorum bu çağda 'Yönetici' de diyebiliriz. Kitap bir prense öğüt vermek için yazılmış. Ama tüm yöneticilere ve devlet başkanlarına da hitap ediyor.

Machiavelli ilhamını psikoloji ve sosyoloji bilgisinden, kişisel tecrübelerinden ve yakın tarihte yaşanmış somut vakalardan alır. O dönemin Osmanlı Devleti'ne kadar pek çok yönetim tarzını incelemiş olduğu anlaşılıyor. Amacı dağılmış İtalya'nın toparlanması ve tekrar bir araya gelmesi.

İyi bir insan olmanın yöneticilik yaparken büyük bir dezavantaj olduğunu iddia etmesi oldukça tartışılmıştır. Ona göre iyiliği kendisine karşı kullanılacağı için dürüst yöneticinin iktidarı uzun ömürlü olmaz. O, çıkar yolu, yönetenleri de yönetilenleri de kötü olarak kabul etmekte bulmuştur.

Kitapta pek çok öğüt var. Fırsat olursa diğerlerine farklı yazılarda değineceğim. Bu yazıda sadece birkaçını seçmeye çalıştım. Machiavalli'den bizim yöneticilerimizin ve insanlarımızın çıkaracağı dersler var mı ona bakmak istiyorum.

Bir yönetici için önemli olan ne yaptığı veya nasıl yaptığı değil yaptığının sonucudur. Bu ilkeyi uygulayın Türkiye'ye, aynı sonuca ulaşmıyor muyuz? Ekonomi yolunda iken kimse 'nasıl oluyor da ekonomi iyiye gidiyor?' diye sorguluyor muyduk? Hayır! Altın ve döviz yükselince itirazlara başladık.

Machiavelli'ye göre ova manzarası en kolay dağdan dağ manzarası ise en kolay ovadan izlenir. Yönetici halk gibi halk da yönetici gibi olaylara bakabilmeli. Şimdi bunu uygulayın Türkiye şartlarına. Yöneten ve yönetilenler arasında büyük bir anlayış farkı yok mu? Bence var.

Ona göre, bir yönetici zayıfları korumalı, güçlüleri zayıflatmalı ve yabancı güçlerin müdahalesine engel olmalıdır. Bakalım Türkiye şartlarına. Zayıflar daha çok zayıflıyor, güçlüler ise daha çok güç kazanıyor. Yabancıların her işimize karıştıkları konusunda ise hemfikiriz.

Machiavelli'ye göre yöneticinin önemli görevlerinden biri de ülkenin ileri gelenlerinin aç gözlülükleri ile başa çıkmaktır. Mevcut Türkiye şartlarına baktığımızda ise zıddını görüyoruz. Halkın durumunu daha da kötüleştirmek pahasına zengin bir azınlık yaratılmış.

Ona göre yöneticiler tarihte yaşamış büyük yöneticileri taklit etmelidir. Asla onlar gibi olamazlar ama bunu yapmaları yollarını tamamen kaybetmemeleri açısından önemlidir. Türkiye'de mevcut iktidarın kendisine örnek aldığı tarihi/başarılı bir lider (mesela Fatih) var mı? Bence yok.

Machiaveli'ye göre paralı asker de müttefik devletlerin orduları bir ülkenin güvenliğini sağlayamaz. Bir yönetici sadece kendi ordusuna güvenmelidir. Yani NATO filan korumaz bizi. Bu madde konusunda Türkiye'deki manzara daha iyimser. Yerli askeri teknolojiye daha çok yatırım yapılıyor.

Machiavelli'ye göre bir yönetici halkının nefretini kazanmamak şartıyla her şeyi yapabilir. Halkın nefretini kazanmak ise halkın mal güvenliğini sağlayamamakla olur. Uygulayın Türkiye şartlarına. Türkiye dünyada yurtdışına en çok para çıkaran ülke. Demek ki mal güvenliği sağlanamıyor.