Kaza Yapan Araç Sahiplerinin Sakinliği


Annem ben küçükken, yapılmasını istemediği şeyleri yapmakta inatla ısrar etmişsem ya da nasihatini ettiği bir mevzuda aynı olayı tekrarlamışsam, neticesinde dünyam kararabilirdi. Yani annem farkındalık adına kendi yöntemleriyle cezamı verirdi. Ama bazen öyle hatalar yapardım ki; dönüşü olmayan, sonucunda zararı dokunan ve asla eskisi gibi olmayacak olan fiillerimde, sükunetini zinhar bozmazdı. Bir gün buzdolabının kapağını kırdım. O kadar korkardım ki annemden... Dedim sanırım bu sefer ayvayı yedim. O gün annem gördü ki; buzdolabının kapağı kırılmış, hiçbir şey demedi. Hayretler içinde kaldım. Ve ne zaman buna benzer, sehven işlediğim kusurlar varsa, tebessümle hep bu örneği verirdi; “Buzdolabının kapağı kırıldı bir kere.”

Kaza yapan araç sahiplerinin sakinliğini de bu duruma benzetiyorum. İstemeden işlenen fiiller, düşünme yetisi bırakırsa eğer, hemen akla şunu getirtir; “Elimde olmayan sebeplerden ötürü başıma böyle bir iş geldi, daha kötüsü de olabilirdi.” İşte bu düşüncelere dalmış biri bize çok sakin görünebilir. Zira içinde bir muhasebe halindedir. Bu durum normaldir.