Kitap Kültürü

Kitaplar benim için uçsuz hayal gücü dünyasına girişi sağlayan sihirli anahtarlar gibidir. Her kitap canlı bir varlık gibi yüzlerce, binlerce değişik bilgiyi aktaran bilgi hazineleridir. Ülkelerin gelişmişlik düzeyine baktığımız zamanda kitap okumanın önemi açık bir şekilde görülebiliyor. Bugün ve yarın sürecek bu yazılarımda kitapların önemi, ülkemizde kitap okuma alışkanlığı, kitap okumanın toplumun gelişmişlik düzeyine katkısı gibi araştırmalara dayanan somut verilerden bahsedeceğim. Kitap okuma alışkanlığı ile ilgili yapılan araştırmalar sonucunda ülkemizin dünya kitap okuma oranları en az olan ülkeler arasında yer aldığı görülmektedir. İngiltere merkezli Dünya Kültürü Puan Endeksi’ne göre, Dünyada en çok kitap okuyan ülke olarak Hindistan ilk sırayı alırken Türkiye yapılan sıralamada 18. sırada yer alıyor.

Kitap okumak insanların kişisel gelişimleri için olduğu gibi toplumun gelişimi içinde oldukça önemlidir. Dünyada hızla gelişen ve gelişmiş ülkelere bakıldığında oldukça yüksek kitap okuma oranları ile karşılaşılmaktadır. Yapılan sıralamada Hindistan ilk sırayı haftada yaklaşık 11 saat kitap okumaya ayırıyorken bu oran ülkemizde çok fazla düşmekte ve haftalık kişi başına 5 saat 54 dakika olarak bulunuyor. Bu oranın oldukça düşük olmasının sonuçları ise ülkemizin bir türlü gelişmiş ülkeler arasına girmemesi ile ortaya çıkmaktadır. 2018 Yılında OECD tarafından yapılan araştırmanın sonuçları ayrıca ülkemizde her geçen yıl kitap okuma oranının düştüğünü de ortaya koymaktadır. Belirlenen bu okuma oranının içinde çeşitli yazılı basın kaynaklarının olduğu da bilinmekte ve aslında Türkiye’de kitap okuma oranları çok daha düşük olarak yer almaktadır. Daha açık bir ifade ile Türkiye’de her yüz kişiden sadece dördü kitap okuyor. Ülkemizde ki kitap okuma oranını ile diğer ülkelerin kitap oranları arasında ki farkı daha basit bir şekilde anlatan durum ise Türkiye’de 7.18 kişiye bir kitap düşerken Japonya’da kişi başına 25 kitap düşmesi ile anlatılmaktadır. Bir yıl için ortalama olarak belirtilen bu rakamın değişmesi için ise yeterli bir çaba gösterilmediği de maalesef görülmektedir. Neredeyse bütün insanlar kitap okumanın önemli olduğunu belirtmekle birlikte bunun neden önemli olduğu konusunda bilgi sahibi olmamaktadır. Kitap okumanın gerçekten önemli olduğu da özellikle hızla gelişen Asya ülkelerinde ki yüksek kitap okuma oranları ile zaten kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. En çok kitap okuyan 10 ülkeye baktığımızda bunun 6’sının Asya Ülkesi olduğunu görüyoruz. Kitap okuyan kişilerin hayata bakış açılarının genişlemesi, bilgi dağarcıklarının artması, kelime haznelerinin genişliyor olması ile başlanarak kitap okumanın onlarca faydası sayılabilir.

Bireyleri kitap okuma alışkanlığını aşılayabilmiş toplumların daha huzurlu ve daha mutlu oldukları ise yadsınamaz bir gerçektir. Çünkü okuyan insan bilgiye ulaşır ve artan kültür, bilgi düzeyinden ötürü daha rasyonel davranır. Ayrıca kitap okurken olaylara başka insanların gözü ile bakmak yani empati yapma özelliği de kazanıldığından bireyler karşılarında ki kişilere karşı daha hoş görülü olabilmektedirler. Her şeyden önemlisi kitap okumak insanın anlama yeteneğini geliştirir ve hayatta daha başarılı olmasını sağlar. Kişinin kitap okuması onun aydınlanması doğal olarak içinde bulunduğu toplumunda aydınlanmasını sağlayacaktır. Çünkü kitap okuyan kişi çevresindeki yanlışlıklara karşı duyarsız kalmaz ve düzeltmek için girişimlerde bulunur. Hayal gücünün gelişmesinde kitap okumanın önemli bir yeri olduğu bilinmekte ve birçok mucidin de çok okuyan kişiler oldukları bilinmektedir. Peki bu kadar çok faydası olduğu bilindiği halde neden kitap ülkemizde bu kadar az okunuyor? Bu soruya verilecek en doğru cevap ise kitap okumanın küçük yaşta kazanılan bir alışkanlık olduğu ve ailelerin bu konuda yeterli duyarlılığı göstermediği gibi okullarda da çocuklara kitap okuma alışkanlığının kazandırılmasında başarılı olmadığıdır. Birçok kişide kitapların pahalı olmasını neden olarak göstermekte ve bütçelerinde kitap almak için bir yer ayıramadıklarını söylemektedirler.

