Kızılelma, Türklerin cihan hakimiyeti mefküresidir.

Kızılelma, Türklerin cihan hakimiyeti mefküresidir.

Türk milletinin kafasında hep bu ideoloji vardır.
Altaylardan Adriyatike, Sibiryadan Serenedibe (Hindistan)
Afrikadan, Çin seddine kadar uzanan bir coğrafyanın,
Her noktasında hukuku olan bir büyük milletin,
Küçücük bir Anadolu ile tatmin olması beklenemez herhalde…
***
Mohaç’a sefere çıkan yeniçerilerin çığliıkları hep,
-Kızıl elmaya, Kızıl elmaya- diye gürlüyordu.
O zaman Kızılelma Budin büyük kilisesinin altın avizesiydi.
Budapeşte feth olunca Yeniçerilere sordular.
Kızılelma nerdedir?
Vatikan’a uçtu dediler….
***
Kızılelma, Türkler Müslüman olunca bu ismi değiştirdi.
Şeyh Edebali’nin deyimi ile İlay-ı kelimetullah oldu.
Artık İlay-ı kelimetullah Türklerin Kızılelma ülküsüdür.
Rahmetli Başbuğ Türkeş de hep bu şekilde izah ederdi.
12 Eylül de Mahkumiyet gerekçesi de bu idi.
Hatta Başbuğ bölücülük konusu gündeme gelince,
Türkiye’yi küçültemeyiz.
Fakat büyütebiliriz derdi.
Atatürk’ün Hatay’ı alması gibi…
***
Lozan’a gidecek murahhas heyette masonlar vardı.
Ayrıca baş haham Haim Nahum da vardı.
Heyet başkanı İsmet Paşa idi.
İsmet paşa, Lozan’a giderken başında kalpak,
Ayaklarında çizme, sırtında üniforma vardı.
İmzayı atarken başında fötr şapka,
Papiyyon kravat,
sırtında frak vardı.
Bu kıyafet İngiliz kraliyet hizmetkarlarının kıyafetidir.
Yani İnönü biz aslında sizdeniz demek istemiştir.
Maalesef hala TBMM başkanları bu kıyafetle Meclisi yönetirler.
Konferansın yeri, düşmanların sahasıydı, Lozandı.
Müzakereye hakim olan kişi,
Büyük Türk düşmanı Lord Curzon idi.
Büyük manevralarla Türk delegasyonunu sıkıştırıyordu.
Sanki savaşı biz kazanmamışız, Yunanistan kazanmış gibi idi.
Böylece birinci konferansta anlaşma olmadı.
ikinci konferansta anlaşma yapılmıştır.
***
Türk delegasyonu, son meclisi mebusan tarafından alınan,
Misakı milli (Milli yemin ) sınırlarını kurtarmaya çalıştı.
Çünkü Musul ve Kerkük bu sınırlar içinde idi.
Ancak bölge Petrol bölgesi olduğu için,
İngiltere bu bölge sınırlarını askıya aldı.
Türkiye ile İngiltere arasında halledilmesine karar verildi.
Sonra İngiltere bölgeyi işgal etti.
***
Şüphesiz ki, Lozan Türk milletini tatmin etmemiştir.
Ama o günün şartlarını da hesaba katmak gerekir..
Burada söylenilen gizli anlaşmalar var mıdır?
Acaba nelerdir?
Bunu zaman gösterecek…