Kozmik Oda Operasyonu ve Heyet’in Varlığı

Tarihimiz kurduğumuz pek çok Devletle doludur. Fakat çeşitli sebeplerden dolayı yıkılan bu Devletlerimiz yeniden kurulmuştur. Devlet kurup Devlet yıkanlar her yıkılıştan sonra milletin de üstün gayretleriyle küllerinden yeni doğmuş gibi yeni Devletini kurmakta gecikmemiştir. Her kuruluşun kahramanları olduğu gibi, Devletin yıkılışının da Kahramanları vardır. Bu kahramanları saymakla bitmez lakin bu kahramanlara yön veren, onları bir amaç ve kutsal gaye için toplayan Devletin derin delhizlerinde Büyük Hun Devlet’inden beri var olan adına ne derseniz deyin kutlu bir teşkilat vardır.

Çok eski yıllardan beri zaman zaman uyku dönemine geçen, gerektiğinde aktif olan bu teşkilat, bu milletin bağrından çıkan çok kahraman yetiştirmiştir. Özellikle yıkılış sürecindeki ve kuruluş aşamasındaki kahramanlar gayet önem teşkil etmektedir. Halen sırlarla örülü tarihimizde aydınlatılamamış pek çok noktalar var. Kahramanlar mevzuunda popüler kahramanlarımızın olmadığını söyleyebiliriz belki… Ya da göz önünde kahramanlarımız yok diyebiliriz. Göz önünde olmaması gerçekten kahramanlarımızın olmadığını mı gösterir? Tabii ki hayır… İsimsiz ve belki de mezar taşsız nice yiğit kahramanlarımız var.

Bugünlerde Türkiye tarihi bir süreçten geçiyor. Özellikle bölgede yeni bir devlet oluşturmak için Rusya, ABD, sessiz ve derinden çalışan İsrail var gücüyle planladıkları hedefe doğru gidiyor. Bu derece önemli olaylar olurken Türkiye’de ise hem iç dengeler bakımından hem de dış dengeler bakımından hassas bir konu olan Referandum süreci devam ediyor. Tam da böyle bir zamanda Heyet’in varlığı ve aldığı kararlar çok etkili olacaktır. Heyet, iç dengeleri koruduğu gibi dış dengeleri de gözetmek zorundadır. Eminim ki karar alıcılar gerekli plan ve karar konusunda ellerinden geleni yapıyordur. Ancak Heyet’in Kozmik Oda operasyonundan sonraki varlığı ve değişiklikler çok önemlidir.

Bu bağlamda her ne kadar Kozmik Oda olayında 2200 yıllık derin yapımız Gladyo vasıtası ile taşeronları Fetö ile ele geçirilmek istendiyse de bu hususta tam da başarılı olunduğu söylenemez. Deşifre edilen çok isim oldu. Özellikle Heyet’e bağlı kişiler ve Heyet’teki önemli bazı karar alıcılar… Hatta firari Fetöcü Hakim Kadir Kayan’ın deşifre ettiği bu isimler daha sonra Gladyo tarafından tek tek sözde intihar ettiği ve kaza geçirdiği söylenen isimler infaz edilmiştir. Bu konuda geriye dönük bir çalışma size bazı isimler konusunda fikir verebilir. Özellikle Kaşif Kozinoğlu ismi önemlidir!

Bu kirli ve karanlık operasyonun dış ayağı da çok önemlidir. Gladyo’nun önderliğinde FETÖ'nün taşeronluğunda Üst Aklın(Derin İngiltere) da gayretleri ile kozmik odada 2200 yıllık derin sır deşifre edildi. Bu olayda dahli olan 4 önemli isim çok önemlidir. Bu isimlerin 1 tanesi şuan Ankara’da sözde emeklilik hayatı yaşayan eski Devlet görevlisi derin bir isimdir. Bu isimleri buradan açıklamak isterdim ama her bilgi her sır zamanına esirdir. Biraz daha beklemek lazım…

Kozmik Oda’daki bu karanlık operasyondan sonra değişiklik yapılan ve sızmalar ile Heyet’e ulaşan kişiler tam da bu zamanda iyi analiz edilmelidir. En azından bunu tam olarak bilemesek de, kişilerin bağlantısı yönünde bazı hususlar bize fikir verebilir. Derin Devlet'in yapısı ve yeni oluşumu çok önemlidir. Bu oluşumun yeni isimleri de öyle!

Dünya değişiyor ve bunu olaylara bakmadan da hissederek bile anlayabiliriz. Artık hiçbir şey eskisi gibi değil. Değişen ve gelişen Dünya konjonktüründe pek çok gizli kalmış teşkilat ve bazı önemli sırlarda yavaş yavaş bu değişimden payını alıyor. Türkiye’nin çok zor bir süreçten geçtiği bugünlerde, milletimiz çok farklı ve değişik bazı his ve düşüncelere ister istemez kapılabiliyor. Tam da bu noktada umutsuzluk üzerine değil, bir inanç ve umut üzerine kurulan planlar ilerisi için güzel neticeler verebilir. Ancak bu noktada Türk Tarihinin belli zamanlarında, özellikle kırılma noktası dediğimiz zamanlarda bu millete umut olacak ve yeniden Dirilişine vesile olacak kişiler ve olaylar silsilesi çıkabiliyor. Ama bunları belli ölçüde belli bir plan dahilinde çıkartan bir Teşkilat var. İşte bu Teşkilat bugünlerde girdiği değişim ve gelişim sürecinde nasıl bir strateji izliyor ki varlığını millete hissettirme gereği duyuyor… Bakanlar değil görenler, her duyduğuna inananlar değil; Bilenler ve bilmesi gerekenler ne demek istediğimi anlayacaklardır.

Ve son söz: ‘’ Türkiye geçmişin derin köklerine ve sırlarına sahip büyük bir devlettir. ‘’