İstanbul, ikinci kez  feth oluyor!

Referandum denilince aklımıza gelen ilk kavram fetih olmalıdır!

Fetih, akıllılarla ve delilerle yapılır!

Ortalarla yapılmaz!

Fetih yapabilmek için akıllı bir lider; deli ruhlu bir halk lazım!

Bir gün Fatih Sultan Mehmet dedi ki; "Atalarımın uğrunda savaştığı Konstantiniyye surlarını ben muhakkak geçeceğim!"

Bunu gidip hocası Akşamsettin Hz.'ne danıştığında; Hocası Akşemsettin Hz. fetihi iki şekilde yorumladı:

“1. maddi fetih; Bu inşallah size nasip olacak! 2. manevi fetih; bu ise ahir zamanda olacak!"

Bunun üzerine akllı olan Fatih, tüm deliliğiyle; İstanbul'u feth etmeye yola çıktı!

İstanbul'un en büyük şiarlarından biri bildiğimiz gibi Ayasofya'dır! Fatih Sultan Mehmet'in ilk icraati Ayasofya'yı satın alıp, camiye çevirmek oldu!

Bu birinci, yani maddi fetihti!

Şimdi sıra ikinci fetihte!

istanbul'un şiarı Ayasofya'dır! İstanbul'u, İstanbul yapan mimaride Ayasofya'dır!

Ayasofya ilk Bizanslılar tarafından yapıldığında dünyanın en büyük mabediydi! İlk Hristiyanların başkenti oldu! 2. olarak Fatih döneminde Müslümanların başkentiydi, 3. olarak ta dünyanın başkenti olacak!

Referandumdan "evet" çıktığında cumhurbaşkanının yapacağı ilk şey referandumun nişanesini ortaya koymaktır!

Cumhurbaşkanının referandumdan sonra yapacağı ilk iş Ayasofya'yı ibadete açmaktır!

Ayasofya'nın ibadete açıldığı gün, İstanbul'un manevi olarak fethinin yapıldığı gündür!

Bizim, kimsenin hayal edemediğini yapan atalarımız vardı! Fatih Sultan Mehmet'e Bizans Kralı; "Sen deli misin, çılgın mısın, bu surları aşmak mümkün müdür, vazgeç bu hayalinden!" dediği zaman Fatih Sultan Mehmet'in verdiği cevap çok manidardır:

"Sizin hayalinizin ulaşamadığı yere, bizim kudretimiz ulaşır!"

Bir zamanlar Batı'nın hayalinin ulaşamadığı yere, atalarımızın kudreti ulaşıyordu!

Şimdi bu kudreti tekrar kazanma ve tüm dünyaya gösterme vaktidir!

Bunun için de büyük çabalar gösterilecek, büyük ödünler verilecek, belki canlar gidecek! Ama sonuç itibariyle Orta Doğu dediğimiz, Asya dediğimiz, Avrupa dediğimiz şu toprakların tamamı bir gün gelecek, bu milletin kudretini görecek! Kudreti altında yaşamayı tercih edecek!

Bu bir hayal değildir, inanç meselesidir! Atalarımız bunu nasıl başardıysa biz de ince siyasetimizle ve yaşantımızla başaracağız!

Öyle bir gençlik, öyle bir nesil geliyor ki...

Biz tohumları çoktan attık, ağacı büyütmeye başladık, meyveleri almamıza az bir zaman kaldı!

İlimden, fenden bahsediyorsanız, ben size sadece Endülüs'e bakın derim! Benim atalarımdan çaldıklarınızı bana "ilim,fen" diye anlatmayın! Avrupa'da güneş, dünyanın etrafında dönüyor inancı yaygındı; bir kişi çıkıp "Dünya, güneşin etrafında dönüyor!" dediğinde o kişiyi idam ettiler! "Dünya düz değil, yuvarlaktır!" diyen adamı engizisyona gönderiler!

Sizin "muasır medeniyet" dediğiniz kavram bu!

"Ya benim gibi ol, yanlış dahi olsa kabul edeceksin! Ya da darbe ile ülkeni yönetirim! Darbe ile de bir çok kişiyi idam ederim!"

Sizin muasır medeniyet algınız bu!

Muasır medeniyet sevdalıları!

Cemil Meriç der ki;

"Biz tüm camileri yıksak, tüm kuranları yaksak yine de Avrupalı olamayız! İslamdan vazgeçsen,Türk olduğun için seni almazlar!"

Mesele bu!

Mesele senin Doğuda bir imparatorluğa sahip olman!

Mesele senin medeniyet dedikleri o köhneleşmiş duyguda, insanları eğitmiş, mükemmel bir medeniyet getirip, onları yok etmiş olman!

Mesele olan, senin onlardan güçlü ve akıllı olman!

Mesele olan, senin onlardan çok daha cesur olman!

Mesela olan, Fetih yapabilmen!

Mesele olan, deli olman!

Sen bunlardan kopmadığın sürece "muasır" olamazsın!

Ya boyun eğer, kukla olursun (o zaman sana muasır derler) ya da "ben" dersin, "atalarım" dersin, o zaman sana "yobaz ve gerici" derler!

Onların "yobaz ve gerici" dedikleri, bir zamanlar senin atanın çizmesini öpmeye mahkumdu!

Senin sarayının temizliğinden, kaftanına varıncaya kadar, hayranlıkla bakan gurup; bugün sana medeniyet dersi veremez!