Bir ülkede dominat olan kimlerse onların hukuku temel alınır. Hukuk evrensel değerlerin toplum değerleriyle meczedilip biçilmiş elbisesidir. En doğru, en sağlam, evrensel olmaya en layık hükümler Allah’ın hükümleri, yàni Kur’ân’ın bildirdikleridir, binaen’aleyh İslâm ahlâkını temel alan İslâm hukukudur.

Bir ülkede dominat olan kimlerse onların hukuku temel alınır. Hukuk evrensel değerlerin toplum değerleriyle meczedilip biçilmiş elbisesidir.

En doğru, en sağlam, evrensel olmaya en layık hükümler Allah'ın hükümleri, yàni Kur'an'ın bildirdikleridir, binaen'aleyh İslam ahlakını temel alan İslam hukukudur.

Biz yakın tarihimizde bir arıza dönemi yaşadık ve o günlerden sonra bir daha belimizi doğrultamadık. Asırlarca bize izzet kazandırmış değerlerimizi cebren ve hile ile terkettirdiler...

Bizde neden böyle bir abuk, çarpık hukuk sistemi var? Biz neden yamalı bohça gibi bir hukuk sistemine mahkûmuz?

Köle miyiz yoksa sömürge mi? Avrupa'nın, Amerika'nın mandası da değiliz... Lakin bakıyorsun manda ülkesinden beter, sömürge gibi bir halimiz var...

Gûya ülkede demokrasi var ve Türkiyeli Müslümanlar olarak değer yargılarımıza hürmetli, bizim gibi inanan insanlar başımızda... Pöhhh...

Öyle sanarak seçiyoruz lakin bir süre sonra ya cıvıtıyorlar, ya da aralarındaki namussuz ve hain takımı göremeyip gümbür gümbür iktidardan gidiyor, devriliyorlar... Bana kızmayın birilerinin bunları hainlik gütmeden Allah için yazması lazım...

Apartman yönetiminde bile aynıdır durum. Siz bir apartman veya site yönetimi seçtiniz. Adamlar sizden aidatlarınızı (vergileri) topluyor ama karşılığında apartmanınızın veya sitenizin bir sürü problemi orta yerde duruyor, halledilmiyor...

Bu ne demektir? Adamlar sizi iplemiyor demektir. Başka ne demektir? Onları seçtiniz ama kontrol etmiyorsunuz demektir. Seçimişleri kontrol eden mekanizmalar yoksa veya işlevsiz ise bu haller mukadderdir..

Mahalli idareler yàni belediyeler böyledir, Bakan ve başbakanı veya cumhurbaşkanı ile iktidar da böyledir…

Yahu evinize aldığınız bir elektrikli süpürge, çamaşır veya bulaşık makinası bile böyledir. Aldınız ama kontrol etmediniz, bakımını yapmayıp arızalarını tamir yani düzeltmedi iseniz o makine bozulur ve hatta başınıza bela olur!. Yanlış mı?

Kainat kanunlarıdır bunlar. Yeryüzünde Firavunlara bile isyan edilmiştir. Zalimlerin zulmü bir yere kadar. Bıçak kemiğe dayandıysa, bardak taştı ise canınıza tak etmiştir ve isyan edersiniz. Büyük küçük hiçbir zulüm ona isyan edilmedikçe düzelmez...

Yanlış anlaşılmasın. Ben sokaklara dökülün, Gezi gibi memleketi telafisi zor adiliklerle yakın yıkın demiyorum... Yalnızca demokratik ve legal olan protesto hakkınızı kullanın, yanlış işleri çekinmeden dile getirin diyorum.

İsyan kalplerde başlar, akıl süzgecinden geçer ve irade haline gelir. Güzel ve hayırlı olan isyan eline sopayı silahı almak değildir, hatta bu hiç değildir.. Müslüman camide hutbe/vaaz veren hocaya bile yanlış kelam ettiğinde itiraz edip, düzeltecek... Koyun gibi dinlemeyecek!..

Siyasetçiler seçim öncesinde kürsülerde bir sürü vaadde bulunur ama bunların binde birini bile yerine getirmezlerse bu namussuzluktur ve böylelerinin haddini bildirmek gerekir. Nasıl mı?

Alırsın eline kağıt kalemi, veya geçersin klavye başına; cumhurbaşkanlığı makamına, bakanlıklara, filan daireye gördüğün tüm yanlışları yazarsın.

Korkma kimse seni yemez.. En azından sosyal medya diye bir şey var. Be adam hiç değilse orada yaz da rüsvay et, herkes bilsin kimin ne mal olduğunu. Bu kadarını da yapmıyorsan bekle, gebermen yakındır senin...