Çıbanlar patlayınca cerahat çıkar. Yazık ki, ülkemiz çok çıban çıkartan bir yapıya sahiptir. Bu çıbanların cerahatleri, pislikleri mide bulandırıyor, mikrop saçıyor.

Birkaç hafta önce şiddetli ve seviyesiz tartışması yapılan son büyük çıban, kızlı erkekli öğrenci evleridir.

Bendeniz hiçbir şeye şaşmıyorum. Şaşkınlık=hayret iyi bir şey değil.

Zinanın serbest olmasına ses çıkartmayan, şaşmayan ucuz Müslümanlar; karma öğrenci evlerine niçin tepki gösteriyor?

Ha zina, ha karma öğrenci evi, benzer şeyler değil midir?

Şaşsam akıları başlarından bir karış yüksek bazı İslamcılara şaşarım. Hani her şey güllük gülistan olacaktı?

Fitnenin biri bitmeden öbürü geliyor.
Rahat yok, huzur yok, güven yok.
Televizyonum yok, olup bitenleri internetten takip ediyorum. Hep iç karartıcı fitne fesat haberleri.
Toplumun bir kısmı çıldırmış.
Trafik çıldırmış.

Gıda maddelerinin ve içeceklerin yüzde 99’u değil, binde 999’u kimyalı, zehirli, boyalı, hormonlu, aromalı, sağlığa zararlı.
Egoizm, ahlaksızlık, faziletsizlik, fuhuş, zina, riba, yüksek bina, vicdansızlık, beyinsizlik diz boyu.

Bir Müslüman olarak Müslüman kardeşlerime soruyorum: Bu kadar haram, bu kadar açıkta işlenen günah, bu kadar azgınlık içinde nasıl huzurlu ve saadetli bir hayat süreceğiz?

Bu kadar iffetsizlik ve hayasızlık içinde iffeti korumak ne kadar zor.
Faydalı ve yükselten ilimler, irfan, yüksek ahlak ve fazilet, hikmet… Bunlar nerelere kaçtı?

Birbirlerinin hatırını soran, birbirini gözeten, seven, acıyan, paylaşan komşulara ne oldu?

Ah beyefendiler, ah hanımefendiler, ah küçük beyler, ah küçük hanımlar!.. Nerelere kaçtınız saklandınız?

Bu korkunç ve iğrenç homurtular, geğirtiler, böğürtüler, sarhoş naraları, anırtılar, çakal ve domuz sesleri…
Kız erkek karışık öğrenci evleri yeni çıkmadı, şimdiye kadar aklınız neredeydi?
Sen okullarda karma eğitim yaparsan elbette karma öğrenci evleri olacaktır.
Sen zinayı serbest bırakırsan işin encamı böyle olmaz mı?

Zina… Riba… Fuhuş… Fısk u fücur… Kumar… Resmî de olsa, özel de olsa kumar kumardır… Paraya, mala, servete, lükse tapış… İsraf israf israf… Yedi yıldızlı lüks ve muhteşem turistik umre seyahatleri… Dünkü deve çobanlarının birbirleriyle benim binam daha büyük tartışmaları… Ekranlarda donları düşen, dekolte elbiselerinin askıları kopan kadınlar… Çılgın ve isterik kahkahalar…

Futbol şikeleri…

Bozuk ve sapık düzenin haram rant ve ganimetlerini devşiren birtakım İslamcılar hem memnun, hem tedirgin. Rantlar onları memnun ve mesrur ediyor ama ah şu fitne ve fesatlar olmasa.

Eğilin, kulağınızı yere dayayın, derinlerden gelen homurtular duyacaksınız.
Başınızı kaldırın semaya bakın, bulutlan niçin bu kadar telaşlı, martılar niçin acı çığlıklar atıyor?

Siz Sodom ve Gomore’nin niçin ve nasıl helak olduğunu biliyor musunuz?
Bugünkü Sodom Gomore eskisinden bin misli ahlaksız, azgın ve arsız.

(İkinci yazı)

Avrupa’da İslamî Hizmetler ve Para
AVRUPA ülkelerinde yüzlerce İslamî cemaat, dernek, grup, vakıf, sekt, topluluk, parça var. Bunların bir kısmının kendi camileri var. Yine bunların bir kısmı yabancı Hıristiyan devletlerden ve kuruluşlardan para alıyor. Hiçbir yabancı güç, Müslümanların kara gözleri için para vermez, desteklemez.

Müslümanlara para veriyorlarsa bir amaçları, bu para karşılığında istekleri olması tabiîdir.

Para alan borcunu öder. 1970’li yıllarda Avrupa’da vazife gören Türk imamlarının maaşlarını Arabistan’daki Rabıtanın ödediği rivayetleri tartışılmıştır. Rabıta para ödemişse, karşılığında elbette bir şeyler istemiş ve beklemiştir.

Yabancı devletlerden, şaibeli güçlerden para alanlar kirlenir ve doğru dürüst hizmet yapamaz hale gelir.

Şu anda Avrupa’da İslam hızla yükselmekte ve güçlenmektedir. Avrupalılar bunu telaşı içindedir.

Onlar Ehl-i Sünnet Müslümanlığını istemiyor.

Şeriatsız, fıkıhsız, cihadsız, tesettürsüz laik light ılımlı bir İslam istiyorlar.
Müslümanları bu yola çekmek istiyorlar.
Müslümanlar elbette Müslüman olsunlar ama koyu, dindar, Şeriatli olmasınlar.
Musalla Müslümanı olabilir ama musalli olmasınlar.

İslam bir din değil, bir hümanizma olsun.
Camilere, derneklere bunun için yardım ediyorlar.

Müslümanların kendi istedikleri şekilde Müslüman olmasına karşı değiller ama uyanık, şuurlu, mücahid, Kur’ana Sünnete Şeriata göre yaşayan Müslüman olmalarından çok rahatsız ve tedirgin oluyorlar.

Aman aman aman!.. Müslümanlar sakın birleşmesinler… Almanya’da on çeşit Türk camii olsun… Vehhabi, Şiî, Fas camileri olsun… Her ülkenin ayrı camii olsun. Her tarikat ve cemaatin ayrı camii…
Müslüman gençler ilmihallerini öğrenmesinler, bilmesinler…

Almanya’da iki milyondan fazla Müslüman yaşıyormuş. Bunlar birbirinden kopuk yüzlerce sekte, cemaate, cemiyete, vakfa, meşrebe ayrılsın.

Aman bunların arasında irtibat, işbirliği, yardımlaşma olmasın.
Müslümanlar tek bir Ümmet olmasın.
Alim, taqvalı, faziletli, râşid bir zatı genel başkan, müşterek reis olarak seçip sakın ona biat ve itaat etmesinler.
Müslümanlar bölük pörçük olsunlar ve kalsınlar.
Az bir kısmı namaz kılsın, bir kısmı cumaya gitsin ama sakın İslam’ı doğru şekilde öğrenip hayata uygulamasınlar.

Şu cemaatin camii… Bu tarikatın camii… Laik Türkiye’nin camii… Vehhabî camii… A Efendicilerin camii… B Hazretçilerin camii…
Onlar bunlar şunlar…

Müslümanlara para verilsin, bazı dinî hizmetler yapılsın… Aman birleşmesinler… Aman genç nesilleri dindar yetiştirmesinler…

İslam sulandırılsın… Light İslam, ılımlı İslam… Türkiye İslamı, Arabistan İslamı, Fas İslamı… Şeriatsız, cihadsız, tesettürsüz İslam…