Cemaleddin Sâvî artık ibâha yolunu tuttuktan sonra gerubed adlı gençle takılıp Uzunca bir müddet o mezarlıkta ikamet eden Cemâlü’d-Dîn-i Sâvî’nin yanına bir müddet sonra,  Muhammed-i Belhî Muhammed-i Kürd,  Şems-i Kürd ve Ebubekir-i Niksari adında dört kişi daha katılır.

Cemaleddin Savî artık ibaha yolunu tuttuktan sonra gerubed adlı gençle takılıp Uzunca bir müddet o mezarlıkta ikamet eden Cemalü'd-Dîn-i Savî'nin yanına bir müddet sonra, Muhammed-i Belhî Muhammed-i Kürd, Şems-i Kürd ve Ebubekir-i Niksari adında dört kişi daha katılır. Bunlar bir müddet sonra onun halifeleri olurlar. Onlar da tıpkı şeyhleri gibi saç, sakal, bıyık ve kaşlarını kazıtıp cavlak giyerek ' Mezdek mezhebi' Kalenderîliğe girmiş olurlar. Bir müddet sonra bunların her biri bir tarafa dağılarak mezheplerini yayarlar. Ebubekir-i Niksarî'nin dışında ilk üçü bir zaman sonra ölür. Ebubekir ise 602/1205-6 yılında Konya'ya gider ve oraya yerleşir. Böylece Fustat'a göre, Cemalü'd-Dîn-i Savî Cavlakîliği yani Kalenderîliği kurmuş olur ki bu tam olarak 611/1214-15 yılına rastlar. Bizzat kendi Menakıbı'na göre ise, Cemalü'd-Dîn-i Savî 382/ 992-93'te Save 'de doğmuş olup söylentiye göre Peygamber sülalesinden geliyordu ve bu sebeple kendisine Seyyid Cemalü'd-Dîn-i Kalender deniyordu. Kendisi daha Save 'de iken çok mürid edinmişti. Ancak bir müddet sonra Irak'a gitti. Orada, daha önce Bayezîd-i Bistami'nin müridi olan Şeyh Osman-ı Rûmî'nin tavsiyesiyle ona mürid oldu ve halifelik makamına kadar yükseldi. Bir süre böylece Irak'ta kaldıktan sonra şeyhiyle beraber kalkıp Horasan'a giderek orada ikamete başlarlar ve bu arada pek çok kimseyi de mürid edinirler. Daha sonra Cemalü'd-Dîn-i Savî Şeyh Osman-ı Rûmî'yi ve müridlerini terkedip Dımışk'a gider. Dımaşk mezarlığında Celal-i Dergezînî adında birine rastlayıp kendisiyle dost olur. Bu adamın bütün saç, sakal, bıyık ve kaşları dökülmüştür. Kendisi de ona uyarak bütün tüylerini kazıtır. Bir müddet bu mezarlıkta riyazat yaparak yaşarlar. Bu arada Şeyh Osman-ı Rûmî ve müridleri Cemalü'd-Dîn-i Savi'yi aramağa çıkarlar; izini süre süre Dımışk'a kadar gelirler. Mezarlıkta onu ve Celal-i Dergezînî'yi bahsedilen kılıkta ve yarı çıplak bir kıyafetle bulup şaşırırlar. Şeyh durumu onlara açıklar ve onları da kendine benzeme konusunda ikna eder. Henüz Dımaşk 'ta ikamet ettikleri bir sırada Muhammed-i Belhî adlı zengin bir zat tasavvufa sülük etmek niyetiyle Belh'ten Dımışk'a gelerek şöhretini işittiği Cemalü'd-Din'e mürid olur. Ondan bir süre sonra ise, İsfahan'ın ünlü süflilerinden Ebubekir-i Isfahani de aynı şekilde gelerek kendisine intisap eder. İşte böylece Kalenderiyye Tarikatı kurulmuş olur. Ancak gerek Cemalü'd-Dîn'in gerekse halife ve müritlerin kılık ve kıyafetleri Dımaşk halkı tarafından tepkiyle karşılandığından, Cemalü'd-Dîn Celal-i Dergezînî'yi yerine vekil bırakıp Dimyat'a geçer. Dimyat'a gelen Cemalü'd-Dîn, burada da halkın tepkisiyle karşılaşır. Lakin bir müddet sonra onun büyük bir veli olduğunu anlayan Dimyat halkı, kendisine bir zaviye yaptırarak toptan müridi olurlar. Böylece bu zaviyeye yerleşen ve giderek şöhreti genişleyen Cemalü'd-Dîn-i Savî, 463/1070-71 tarihinde ölünceye kadar burada hayatım sürdürüp pek çok mürid edinir

Sosyal Medya hesablarımız: youtube/İbrahim Yerlikaya

twitter @muabbiri facebook/ibrahim yerlikaya

instagram/değişim uzmanı