Geçtiğimiz hafta Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi 2. sınıf öğrencisi Enes Kara, kaldığı cemaat evinde yaşadığı baskı ve gelecek kaygısından dolayı intihar etti. Neden intihar etti? Sana ne kardeşim!

Geçtiğimiz hafta Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi 2. sınıf öğrencisi Enes Kara, kaldığı cemaat evinde yaşadığı baskı ve gelecek kaygısından dolayı intihar etti. Neden intihar etti? Sana ne kardeşim!

Bu olay bana 28 Mart 2019 tarihinde aynı üniversitenin Kazakistan uyruklu İletişim Fakültesi 2'nci sınıf öğrencisi Yeldana Kaharman'ın şaibeli ölümünü hatırlattı. Yeldana, hem okuyor hem de Kanal23 adlı televizyonda haber spikerliği yapıyordu. Hayat doluydu. Evinde ölü bulundu. İntihar etti dediler. Her iki intiharın tek benzer yönü konulan yayın yasağı ve aman örtün üstünü yaklaşımı idi.

Kapat, gizle, ört, külle olmadı yayın yasağı koy unuttur. Son yılların modası… Şöyle dönüp bakıyorum da nelerin üstü örtülmemiş, neler küllenip rafa kaldırılmamış ki...

Mesela FETÖ terör örgütünün kapatılan yurtları… Sahi bu yurtlar hangi vakıflara(!) verildi? 'Geç bu konuyu kardeşim!' 'Başka konu da mı var?'

Konu mu ararsın. Hani 'suç örgütü lideri' bir Sedat Peker vardı, ne oldu? Yaptığı video yayınları ile en sevilen dizilerin dahi reytinglerini ikiye üçe katlayan; kendisinin de içerisinde yer aldığı birtakım olayları ifşa ederek Cumhuriyet savcılarını göreve çağıran…

Hadi onu da bir tarafa bırakalım. Kars'ın Digor ilçesinde 1975 yılında dünyaya gelen ayakkabı boyacılığından SBK Holding ve SBK Vakfını kuran Relief International ve EastWest Institue yönetim kurulu üyesi saygın(!) iş insanı Sezgin Baran Korkmaz'a ne oldu? Hani Ağustos 2018'de de milyonlarca dolar değerindeki lüks yatı "Queen Anne" ile Bodrum Cennet Koyu'na gelip halk plajında herkese bedava ayran ve lahmacun dağıtarak 'Yardımsever iş adamı' görüntüsü sergileyen Korkmaz'dan bahsediyorum. Amerikalı ortakları ile birlikte 6 şirket üzerinden Türkiye'de 132 milyon dolar kara para aklayan…

Ne demişti Bodrum Yalıkavak'taki Marina YK Başkanı Eski İç İşleri Bakanı Mehmet Ağar, 'biz olmasa idik oraya mafya çökecekti.' Ört ki ölem… Peki ya mevcut İç İşleri Bakanının söylediği mafyadan her ay 10 bin dolar alan siyasetçi kim?

Uzağa gitmeye ne hacet; bir ticaret bakanımız vardı hani görevinden el çektirilen… Ne yapmıştı bu muhterem Hanımefendi? Kocasının sahip olduğu Nanoksia Biyoteknoloji firmasından bakanlığına milyonlarca liralık dezenfektan almıştı. Aldığı dezenfektan ile Ticaret Bakanlığında gerekli temizlik yapıldı mı bilinmiyor da bu kişi hakkında her hangi bir işlem yapılmadığı ortada. Hey yavrum! Ört üstünü… Külle… Bu da önemli mi? 17/25 Aralık 'Rüşvet ve Yolsuzluk Olayında' üç bakan birden görevden alınmıştı. Onlara ne oldu ki Ruhsar Pekcan'a da olsun.

'Türkiye'nin cari açığının % 15'ini ben kapattım' diye övünen kara para aklayıcısı Meşhur milli damat Rıza Zarrap'ı bir düşünün… Hani Türk askerinin başına çuval geçiren Amerika'ya vermekten imtina ettiğimiz notadan hem de iki adedini birden Amerika'ya verdiğimiz kişi…

Ya FETÖ bağlantılı 15 Temmuz faili Rahip Andrew Craig Brunson… Karıştırma ne güzel küllenmişti. Ne demişti rahmetli Süleyman Demirel: 'demokrasilerde çare tükenmez.' Şimdi demokrasi de yok. O halde çare aramaya gerek de yok. Bir emir, olmadı yayın yasağı…

Bundan böyle işler böyle… Yersen!

Yeme dedin de aklıma 20 ve de 31 Aralık 2021 geceleri ile çiçeği burnunda Maliye Bakanı Nurettin Nebati'nin ışıl ışıl gözleri geldi. Sahi ne olmuştu o meşum gecelerde? 'Geceler ah geceler' şarkısının söylenmediği malum. Malum olmayan 20 Aralık gecesi… Doların 16,50'den başlayıp akşam saatlerinde 18,36 TL ile rekor kırdığı… Birilerinin külliyatlı miktarda dolar sattığı… Alınan kararla 'Dövize endeksli mevduatın' uygulamaya geçildiği... Sabahında doların 11 TL düştüğü… Birilerinin köşe olduğu gece... Hani bütün ağırlığı ile üzerimize çöken, iğneden ipliğe her şeyin fiyat olarak ikiye katlayan doların kündelendiği gece…

İyi de kendin söylüyorsun,'Gece' yani karanlık…

'Ya 31 Aralık gecesine ne diyeceksiniz?'

'Ne geveleyip duruyorsun söyle bakalım, o gece ne olmuş?

'Hiç, bir yandan yağmur gibi zam yağarken diğer yanda Merkez Bankasının bilançosunda yaklaşık 130 milyar TL'lik bir artış gerçekleşmiş. Zararın dibini gören banka birden 60 milyar kara geçmiş.'

'Eee… Ne var bunda; 2017 ila 2020 yıllarında uçup giden 128 miyar doların bir kısmı geri gelmiş işte!'