Malum FETÖ mensubu olduğu için KHK ile memur, öğretmen, sağlık personeli gibi kadrolarda çalışan kamu görevlilerinin görevlerine son verildi.

Malum FETÖ mensubu olduğu için KHK ile memur, öğretmen, sağlık personeli gibi kadrolarda çalışan kamu görevlilerinin görevlerine son verildi. Ancak bir çok kamu görevlisi, kendisinin FETÖ mensubu olmadığı halde, kamu görevinden atıldığını söylüyor ve çevrelerindeki kişilerden de bu duruma tanıklık edenler var. Devlet ise suçluyu ve suçsuzu ayırt etmek içinde çok gayret gösterdiklerini belirtiyor, hatta Çarşamba günü, Başbakan Yardımcısı Sayın Nurettin Canikli, yine de bir yanlışlık yapılmışsa “düzeltme kanalları açık” şeklinde açıklama yaptı. Yanlışlık yapılanların yine KHK ile geri alınacağını beyan etti. Bu beyanlardan da anlaşıldığı üzere hükümetimizde adaletin gerçekleşmesinde olağan üstü hassasiyet gösteriyor.


Gelinen son durumda düzeltme kanalları açık denilse de bu konu da haksızlığa uğrayanların nasıl bir yöntem ile haksızlığı gidereceği belirsizliğini koruyor ama her halde bu durum da düzeltilecektir.


Bu konudaki önerilerimi önce riskleri belirterek açıklamak istiyorum. Devlet söz konusu kamu görevlilerine yapılan haksızlık yapılmamasından daha önce ikinci bir darbe girişiminin olmasını önlemeye ve kaos oluşturmak için yapılacak suikastleri önlemeye önem veriyor. Bu nedenle çok hızlı olarak devletin içindeki FETÖ mensuplarının ayıklanmasını tamamlamak istiyor. Bunun içinde uzun yargılama süreçlerini beklemeden KHK ile görevlere son veriyor. Ancak bu görevlere son verme süreçleri şeffaf bir şekilde ve suçlanan kişiye bir cevap hakkı verilerek yapılmadığı için itirazlar yükseliyor. Yargılama süreçleri beklenirsede devletin içinde yer alan FETÖ mensupları boşdurmayacak, belkide karşı bir hamle yaparak, başaramadıkları darbe girişimini yeniden deneyecekler ve ülkeyi kaosa sokmak için daha başka yöntemleri deneceyekleri ihtimali devlet tarafından düşünülüyor. Üstelikde yargılama yapacakların ve kamu görevlilerinin görevlerine son vermek için çalışma yapan kişilerin içinde de belirlenememiş FETÖ’cülerin olup olmadığı da tam olarak bilmiyor. İşte hükümet şeffaf olmayan ve cevap hakkı tanınmadan yapılan işlemlere olan itirazları karşılamak ve uzun yargılama sürecinin beklememek için formüller arıyor. Çünkü adaletin gerçekleşmemesi en çok kendisinin yıpranacağı bilinci hükümette var.


