KRİPTO

Biliyorum ki, “kripto” kelimesini kullanmakla ilk nazarda tezatlı bir vaziyetteyim gibi görünmekteyim. Ama buna mecburum. Zira lisanımızı öyle hale getirmişler ki, mesajımı (bu kelime bile gayri Türkçe) ancak bu kelime ile tesirli olarak (buna da çarpıcı diyorlar) verebildiğimi düşünüyorum.

Ne yapalım vaziyetimiz budur. İçinde bulunduğumuz irfansızlık çukurundan kurtulmak için gayri Türkçe (kripto vs) kelimeleri kullanmak mecburiyetinde kalıyorum. “Fethedilmiş kelimeler” bunun haricindedir (kelime, cümle, fetih vs).

Sadede gelelim;

Türk milletinin en büyük zaafı, yeni ihtida etmiş bir Müslümanı büyük bir şevkle kucaklamasıdır. Yeni Müslüman olmuş bir kişiye karşı gösterilen bu teveccüh milletimizin İslam dünyasının lideri olmasının tabiii bir neticesiydi ama bu bize çok pahalıya mal oldu. Zira Fatih Sultan Mehmed’i kripto bir Yahudi (ser tabip Yakup Paşa) şehit etmiş, Osmanlı’da böyle çok sayıda Müslüman görünümlü alçaklar sekteletmişler ve günümüzde de bunların devamı olan hainler 15 Temmuz’u gerçekleştirmişlerdir.

İnsanların niyetlerini okuyamayız.

“Ben Müslümanım” diyen herkesi İslam dairesinde görürüz.

Yapılması gereken şudur; Mikrop diye bir gerçek vardır ve yok edilemez. Kemo terapi yapmak her zaman mümkün değildir ve zaten bu tedavi şekli de tartışmalıdır.

Bir taraftan mikrobun varlığıyla mücadele devam ederken diğer taraftan bünyenin güçlendirilmesi tercih edilmelidir.

Bünyenin güçlendirilmesi demek, sosyal nizamın ahengi demektir.

Bünyenin kuvvetlendirilmesi demek, sosyal barışın temele demektir.

Bir toplumda sosyal nizam üç temel üzerinde yükselir;

1.Lisan; Yani Temiz ve doğru Türkçe. Yüksek Türkçe (Osmanlıca). Zira sosyal bünyenin kılcal damarları lisandır.

  1. Tarih; Yani doğru tarih. Bizde en meçhul tarih, yakın tarihtir. Diğer bir tabirle; bilgi yönünden en muammalı tarih, Türkiye Cumhuriyetine intikal edildiği Milli Mücadele dönemidir. Matematikte çok bilinmeyenli denklem neyse milli mücadele dönemi de bizde öyledir. Arşivlerin bir kısmı açık değildir. Bildiğiniz bir kısım bilgileri söyleyemezsiniz. İman ile bilgi birbirine karıştırılmıştır. Hainler kahraman, kahramanlar hain olarak ilan edilmiştir. Bu hususta bir dokun bin “ah” işit derler ya, işte aynen böyle.

2.Din: Yani sahih inanç. Lütfen hatırlayın, her darbe akabinde Kur’an meali sürülür piyasaya….. Darbeler sadece Cumhuriyet dönemi mahsulü değildir. Osmanlı’nın son döneminde ortaya çıkan menfur bir an’anedir darbeler. Darbecilerin şahı da Mithat Paşa’dır. Dedik ya, hainler kahramandır diye…..

Bazı okullarda hala Mithat Paşa ismi var. Ben şaşıyorum nasıl iştir bu?

Ruhî ahenk ve kalbî birlik temennisiyle.