KARTACA SAVAŞINI KİM YAPTI?

Babası tarafından Roma’ya karşı intikam duygusuyla büyütülen Kartacalı Hannibal Barca gün gelir ülkesinin ve ordularının başına geçer. Yüz bin kişilik askeri ve 37 Fille beraber Roma’nın üzerine yürür. Önündeki en büyük engel olan Alp dağlarının eteğinde ordusuna dönerek, tarihe mal olmuş şu sözü söyler..

“Ya yeni bir yol buluruz, ya da yeni bir yol yaparız”

Eğitim sistemimize konu olan, durumunu özetleyen fıkrayı yazının sonuna bırakıyorum…

M.Ö. antik çağda yoğun kış şartları altında ordusuyla Alp dağlarını aşan Hannibal askerlerinin yarısını yolda kaybeder.

Buna rağmen güçlü Roma ordusunu “Hilal taktiği” uygulayarak tuzağa çeker ve yok eder.

Üzerine gönderilen orduları bir bir yok eden Kartacalı Barca, Roma topraklarında gücüne güç katmaya devam eder. Gittikçe prestiji artan Hannibal’a Kartaca’dan istemiş olduğu destek gönderilmez. Bunun üzerine İspanya’daki kardeşinden yardım ister.

Kendisine ulaşamadan yolda öldürülen kardeşinin kellesi Hannibal Barca’ ya gönderilir.

Artık hücumdan savunmaya geçmek zorundadır.

Roma ordusuyla yaptığı son Zama Muharebesini kaybeder. Yapılan barış anlaşmasından sonra ülkenin imarında ve maliyesini düzeltmek için yoğun çaba sarf eder.

Yapılan baskılara daha fazla dayanamayarak gönüllü olarak sürgüne gider. Çeşitli imparatorluklarda saraylarda Roma aleyhine askeri danışmanlık yapar. Bitinya Krallığı döneminde Bursa’nın kuruluşunda ve şehre ilk içme suyunun getirilmesinde katkısı olduğu çeşitli kaynaklarda geçmektedir.

Dönemin Emperyalist bir gücü olan Roma İmparatorluğuna birçok yenilgi yaşatır. Romalılar için tam bir baş belasıdır. Dünya tarihinin en büyük askeri dehalarından biri olarak kabul edilir.

Sonunda Roma, kendileri için hala tehlike olan Kartacalı Hannibal Barca’nın ölüm kararını verir. Düşmana teslim edileceğini sezen Barca yüzüğünde taşıdığı zehri içerek yaşamına son verir. Mezarı kesin olmamakla birlikte Gebze’de Tubitak yerleşkesindedir.

***

Yeni Milli Eğitim Bakanı’ndan toplumun beklentisi çok yüksek. Kartacalı Hannibal Barca ile Türk Eğitim sisteminin ilişkisine gelince..

Fıkra şöyle başlıyor.

Tarih öğretmeni sınıfta öğrencinin birini ayağa kaldırarak sormuş:

-Kartaca savaşını kim yaptı?

Öğrenci: “Valla-billâ ben yapmadım hocam” demiş. Sinirlenen öğretmen sınıfı terk etmiş. Kapıda matematik hocasıyla karşılaşmış. Matematik hocası “Hayrola hocam? Çok gerginsiniz!..”

Tarih öğretmeni: “Sorma hocam… Öğrenciye Kartaca savaşını kim yaptı dedim?..

“Valla-Billâ ben yapmadım hocam” dedi.

Bunun üzerine matematik öğretmeni…

“Bunlar böyledir hocam, hem yaparlar hem inkar ederler” deyince Tarih öğretmeni düşüp bayılmış.

Müdür odasına kaldırılan öğretmen ayıldığında, müdür sorar…

“Hayrola hocam, neden fenalaştınız?”

Tarih öğretmeni “Sormayın hocam! Derste öğrenciye “Kartaca savaşını kim yaptı?” diye sordum!... “Valla- Billa ben yapmadım hocam” dedi… O sinirle sınıfı terk ettim… Kapıda matematik öğretmenine denk geldim. Meseleyi anlattığımda… “Bunlar böyledir hocam hem yaparlar hem de yapmadım derler” demez mi!... Bayılmışım!

Müdür; “Dert ettiğin şeye bak hocam, Milli Eğitim bakanlığına bir yazı yazarım kimin yaptığını ortaya çıkarırız” deyince tarih öğretmeni tekrar fenalık geçirir.

Hastaneye kaldırılan tarih öğretmeni 15 gün yattıktan sonra bir ay rapor verilerek hastaneden taburcu edilir. Evinde istirahat eden öğretmenin kapısına bir posta gelir. Resmi bir yazı olan bu evrak Milli Eğitim bakanlığından gelmektedir.

“Bu yıl yeterli ödenek olmadığından dolayı Kartaca savaşları yapılamayacaktır… Bilgilerinize…” diye yazmaktadır.

Kalın Sağlıcakla…