FETÖ’nün en gizli olarak yerleştiği kurumlardan birinin de yargı olduğu görülüyor. Halihazırda her kurumda bu örgüt ile ilişkili insanlar var. Hangi birimlerde FETÖ ile mücadele ederseniz edin yanlış yönlendirilme ihtimaliniz vardır. Ancak adil davranmak içinde şeffaflığı ve cevap verme hakkının da korunmasını sağlamak zorundasınız. Bence en şeffaf olan meslek grubu avukatlardır. Çünkü avukatlar, davalarını kazanmak için fikirlerini ve tavırlarını açıkça belli eden meslek mensuplarıdır. Çünkü kamu görevlisi değil yani devletten maaş almıyor ve siyasi olarak faaliyet gösterenlerin en yüksek olduğu meslek grubudur. Avukatlar, mesleklerini icra ederken dini felsefi siyasi düşüncelerini en çok belli etme kudretine sahip kişilerdir. Hatta Avukatlık hizmeti verirken; sivas davası, baş örtüsü davaları ve diğer terör konulu davalarda olduğu gibi açıkca siyasi bir tarafa haline gelebiliyorsunuz. Bir çok siyasi içerikli davalarda Avukatlar düşüncelerini belli etmeye meyillidir. Bu gerçekten yola çıkarak, haksızlığa uğrayarak görevden atılan kamu görevlilerine suçlarının şeffaf olarak söylendiği ve cevap hakkının verildiği açık kanallar avukatlar ile oluşturulabilir. Çünkü Avukatları seçerken FETÖ mensubu olup olmadığını belirlenemeniz daha kolaydır. Hemde meslekleri icabı suçları araştırma usullerini ve delillerin doğruluğu inceleme yöntemlerini daha iyi biliyorlar.
KHK ile Avukatlardan oluşturulacak, görevine son verilen kamu görevlilerini suçlarını inceleme komisyonları oluşturulabilir. Avukat komisyonlarının, görevleri, yetkileri, sorumlulukları, ücretleri, görev süreleri, görev yerleri, komisyonların üye sayıları ve nitelikleri KHK ile belirlenerek şeffaflık daha iyi sağlanabilir. Tıpkı atılan görevlilerin listeleri yayınladığı gibi komisyon üyelerinin isimleri ve inceleme yaptıkları kamu görevlilerinin isimleri KHK ekinde listeler halinde ilan edilebilir. Her inceledikleri kişilere ait dosya başına alıncak ücretlerde KHK ile belirlenmeli ve bu ücretler devlet tarafından ödenmelidir. Avukatlardan oluşturulacak komisyonların içinde farklı dünya görüşünden olan kişilerin bir arada olmasına da öncelik tanınabilir. Ülkücü, islamcı ve Solculardan oluşan bir komisyonda taraf tutma en az ihtimale iner diye düşünüyorum. Böylece muhalefetinde bu komisyonların varlığına olan itirazları en aza indirilebilir. Yine komisyonların çalışma usulleride KHK ile belirlenerek şeffaflık yükseltilebilir. Her komisyon yapmış olduğu inceleme dosyalarının nushalarını, dava açılmış ise savcılıklar, ilgili Bakanlıklar, kurum ve kuruluşlar ile Cumhurbaşkanlığına göndermesi komisyonların yaptıkları incelemeler olan güveni artırabilir.


Avukat komisyonlarının kararlarını sadece evrak üzerinden inceleyen üst komisyonlar kurulabilir. Alt Avukat Komisyonlarının, kararlarının yeniden incelenmesi yapılırken dosyalar üst komisyonlara kura ile gönderilmesi kararlardaki objektifliği artırabilir. Böylece inceledikleri dosyanın hangi üsk komisyona gideceğini bilinmeyince şaibe oluşturulma ihtimali azalır. Komisyonlar oluşturulurken CHP ve MHP’nin de görüşleri alınmalıdır. Hatta Barolar Birliği ile de görüşme yapılması faydalı olabilir.


İncelemeler Avukatlar vasıtası ile yapıldığı için eleştiriler en aza indirilmiş olacaktır. Hem avukatlar inceleme yaparken bilgi edinmesi hızlı olacaktır. Hem Hükümet bu çalışmayı Ak Parti içindeki Avukatlar ile daha iyi koordine edebilir. Hem bu çalışmalar devam ederken diğer taraftan Yargılama Sürecide devam eder.


Sıradan bir vatandaş olarak, yukarıda anlattığım önerilerim ile daha adil bir usul geliştirileceğini düşünüyorum ama yanılabilirim. En iyisini Rabbim bilir. Elbette Hükümetin elinde daha fazla insan kaynağı ve bilgi gücü olduğu için daha güzel yöntemler geliştirir, önerilerimle küçük bir katkı sağlamak istedim. Rabbim bu zor dönemde ve her zaman Hükümetimize yardım etsin. Rabbim şer güçlerin, şerrinden korusun. Amin.