Kitap fiyatlarının görece diğer ülkelere göre orantıya göre yüksek olduğu ülkemizde insanlar yazarların çok fazla kazandığını düşünüyor olsa da bu yanlıştır. Çünkü yazarlar kitaplarından telif hakkı olarak değişiklik göstermekle birlikte %40 ile 10 arası bir ücreti kitap başına almaktadırlar ki bu aslında oldukça düşüktür. Kitapları basan yayınevleri de sanıldığı gibi çok kazanmaz çünkü yüksek kağıt maliyetleri ile kitap basmak oldukça maliyetli olmaktadır. Peki kitabı pahalı yapan ne dendiğinde alınan vergiler, kitap basım maliyetleri olarak düşünülmektedir. Ülkemizde zaten düşük olan kitap okuma alışkanlığı kağıda gelen zamlar ve yüksek vergiler ile kitap satın almayı daha çok güçleştirmektedir. Son yapılan vergi düzenlemesi ile yayınevinden kitabın çıkışı sırasında ki vergi artık alınmıyor olsa da kitapçılar için hala vergi uygulamasının devam ediyor olması kitap fiyatlarında ki vergi yükünün devam ediyor olmasına neden olmaktadır. Kitaplarda verginin düşürülmesi ve mümkünse hiç alınmaması toplumun okuma alışkanlığına katkı sağlayacaktır. Devletin okuyucuları, yazarları, yayınevlerini daha çok kitap için, daha çok okumayı teşvik etmesinden daha güzel bir şey olduğunu zannetmiyorum. Hatta bunu örneklendirecek olursak Avrupa Bölgesinde indirimli KDV benimsenirken yalnızca İngiltere ve İrlanda kitaptan hiç vergi almıyor; Latin Amerika’da ise Şili haricinde genel olarak sıfır vergi uygulanıyor. Eğitim seviyesinin yüksek olduğu Japonya’da standart KDV oranı olan yüzde 8 kitap için de geçerli.

Kitap okuma alışkanlığı kazanılmasının teşvik edilmesini isteyen çevreler kitaptan alınan vergilerin düşürülmesi ve kitaba ulaşmanın daha kolay olmasının sağlanmasını istemektedirler. Zaten ülkemizde basılan kitap sayısının az olması aslında devlet için vergi getirisinin de az olmasını sağlamaktadır. Oysa kitaptan alınan vergiler düşürülerek kitap fiyatlarının ucuzlaması sağlandığı takdirde kitap satışlarının artacak olması ile aslında elde edilen vergi geliri kitap başına düşse de genel anlamda artmış olacaktır. Ve hatta kitaplardan alınan vergilerin kaldırılması toplumun kültürel gelişimine sağlayacağı katkıyı düşündüğümüzde mantıklı bir öneridir bana göre. Dünya kitap okuma oranları araştırıldığında kitap okuma oranı ile başı çeken Hindistan, Çin, Tayland, Tayvan gibi ülkelerin kitaplardan sıfıra yakın veya hiç vergi almadıkları görülmektedir. Bu şekilde düşük kitap fiyatları da ulaşılmasını kolaylaştırmaktadır. E-kitap uygulamalarının da vergiden muaf olması kitap okumayı teşvik edici olmaktadır bu ülkelerde. Kitap fiyatlarının yüksek olması aslında okunmuyor olması ile de alakalıdır. Şöyle ki kitapçılara gittiğinizde görebileceğiniz gibi çok satan kitapların fiyatları biraz daha düşüktür. Bunun nedeni ise az sayıda basılan kitap için harcanan birim başı maliyetin artıyor olmasıdır. Daha çok sayıda basılan kitap için yayınevi gerekli hammaddeyi daha çok ve daha ucuza alabilmekte maliyette düşmektedir. Yani anlayacağınız değerli okurlarım, bir hazine niteliğinde olan kitaplar okuyuculara ulaşana kadar onlarca maceradan geçiyor…