LİYAKAT HÜKÜMETİ

Rüyamda görsem inanmazdım, hayaldi gerçek oldu, ne mutlu! Milletin Adamı Reis, kendine yakışanı yaptı. Atatürk’ün ifadesiyle asrımızın sür’at ve hareket mefhumuna göre düşündü, bir liyakat hükümeti kurdu. İş hayatında başarılı olmuş şahsiyetleri millete hizmet yoluna çağırdı.Hemen hemen hepsi de hem devlet hem özel sektör yönetimini biliyor. Halkla temas içinde olmak, temayüllerini ölçmek ve ona göre hızlı karar vermekte ehliyetli oldukları özgeçmişlerinde açıkça yazılı.

Artık nasıl olsa Reis oyu alıyor, biz de onun yol arkadaşıyız halktan bize ne diye kendilerini insanlara ulaşılmaz kılan statükocu siyasetçilerin sonu gelmiş gözüküyor. İnşallah bu liyakat hükümeti halkın umudunu boşa çıkarmayacak, 71 ildeki oy kaybı da fazlasıyla yeniden geri dönecektir.

Bir eğitim ve kültür mensubu olarak epeydir Reis’in her alanda dönüşüm gerçekleştirdik ama eğitim ve kültürde ilerleyemedik yakınmasının sancısını duyuyordum yüreğimde. Hem eğitim hem de kültür bakanlarımız başarılı birer özel sektör mensubu. Başarılı turizmci Sayın Ersoy, kültürün de sanatın da kitlelere ulaşma yolunu açacak sistem ve etkinlikler düzenleycektir. Özlemle bekliyoruz.

Gazi üniversitesi akademisyeniyken bu güzide kurumun özel okullarını kuran Sayın Prof. Dr. Ziya Selçuk ile de aramızda anlayış birliği olduğunu müşterek dostlarımızdan çok duydum. Hep diyorlar ki aranızda öğretmenden akademisyene bir gizil yol var. Konuşun, tartışın, ortaya çıkarın. Ben de bu öneriyi götürdüm ve eserlerimi de ilettim kendisine. Bir sunumla değerlendirmeler yapacaktık, sözleşmiştik de ancak henüz nasip olmadı.

Ziya Hoca, kurduğu Gazi özel okullarıyla da kalmadı. Eğitimde yeni bir maya ortaya koydu, bu adla kurduğu kendi özel okullarıyla. Maya, Sayın Erkan Mumcu Bakanlığında dikkat çekince TTK başkanı olmuştu. Burada ekibiyle bir çığır açma çabasına girmişti ki Sayın Hüseyin Çelik ile anlaşamadı, istifa etti. Şimdi ekibiyle eğitim sistemimize yepyeni bir yol açabilecek büyük bir güç olarak görüyorum kendisini. Lütfeder dinlerlerse 40 yıllık birikimimle öğretmen gönülgücüne hitap edebilecek ses olabilmesi için kendisine destek vermek beni mutlu edecektir. Davamız büyük. Adalet ve Kalkınma yolumuzu açmak için eğitimde de büyük bir dönüşüme ihtiyacımız var.

Ziya Hoca bir marka. Gazideki bütün arkadaşları da öyle. Sayın Prof.Dr. Servet Özdemir yol arkadaşı. İlköğretim Genel Müdürü iken eğitim bilimi kültür yayınımız Mavi Kuş’u iogm.meb.gov.tr linginden bütün ülkeye sundurmuştu bize. Bilimsel makaleleri eğitim dünyasını aydınlatmak üzere yayınlıyorduk sürekli. Dergimizin adını da kuruluş sırasında Ziya Hoca koymuş. 10 yıl editörlüğünü yaptığım bu yayın organının binlerce okuruyla da hâlâ iletişim halindeyim. Bu dergiye ne oldu, niye çıkmıyor diyorlar. İçim acıyor. Ne etkinliklerimiz vardı!

Sayın Prof. Dr. Necati Cemaloğlu, Ziya Hoca ile Servet Hocanın öğrencisi, bütün ülke eğitimcilerinin de ilgi gösterdiği bir akademisyen. Kuram-uygulama arasındaki ilişkiyi kurmada ve çözüm üretmede yeterliliklerine bizzat tanığım. Millî Eğitim Bakanlığında bu gücünden yararlanılması çok önemli bence. Kangrenleşmiş yaraların iyileştirilmesine katkı yapacak iyi bir tercih olacaktır.

Mavi Kuş dergimizin konferans koordinasyon çalışmalarında birçok akademisyeni öğretmenlerimizle buluşturmuştuk. Köprümüzden kimler geldi kimler geçti? Deneyler, gözlemler, görüşmeler, araştırma sonuçları sunuyorduk okurlarımız öğrenci, eğitimci ve velilere. Burada Sayın Prof. Dr. Adnan Kan da öğretmenin ölçme ve değerlendirme gücünü geliştirme sunumlarıyla dikkat çekmişti.

Sayın Bakanım bu gibi birçok bilim insanımızı yakından tanıyor. Tek sorun onların öğretmen gönül köprüsünden geçiş organizasyonlarını ustaca yapabilmek. Başarılı olacağına da inancım tam! Haklarında yeterli bilgi sahibi olamadığım diğer hükümet üyelerimizin de çok önemli hikâyelerinin olduğu kanısındayım. Yeni sistemimizin bu yeni hükümeti milletimize hayırlı olsun!