İSRAİL’İN FİLİSTİN SOYKIRIMI-2

Şimdi konumuza, İsrail’e dönelim. İsrail günümüzde azgın, işgalci, istilacı, soykırımcı, terörist, hak ve hukuk tanımaz, hamisi Amerika nedeniyle yaptırıma maruz kalmaz, Uluslararası Adalet Divanını tanımayan ve yargılanamaz siyonist bir devlettir.

1922 yılında Filistin de Müslümanların oranı % 80 idi. 1945 yılında ise 1,5 milyonluk nüfusta bu oran Müslümanlarda % 61, Yahudilerde % 31, diğer gruplarda ise yaklaşık % 8 idi. Fakat bölgede kurulacak bir Yahudi devleti için Birinci dünya Savaşı'ndan sonra özellikle İngilizler tarafından Filistinlilere uygulanan baskılarla, zorla topraklarının ellerinden alınması, istimlak edilmesi, yüksek vergiler konulması sonucunda Filistin nüfusu azaltılmış, Yahudilerin toprak satın almaları sağlanmış, dünyanın dört bir tarafından getirilen Yahudiler Filistin'e yerleştirilmiştir. Filistinliler İngilizlerin dayanılmaz baskıları ve fahiş vergileri nedeniyle topraklarını, hayati yanlış yaparak, Yahudilere satmak zorunda kalmışlardır.

1947 BM kararı ile Filistin toprakları haksız bir şekilde birleşik ve bağımsız olmaksızın 7 parçaya bölünmüş, Kudüs’ e ayrı bir statü verilmişti. Bu taksim planına göre Filistin topraklarının % 56’sı Yahudilere, % 54’ü ise Filistinlilere verildi. Bu kararı Türkiye tanımadı. Esasen Filistin topraklarını parça pinçik eden bu kararın altında yatan neden İsrail’in işgal ve istilasını kolaylaştırmak, her anlamda etnik soykırımı hızlandırmak ve Yahudilerin Filistinlilerin topraklarını ve Vatanlarını gasp etmelerinin yolunu açmaktı.

1948 yılında İsrail devletinin kurulması veya kurdurulmasıyla Arap-İsrail savaşları başladı. Araplar bu savaşların hepsinde de rezil rüsva oldular, bozguna uğradılar, beş birleşik Arap ordusu İsrail ordusu karşısında hezimete uğradı, İsrail Amerika ve Batı desteği ile galip geldi. İsrail 1948, 1956, 1967 ve 1974 Arap-İsrail savaşlarının tamamında işgal ve istilasını yaygınlaştırmış, topraklarını katlayarak arttırmış; savaş, zulüm, ölüm, kan ve gözyaşı olmuş, Müslümanların ve Filistinlilerin üzerine yağmıştır. İsrail bu savaşlarda başka ülkelerin topraklarını da işgal etti. Mısır, Ürdün, Lübnan, Suriye’ye ait toprakların bir kısmına girmiştir. Sina yarımadasını 1978’de Mısırla yapılan Camp David anlaşması gereğince 1985 yılında terketmiş, 1990’lı yıllarda Filistin ile yapılan barış görüşmeleri gereği yalandan yere, samimiyetten uzak bir şekilde 2005 yılında da Gazze’den çekildi. Ancak Gazze’yi abluka altına aldı, orayı açık hava hapishanesine dönüştürerek tarihin en büyük insan hakları ihlalini gerçekleştirdi, halen de buna devam etmektedir. Lübnan ve Ürdün topraklarının bir kısmı ve Suriye'nin Golan tepeleri, 1967’den beri Kudüs İsrail’in savaşlarda işgal ettiği ve bugün hala işgal altında olan bölgelerdir. Filistin’de bugün artık Filistinlilerin yaşadığı bölgelerin etrafı duvarlarla çevrilmiş, bir birinden bağımsız toprakların üzerinde Filistinliler zor şartlar altında yaşamaya çalışmaktadırlar. Filistinlilere ait toprakların oranı % 15 civarında kalmıştır.

15 Kasım 1988 tarihinde Filistin Devleti ilan edilmiş, fakat dünyada bugüne kadar 137 devlet tarafından resmen tanınmasına rağmen egemen bir devlet olmanın gereği yerine getirilememiştir. Egemen bir devlet olarak günümüzde de BM üyesi olmasının gereği sağlanamamaktadır. Filistin 2011 yılında BM’ye üye devlet başvurusu yapmış, ancak 2012 yılında ise üye olmayan gözlemci kuruluş statüsünden üye olmayan gözlemci devlet statüsüne yükseltilmesi yönünde bir karar alınabilmiştir. Egemen tam üye olarak kabul edilmemesinin nedeni ise BM Güvenlik Konseyinde 5 daimi üyelerden İngiltere’nin çekimser, Amerika’nın ret oyu vermesidir.

Bugün İsrail’in nüfusu 8 milyondur. Filistin nüfusu ise yaklaşık 6 milyondur. Dünyada 12 milyon Filistinli çeşitli ülkelerde yaşamakta veya zor şartlar altında mülteci olarak hayatlarını vatanlarından uzak idame ettirmeye çalışmaktadırlar. Yani 12 milyon Filistinlinin yarısı göçmen ve mülteci statüsündedir.

Bugüne kadar İsrail zulmüne karşı BM Güvenlik Konseyinde karar tasarıları Amerika tarafından veto edilmiş BM Genel Kurulunda alınan iki yüze yakın kararlardan hiç birisi de İsrail tarafından uygulanmamıştır.

26/05/2018

Zeki ÖZDEMİR / ANKARA

Araştırmacı-Yazar