Jung, CHP, bilinçaltı vs…

Kolektif bilinçaltı ve arketipler, İsviçreli ünlü psikiyatr Carl Gustav Jung’un psikolojiye kattığı önemli kuramlardır.

Jung, kolektif bilinçaltı kuramı ile atalarımızdan gelen genetik kodların toplum psikolojisini belirlediğini anlatır.

Jung’a göre kuşaktan kuşağa aktarılan kolektif bilinçaltı toplumun genetiğini oluşturur.

Birbirinden ayrı bireyler, ayrı mekân ve zamanlarda, benzer dışavurumlar ve düşünsel yönelişler gösterebilirler.

Şimdi Jung da nereden çıktı demeyin! Jung’un bu kuramı sayesinde CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun neden kısır bir döngüye hapsolduğunu açıklayabiliriz…

Biliyorsunuz Hitler’in yenilmesinin ardından dünyada esmeye başlayan demokrasi rüzgarı sayesinde Türkiye de çok partili hayata geçmek zorunda kaldı.

CHP’den ayrılan Adnan Menderes ve Celal Bayar’ın başını çektiği isimler 1946’da Demokrat Parti’yi (DP) kurunca Türkiye’de işler değişti.

23 yıl boyunca ülkeyi yöneten CHP’nin zulmünden bunalan halk, DP’ye büyük ilgi gösterdi.

Halkının DP’ye gösterdiği ilgiden korkan CHP, baskın seçime giderek eylülde yapılması gereken belediye seçimlerini mayısa çekti.

CHP bununla da yetinmeyip genel seçimleri de erkene alınca, daha 7 aylık bir bebek olan DP, birçok ilde örgütlenemeden seçime gitmek zorunda kaldı.

Yani sıkışınca erken seçime gitmek CHP’nin genetiğinde, kolektif bilinçaltında vardır; işte bu yüzden Kılıçdaroğlu erken seçim diye tutturuyor.

Yenilgiden ders çıkarmamak da CHP’nin kolektif bilinçaltının bir yansımasıdır. 1950 seçimlerinde DP 420, CHP ise 69 sandalye kazanınca İnönü, “Bu yenilgi en büyük zaferimdir” demiş, ancak bir türlü yenilgiden ders çıkaramamıştır.

İşte Kılıçdaroğlu’nun da 8 kez yaşadığı yenilgiden hala ders çıkaramaması bu yüzdendir.

Atatürk’ü sömürmek de CHP’nin bilinçaltında önemli bir yer tutar. DP 1950 seçimlerine, “Yeter söz milletindir”, CHP ise, “Atatürk ve İnönü CHP’nin başlarıdır. Oylarımızı onların partisine verelim” sloganıyla gitmiştir.

Gelelim diktatörlük söylemine; bu da CHP’nin genetiğine işlemiş bir söylemdir. Bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı diktatörlükle suçlayan CHP’nin ataları, aynı suçlamayı 1950’de DP için kullanmıştır.

1950 seçimlerini yüzde 53’lük rekor oyla kazanan DP, iktidara geleli daha üç hafta olmadın diktatörlük kurmakla suçlanmıştır.

Daha sırada laiklik, demokrasi ve adalet aldatmacası var, ama bana ayrılan sütunu doldurdum. Gelecek sefere diyelim.