Lâik sistemin Diyaneti!..

Kel alâka bir şeydir bizdeki ucube sistem... Niye? Bir sistem lâik ise, orada devletin resmî bir Diyanet İşleri Başkanlığı olmaz.. Varsa o sistem lâik değildir, devlet dini sistemi vardır o ülkede...

Böyle olunca da camilerde “neden Atatürk ismi hutbede geçmedi?” diye itişmeli kakışmalı kavgalar da çıkar başka şeyler de olur...

Ankara Yeni Mahallede bir camide meydana gelen kavga tehlikeli bir başlangıçtır. Bunun arkası gelecektir. Yapılacak iş de geri adım atıp hutbelere “Atatürk” ilâvesi yapmak değildir.

Hatırlayanlar olacak mıdır şüpheliyim: Arlanmaz edebsiz bir paşa müsveddesi “28 Şubat bin yıl devam edecek..” demişti... Neye dayanarak etmişti bu lakırdıyı?

Türk halkının protesto nedir bilmeyişine, balık hafızasına ve binaen’aleyh umursamazlığına dayanarak söylemişti...

**

TC Devletinin genetik kodlarına, 28 Şubat postmodern darbesinde ortaya çıkan zihniyet rejim olarak yerleştirilmiştir ve bu değişmedikçe Türkiye’nin hayırlı bir terakki göstermesi asla mümkün olmayacaktır...

Bozuk ve arızî düzen, çaktırmadan girmişti kanımıza... TBMM hatimlerle, duâlarla açılmış ama çok geçmeden sözde lâik ama aslında lâikçi bir seküler düzen dayatılmıştı...

İtiraz edenler hukukdışı karakuşî kararlarla “İstiklâl mahkemeleri”nce feci şekilde cezalandırılmış, gün gelmiş “siz isterseniz halifeliği bile getirirsiniz” diyebilecek kadar kuvvetli Demokrat Parti iktidarı başındaki Adnan Menderes bile idamla şehid edilerek bedelini ödemişti.

İstiklâl mahkemeleri rejimin mahkemeleri demekti... Bir zamanlar ulu önderin emrindeydi sonra başkalarının. Lâkin hep derin 28 Şubat kafalı gücün elindeydi yargımız! Hukukun değil onların üstünlüğü vardı..

Necip Fazıl Kısakürek’ler, Mehmed Şevket Eygi’ler, Şule Yüksel Şenler’e varıncaya kadar hep Karakuşî kararlarla mahkûm edildiler...

Merhum Salih Mirzabeyoğlu, 28 Şubat döneminde 'Anayasal düzeni silah zoru ile değiştirmeye teşebbüs” suçlamasıyla İBDA-C dâvasında yargılanıp müebbet hapse mahkûm edilmiş, mahkûmiyetinin önemli kısmı Ak Parti iktidarı zamanında geçmiş, 16 yıl hapisten sonra yeniden yargılanıp 2016'da beraat etmiş lâkin onca kahırdan sonra çok da yaşayamamıştı...

**

Adı istiklâl olmuş başka olmuş, bunlar aslında İslâm karşıtı bir yargının mümessilleridir. Lâkin gün geldi İslâm karşıtı kişileri de mahkûm ettiler...

Meselâ FETÖ dönemi... Ergenekon, Balyoz ve benzeri dâvalarda gûya İslâm karşıtlarını da mahkûm etmişlerdi. Önce mahkûm etmiş, sonra “bakın İslâmcı yargı böyle adaletsizdir” dedirtmişlerdi! Bu çok ince bir ayardır ve erbabından başkası anlamaz, idrâk edemez...

Ekrem İmamoğlu İstanbul’u aldı eyvah.. Geç bunları.. Atı alan Üsküdar’ı geçmiş... Be adam iktidardasın ama muktedir değilsin.. Artık camilerinde bile lâikçi, Atatürkçü kavgalar çıkarıyorlar, geri adım atıyorsun...

Şule Yüksel Şenler arslanı deyince tuhaf mı geldi? Arslanın erkeği var da dişisi yok mu sanıyordun? Sana bir sır vereyim mi? Dişi arslanlar yoksa nesil devam etmez onu biliyorsun da asıl sır şurada:

Onlar yoksa topyekûn tehlikedesin...