Bakmayın başlıkta ki kelimelerin alangirli oluşlarına, içerik ve hacim olarak kocaman bir boşa ve boşluğa tekabül ettiğini yazımızın ilerleyen satırlarında çok somut şekilde göreceksiniz. Zaman zaman kendim de böylesi kavramları sıklıkla kullanırken...

Bakmayın başlıkta ki kelimelerin alangirli oluşlarına, içerik ve hacim olarak kocaman bir boşa ve boşluğa tekabül ettiğini yazımızın ilerleyen satırlarında çok somut şekilde göreceksiniz. Zaman zaman kendim de böylesi kavramları sıklıkla kullanırken, evvelin de her kavramın kendisine ait bir içeriğinin olmasıyla birlikte bir de benim o kelimeye yüklediğim anlam farkının altını çizmek istiyorum.

Burada da kelimelere kendimce bir anlam yüklüyor ve yüklediğim anlamın koca bir anlamsızlığa tekabül edişini direk ve dolaylı sizlerle paylaşıyorum. Zira birazdan bu kelimeleri bambaşka kelimelerle hicvederken ki halim, kullanacağım diğer kelimelerle cacık tadı vereceğine dikkat çekmek istiyorum.,

Jargon derken bir rajon, bir kural, tüzük, yol ve yöntemden bahsediyor değilim. Zira burada kullandığım anlam olarak her iki kelimenin tezahürü bakımından mide kalkışlarına denk düştüğünü somut hale getireceğim.

Jargon ile jenerasyon arasında bir illiyet bağının varlığını pas geçmemenizi ve hatta burada ki bağın sanıldığından çok daha sahici, ciddi ve süreklilik arz eden bir durum olduğu ilgililerinin ve bilgililerinin malumu.

Hal böyle olunca jenerasyon olur da kendisine has ve kendisine özgü bir jargonu olmaz mı ?

Ya da ben ve benim jenerasyonun bize özgü bir dilinin, yol, yöntem, metot ve haliyle bir jargonumuzun olduğu gerçekliğini de yadsıyor değilim. Ama benim jenerasyonun jargonu ile yeni jenerasyonun jargonu arasında ki derinlik, hacim, anlam ve mana bakımından farkın Uhud ya da Tanrı dağına denk düştüğünü de ayrıca not edeyim.

Genç jenerasyonun kullandığı sözlü ya da yazılı jargon örneklemesi olarak ; Chok sheqer di mi yhaaaa? ''Bi defolsana sen!'','' Mal yaaaaaaa!'', ''Panpaaa'','' Ateş ediyooooo'', ''Ortamlara akmak'', ''Neyin kafasını yaşıyo'sun?'','' Popii'', ''Duyar kasmak'' Gibi en popüler örnekleri ortaya koyarak, yukarıda bahsettiğim anlam ve önem farkının boyutlarını net bir şekilde göstermiş olurum diye düşünüyorum.

Benim jenerasyon ile yeni yetme jenerasyon farkını açık şekilde ortaya koymuş olmama rağmen, bizim jenerasyonda da ayrık otu cinsinden nevi şahsına münhasır garipliklerin olmadığından dem vuruyor değilim.

Kart zampara erkeğimizin ellisinden sonra bıyık kesip saç boyatıp ''ortamlara akıyoruz'' vurgu ve üslubunda ki mide bulantısı azımsanır gibi midir?
Ergenliğinde ki açlık, yetersizlik, görgüsüzlük ve görmemişliğin bu denli açık şekilde dışa vurumu böğürte böğürte kusturan amillerin başında gelmesin mi ?

Benim jenerasyonun böylesi irrite haline yeni jenerasyondan örnekler vermek zorlanacağım şeylerden değil. Henüz çocukluğunu dahi yaşamamış yeni yetmenin, göğüs ve dudak dolgusu yaparak büyük ve olgun görüntüsü vermeye çalışması az görgüsüzlük mü ?

İster yeni jenerasyon ve ister eskisi olsun her ikisinde ki hızlı dönüşüm, yetersiz yaşanmışlık veya daha çarpıcı şekilde ifade edecek olursak; hiç görmemişlik ve hiç yaşanmamışlığın dışa vurumunun hazin ve çarpık örneklerindendir.

Kendi kültürel kodlarına bu denli yabani kalmış eski ve yeni artığı,stajyer insan tipolojisinin mezun olması mümkün olmayan örnekleridirler.

Ne evvel ki kültür ve ne de sonra ki kültüre tabii olabilmeleri ve dolayısıyla bir kendilik tezahürünün mümkünsüzleştiği bu tipler aidiyetsizlik örneğinin en yadırganır olanlarıdırlar. Ayakları altındaki halıyı çekmek şöyle dursun , hepten boşta ve boşlukta oluşları dolayısı ile nerede, ne zaman ve hangi hızda yere çakılacakları da kestirilebilir bir olgu değildir.

Erdemin, anlam, değer ve bunlara dair jargonun hırslı ve gözü dönmüş haydut ve yağmacısı olan bu takım, pasif alıcı güruhuna bile dahil değillerdir. Mevcut hallerine bir günlük ara vermeleri dahi beklenir bir haslet olmayan bu nevzuhur zümre insan ve insanlığa dair ne varsa kemiren zümrenin de kendisidir.

Aslında mevzuyu, karikatürize bir üslup ile hicvedip bir nebze dikkat çekmek niyetim, mecrasından çıkıp duygusala bağladığım bambaşka boyutlara evrildiği gözünüzden kaçmasa gerek.
Avangard tiplerin anomali görüntüsü akıl ve duygu dünyamı tırmalayıp duruyorken, salt hicvetmek ile itminan olamayacağımı kestirememiş olmak haneme yazılacak eksi puanım olsun.

Her Jenerasyonun kendine özgü bir jargonunun olduğu ve olacağı tarih ve sosyolojinin saptadığı konular arasında olmasına rağmen, makas aralığının bu denli büyük olması sanırım sindirim zorluğu çektiğim konulardan olsa gerek.

Bir ben mi böyle düşünüyorum…!?