KAFKASLARDA İSLAM BİRLİĞİ PROJESİ (2)
Azerbeycan
11. yüzyılda öncü Türk birlikeri Azerbeycan’da görülmeye
başladılar. Öceleri küçük kümeler halinde gelen bu Türkler,
Selçuklu hükümdarıyla birlikte kitleler halinde gelmeye başladılar.
1054 yılında Güney Azerbeycan’da hüküm süren bütün Müslüman
hükümdarlar artık Selçuklulara boyun eğmişti. 1064’de Alparslan
Ermenistan’ı ele geçirdi. 1071’deki Malazgirt savaşından sonra
Transkafkasya Selçuklulara katıldı. Böylece Azerbeycan toprakları
Türkleşti.
Azerbeycan’da Farisi kökenli Müslümanlar da vardı. Bunlar da
Talişlerdir. İran sınır civarında yaşamaktadırlar. 200.000 kişilik
bir nüfusu vardır. Taliş dilinin yazı şekli olmadığından,
yazışmalarında Azericeyi kullanmaktadırlar. 12. yüzyılda Moğollar
Azerbeycan’a geldiler. Moğol hanları Tebriz’de otururlardı. Böylece
Tebriz, Azerbeycan tarihinde ilk başkent ve önemli bir ticaret,
kültür merkezi oldu.
1502’de Azerbeycan, Safevilerin merkezi haline geldi. Şii
Safevileri, şialığı burada yaydılar. Rusların Kuzey Azerbeycan
içlerine sokulmaları 18. yüzyıl başlarında büyük Petro döneminde
gerçekleşti. 1828 Türkmen Çayı anlaşmasıyla Aras nehri boyunca uzan
Rus-İran sınır oluştu. Fakat Ruslar, Azerbeycan içlerine pek
mudahale etmediler. Dinine ve yönetimine karışmadığından, Ruslara
karşı harhangi bir tepki oluşmadı. Zaten Azerbeycan üzerinde Rus
etkisinden çok Osmanlı ve İran etkisi bulunuyordu. 1918
ilkbaharında Türk ordusu Transkafkasya içlerinedn Baku’ye doğru
ilerliyordu. 17 Ağustos’da İngilizler Bakü’yü işgal ettiler. 15
Eylül’de Türk birlikleri Azeri militanları yardımıyla Bakü’ye
girdi. 30 Kasım 1918’de Mondors Ateşkes anlalmasına göre türk
ordusu Baku’den çekildi. Yrine İngliiz birliği girdi. 1919’da
inglizi ordusu Baku’yü terk etti. Yerine bağımsız milli bir
cumhuriyet kuruldu. Başkanlığına Mehmet Emin Resulzade seçildi.
Nisan 1920’de kızıldordu Azerbeycan’ı işgal etti. 28 Nisan’da
Bakü’ye girdi. Aralık 1936’da Azerbeycan SSCB’nin onlatı
Cumhuriyetten birisi oldu.
Bakü hiç çatışmadan ve direnmeden Rusların eline geçti. Bu da akla
bazı şüpheleri getirmektedir. İsmet Bozdağ, Türkiye’nin Rusya’ya
Bakü’yü bırakmak zorunda kaldığınına değinir. Çünkü işgalden önce
Türkiye’den Bakü’ye temcilciler gidiyor, onlara güvence veliyorken,
Rusya’nın böyle bir işgali kansız gerçekleştirmeleri akla bir çok
soru getiriyor. 1928 yılında Rusya Azerbeycan’ı İran’la aralarında
paylaştılar.
BİR EMPERYAL SAVAŞ “l. DÜNYA SAVAŞI” VE RUSYANIN TAVRI
1914-17 yıllarında Tatar, Başkur, Kırım ve Azerbeycan Türklerinden 200 bin kişi askere alındı. Bunlar, Rus menfaati uğruna çok ölü verdiler. l. Dünya savaşında Ruslar, Alman cephesinde çok esir vermişlerdir. Bu esirlerden çoğunluğunu ise Rusya vatandaşı Türler oluşturmaktadır. Almanya, zossen kampında kalan bu Türkleri müttefiki olan Osmanlı saflarına kazanmak isteyince, bunlardan bin kişilik bir tabur oluşturuldu. 1916 yılında İstanbul’a gelen bu tabur, daha sonra Irak cephesindeki savaşlara katıldılar.
1916 Ayaklanması
1916 yılında Rusya’da, Çarlık Rusyasının savaş kayıplarının
telefisi için yabancılardan ek vergi ve askere almak ve askere
göndermek istemesi üzerine bir çok bölgede şiddetli ayaklanmalar
çıktı.
Bolşevik İhtilali
1917 yılında Kerenski hükümetini deviren Lenin, İktidarı ele
geçirdi. Bunun üzerine iç savaş çıktı. İç savaş yıllarında Türkler
aktif olarak kızıl ordu saflarında savaştılar. Sovyet kayıtlarına
göre kızıl ordunun %20-30’unu gayri Ruslar teşkil ediyordu. Yani
250 binin üzerinde bir Müslüman asker vardı.
Rusya’daki Müslümanların Özgürlük Mücadelesi
1917 yılında “Bütün Rusya Müslümanları Kurultayı” toplandı. Buradan
çıkar karar, her bölgenin kendi mücadelesini, ayrı ayrı
sürdürmesiydi. Tatar Türkleri 29 Kasım 1917 yılında Kazan’da
toplanan meclis “İdil – Ural Devleti’ni” ilan etti.
Temmuz 1917 yılında “ll. Bütün Rusya Müslümanları Kurultayı’nda”
Harbi Şura toplanmasına karar verildi. Harbi şura, asker toplamaya
başladı. 1918 yılında 50 bin kişilik bir ordu oluşturulmuştu. Fakat
1918 yılında Ruslar bu orduyu dağıttılar.
Dağıstan’da ise 10 bin kişilik bir şeriat ordusu kuruldu. Fakat bu
ordu da Bolşevikler tarafından dağıtıldı.
- Dünya Savaşı Sonrası
Almanlar, hızlı bir şekilde Rusya’da ilerliyorlardı. Onların bu
başarısı üzerine yüzbinlerce esir elde ettiler. Bu esirler oldukça
zor koşullarda yaşıyorlardı. Almanya’daki esir Türler için devreye
giren Türk yetkilileri, Almanların dikkatini değişik milletler
üzerine çekti. Alman ss organı ise, insan ihtiyacını savaş
esirleriyle karşılamayı düşünüyordu. Böylelikle gönüllü Kafkas
birlikleri oluşturuldu. Katılım oldukça yüksekti. 1943 yılı başında
bu birliklerin sayısı 100 binin üzerindeydi.
Savaştan sonra, Sovyet yönetimi Almanlara katılan milletlerden
hesap sormaya başladı. İade edilen askerler hemen asılıyordu. Kırım
Tatarları vatan haini ilan edilip, bir çoğu öldürülüyor veya
sürgüne gönderiliyordu. Diğer Kafkas milletlerden Çeçen-İnguş,
Karaç-Balkar ve Meshetler de topraklarından sürülüyorlardı.