İstihbarata çalışan yazarlar...

Dün, vefatı münasabetiyle ele aldığımız (1998'de) “Atatürk Uluslararası Barış Ödülü” ile taltif ettiğimiz ünlü oryantalist BERNARD LEWIS’in istiharatçı olup olmadığını da düşünmek gerektiğini söylemiştik..

İSTİHBARAT öylesine geniş bir sahadır ki, orada gerçek top koşturanlar (futbolcular) dahil, tüm meslek gruparından eşhası bulabilirsiniz..

Hekimler, hâkimler, askerler, tüccarlar, terziler, yazarlar, politikacılar, bakanlar, başbakanlar, krallar, kraliçeler, bankerler, masonlar...... ilh..

Hattâ bildiğin gariban ameleler dahi iş tutar bu arenada... Dikkat!.. “ARENA”yı sebepsiz yere tercih etmedim...

Zira bu sahadaki oyunlar da, aslında kadim Roma’nın; asrî (çağdaş) versiyonundan, yani “kölelerin dövüştürülüp halkın seyrettiği” modern arena gösterilerinden, “ Gladyatör Dövüşleri”nden farklı değil...

* * *

Sadede geleyim...

Bundan on yıl önce (25.05.2008 tarihinde) başyazarı olduğu OdaTv’de; “İŞTE İSTİHBARATTA ÇALIŞAN ÜNLÜ YAZARLAR!” sürmanşetiyle takdim edilmiş bir yazı kaleme almıştı Soner Yalçın...

Bugün, kendisinin de bir (belki de birkaç) İSTİHBARAT KAZANINDAN beslendiğini düşündüğüm fakat hidayetinden de hálâ ümidvar olduğum vasıflı solcu yazar Soner’e yine nasihatte bulunmak icabetti.

Tarihçi yazar Murat Bardakçı gibi, Bernard Lewis hayranı o da... Ve oldukça şiddetli bir Tayyip Erdoğan muhalifi..

Siyasetçisinden yazarına hemen herkese “kullanılıyor, şunun emrinde, buna çalışıyor, ......’lar tarafından manipüle ediliyor...” imalarında bulunur... Amma ve lâkin...

Bizzatihi bir manipülasyon kumpanyasının (istihbaratının) önde gelen aktörlerinden olabileceği ihtimali aklına gelmez...

Bendenizin (akla müşkil her meseleyi bi’iznillah açma maharetine sahip olduğu için) “akıl çilingiri” dediğim FERASET nimetine sahip olamadığı için, kapalı kapıları açamıyor, ya da açtığını zannederken tuzağa düşüp başka karanlık odalara giriyor...

Soner “istihbarata çalışan ünlü yazarlar”ı yalnızca İngiliz istihbaratı MI6’da görev yapmış ünlü yazarlardan ibaret sanıyor belki...

Oysa biraz feraseti olsa, kendisine malûmat pompalayan mihrakların da farkına varır ve “Bayram değil seyran değil; İngilizler Erdoğan'ı niye öptü?” diye sormak yerine, “Ekonomiyle sıkıştırılan Erdoğan, 2002 ayarlarına döndü; teslim oldu?” hükmü yerine daha hayırlısını yapardı...

Ne mi yapardı? Türkiye için, araştırır ve sağlam kaynakların delâlet ettiği bir “istihbaratlara çalışan yazarlar” listesi yapardı belki..

Yukarıda dedim ya, istihbarat geniş bir alan... Hem olur ki bir yerlerde bizzatihi kendisinin de “farkında olmayarak” kimlere çalıştığına dair bir belgeye rastgelebilirdi... Bir taşla iki kuş...

Lâkin arama motorlarıyla olmaz... Olmaz çünkü meselâ Google, 17 Mayıs yazısında bahsettiği yahudi Rothschild’lerin akrabası bir yahudiye ait.

Oralardan sahih bilgilere ulaşamayız... Soner gerçekten de hamiyyet sahibi bir vatansever ise,“istihbaratta çalışan yazarlar” konusunu ciddî olarak tedkik buyursun... Çok önemli...

#HARBİDEN: Muhterem okurlarım, sizce de; “istihbaratta çalışanlar”ı kurcalamak, şu anda bütün dünya istihbaratlarının hedefindeki, hattâ ölüm listelerindeki, Rothschild’lerin USD kuruyla dahi, onu zor duruma düşürmek için oynadıkları, ülkesi için II. Abdülhamid Han gibi çırpınan TayyipErdoğan’a saldırmaktan daha hayırlı olmaz mıydı? 24.05.2018