Osmanlı Devletinin en önemli hazinelerinden olan 24 kıratlık büyük elmas aslında tesadüfen bulunmuştur. Eğri kapı yakınlarındaki bir gübre yığını üzerinde fakir bir adam tarafından tesadüfen bulundu. Adam bulduğu şeyin değerinden habersiz olduğundan onu üç kaşıkla değiştirdi. İşte bu elmasa kaşıkçı elması denilmesinin nedeni de bu olay olmuştur.

Osmanlı Devletinin en önemli hazinelerinden olan 24 kıratlık büyük elmas aslında tesadüfen bulunmuştur.

Eğri kapı yakınlarındaki bir gübre yığını üzerinde fakir bir adam tarafından tesadüfen bulundu. Adam bulduğu şeyin değerinden habersiz olduğundan onu üç kaşıkla değiştirdi. İşte bu elmasa kaşıkçı elması denilmesinin nedeni de bu olay olmuştur.

Elmasın yeni alıcısı onu bir kuyumcuya satmak istedi. Kuyumcu onu ucuza kapmak için tartışınca anlaşmazlık çıktı ve olay kuyumcu reisine götürüldü. Kumuscu reisi onu bir kese altına aldı.

Olayı duyan veziri azam, bir ferman yayınlayarak elması alıp hazineye kattı.

Bu elmas, aslında Bizans hazinesinden kaybolmuş bir elmas olması güçlü olasılıktır. Bundan daha güzel ve pahalı olan ikinci elmas da Sultan ll. Mehmed zamanında bir çocuk tarafından Hayvansaray'da bulunmuştu. Bu elmas da Bizans imparatorlarının tacını süslemekteydi ve düşüp kaybolmuştu.

Hammer, Büyük Osmanlı Tarihi, Hikmet Neşriyat, İstanbul, c.6, s.336

Türk Korsanların Bir Kız Kaçırma Teşebbüsleri

Biraz da tarihin magazin kısmını anlatalım. Barbaros ve arkadaşlarının dönemin güzelliği ile dillere destan bir kızı kaçırma teşebbüsünü yazalım.

Tarihçi Hammer'in anlatımına göre Barbaros 1534 yılında tüm İtalyan kıyılarını yağmalayıp, yakıp yıktı.

Barbaros'un İtalya sahillerinin bu bölümündeki saldırıların amacı ganimet ve kadın esir almaktan çok Fondide Vespazio Kolona'nın karısını bir baskınla ele geçirmekti.

Ciyolya Gonzadga adındaki bu genç kadın bütün İtalyan şairlerinin şiirlerine konu olmuş, dönemin en güzel kadınıydı. Hakkında şiirler, türküler ve şarkılar söyleniyordu.

Barbaros'un amacı bu kadını ele geçirip Sultan Süleyman'ın haremine katmaktı. Çünkü böyle bir güzellik ancak Sultan Süleyman'a layıktı.

Kadının olduğu şehire korsanlar o kadar sessiz ve ani bakın yaptılar ki Ciyolya sadece bir gömlek giymiş olduğa halde bir ata binerek kaçabildi.

Yanında ona eşlik eden bir şövalye vardı. Fakat onu kurtaran şövalye o gece kadının görmemesi gereken tüm yerlerini gördüğü için öldürülecektir.

Barbaros ve ekibi maalesef dönemin en güzel kadınını ellerinden kaçırdılar.

Hammer yazısında Ciyolya'nın kardeşi Yuanna'nın daha güzel olduğunu söyler. Yuanna'nın büyüleyici güzelliği İtalya'nın en büyük şair ve ressamların eserine konu olurken, Ciyolya'nın bu kaçırılma teşebbüsünden sonra ünü kardeşinkini geçmiş olur.

Hammer, Büyük Osmanlı Tarihi, Hikmet Neşriyat, İstanbul, c.3, s.145

Giulia Gonzaga kimdir?

Giulia Gonzaga (1513-1566) 16. yüzyılın Venüs'ü olarak kayda geçen bir güzellik abidesi! Fondi Düşesi Giulia Gonzaga Akdeniz'de bir efsane gibi anlatılan güzelliğinin yanı sıra gerçek bir Rönesans kadınıydı.

Sarayını bir kültür merkezi haline çevirerek sanatın hamileri Mediciler'le hep yakın ilişkiler içinde oldu. Şairler, yazarlar, bilim adamları, müzisyenler. Ama 1534 yılının Ağustos ayında Barbaros Hayrettin Paşa, Fondi'ye askerlerini çıkardığında kaçmayı başaramasaydı hikayesi Harem'de son bulacaktı. Bir hayranı onu atının terkisine atarak kaçırmış ve saklamıştı. Barbaros'un Hürrem'e rakip olarak saraya götürmeyi ve sayesinde dengeleri değiştirmeyi umduğu Giulia, Kanuni ile aynı yılda ölecek kadar yaşamaya ve büyük ressamların tablolarını süslemeye devam etti. Francesco Maria Molza'nın La ninfa fuggitiva (Kaçan su perisi) eserine konu oldu. Barbaros'un Akdeniz'i avcunun içi gibi bildiğine dair enfes bir örnek olarak kalacaktı bu.