İTTİFAKLAR DAVAYA ZARAR

Koalisyonlar, 2001 öncesinde istikrarsızlığa yol açıyor demiyor muyduk? Bugün ittifak adı altında niye ister istemez koalisyonlara doğru yol alıyoruz?

Sayın Burhan Kuzu, seçim öncesi adayların oy almak için her kesime hitap etmek zorunda kalacağını, böylece istikrar geleceğini savunmuştu. Sayın Yusuf Halaçoğlu da bu sistem zorunlu koalisyon getireceği için gerek hükümette, gerek Mecliste anlaşmazlıklar ve huzursuzluklar yaratır diyordu.

Kara göründü şimdi. Sayın Bahçeli, şimdi Ak Parti yanlısı. BBP de Ak Parti yanında yer aldı. Saadet Partisi lideri de bir rapor hazırlamış, ben de size gelmek için yol arıyorum der gibi. Ne oluyor böyle?

Acaba geçmişteki gibi istikrarsızlık nedeni koalisyona mı gidiyoruz yeniden, yoksa 16 yıl verdiği mücadeleyle milletin adamı lakabını alabilmiş lider onları gerçekten kendine yol arkadaşı yapmayı mı başardı? Sayın Kuzu’nun dediği istikrar mı, Sayın Halaçoğlu’nun dediği anlaşmazlıklar mı gelecek? Hesabî mi, hasbi mi bu yakınlaşmalar? Yaşayıp göreceğiz. Ancak çok şey yaşadı milletin adamı yakın geçmişte. Bazı yol arkadaşlarıyla da ithal ettikleriyle de yol ayrımlarına düştü. Kayıtlar ortada!

Sayın Bahçeli geçmişte sağ iktidarı oluşturabilecekken Sayın Çiller dinlensin demişti. Ülkücülere faşist diyen Ecevit’i sahiplenmişti. Sonra da koalisyondayken erken seçim deyip kendi iktidarının işini bitirmişti. Bu politikası da Ak Parti iktidarına yol açmıştı ama nedense uzun süre o davanın liderine çok yıkıcı muhalefet yapmıştı. Hatta Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bugün yerden yere vurduğu CHP ile ortak aday bile gösterebilmişti. Şimdi yine döndü. Bu dönüşlerini iyiye yoruyorum şahsen, devlet millet menfaatine sonuçlar getirdi çünkü. Devlet Yolu başlıklı yazı da yazdım hakkında. Ancak çok fazla eleştiri aldım sivil toplum kuruluşu mensuplarından. Dönüşleri hasbi değil hesabî bulanlar çoğunluk! Kendi tabanında bittiğini anlayınca Ak Partiye sığındı, MHPlileşmeyeceğiz diyenleri darılta darılta oy kaybına yol açacak diyorlar. Getirisinden çok götürüsü olur diyorlar.

Eleştirilerden anlaşılan o ki politikacı liderler hep hesabî hareket ederler. Küçük partileri ittifakla Meclise-hükümete taşımaya ne gerek? Üçü bir ittifak yapsınlar bakalım barajı aşabilirliyorlar mı?

Milletin adamı milletin tarlasına Adalet ve Kalkınma Davasına uygun tohumlar ekmeli bence. İthal tohum sağlıklı ürün verdi mi ki? Geçmişte iki kez üst üste bakan yapılan bugün imza atıyor terörü cesaretlendirecek bildirilere. İki hoş söz etti diye kendi davasını terk edip Adalet ve Kalkınma listesine koyulanlar oldu seçilecek yerlere. Oy mu getirdiler yani? Belki onlar olmasa daha çok vekil çıkardı.

6 bin üstünde aday adayı dava adamı bunlardan şiddetle rahatsız olduğu halde taş bastı bağrına, koştu durdu sahalarda yine de. Bu dava adamları arasında bir kişi tanımadım şube müdürü bile yapılmadım diye dert yanan. Hasbî davranmak budur işte.

Sayın Cumhurbaşkanı muhtarlarla toplanıyor ara ara, muhtar bile olamaz diyenlere inat! Lakin binlerce aday adayı olmuş dava arkadaşlarını da gruplar halinde toplamalı bence, ittifak yapmaktan daha etkili olur onların gönül gücü!

Korkarım başka partilerin tabanlarından oy alırız diye ithalata yeltenmek bu sefer yıldıracak hasbî düşünenleri. Dişler sıkılacak, ayaklar yürümeyecek belki de. Ayrıca kendine güvenmişliği kaybetme mesajı vermek de var. Adalet ve Kalkınma yolunda radikal fikirlere kayış varmış gibi görüntü vermek, gönüller tahtına oturmuş doğal liderlere zarar vermiştir. Sayasî tarih yazıyor bunu.

Millî birlik diyorsak Şeyh Edebali’in vasiyetinin gereği anamuhalefet saldırılarına ikna edici barış diliyle karşılık vermemiz gerek. Şiddet diline şiddetle cevap vermeyelim, birleştirmek-bütünlemek bize(!) Adalet ve Kalkınma davası öyle oturdu ki milletin gönül tahtına, Allah esirgesin liderini kaybetse bile yeniden doğal liderini bulur. Bu dava milletin özüydü, öksüzdü, yüz üstü çok süründü; Erdemliler buldu doğal liderini, kalktılar dirayetle ayağa ve düştüler ardına. İçten çürüyenler oldu ama zaafiyet yok! Kimselere eğilme sakın diyor bu yola inananlar, ittifaklar davaya zarar!