İnsanlığın var oluşundan bu yana kadın ve çocuklar istismara tabi tutulmuş, her dönem insanlık dışı muamelelere maruz bırakılmış ve günümüzde de aratarak devam etmektedir.

İnsanlığın var oluşundan bu yana kadın ve çocuklar istismara tabi tutulmuş, her dönem insanlık dışı muamelelere maruz bırakılmış ve günümüzde de aratarak devam etmektedir.

Bu durumun önüne geçilmesi için dinler, özelde kadın genel de insanlara yapılan her türlü zulmü yasaklamış ve önüne geçilmesi için yaptırımlar uygulamıştır.

Dinimiz İslam kadın, erkek, çocuk, genç ve yaşlı tüm insanların hak sınırlarını belirlenmiş ve haklarını koruma altına almıştır.

Kadın ve çocukları istismar aracı yapan ve bunlar üzerinden para kazanan insan veya insanlar dinin yaptırım gücünü kırmak için her türlü araçla dini etkisizleştirmeye çalışmışlardır. Günümüzde de din insanların özgürlüğünü sınırlıyormuş propagandalarıyla saldırılarına devam etmektedirler.

Bu şer odaklarının önünde tek engel İslam dinidir. Hiçbir sözleşme, beyanname, taahhütname, kanun, anayasa vs. başta kadın ve çocuk olmak üzere insanların haklarını gerçekte sağlayamaz ve koruyamaz.

Bundan dolayıdır ki bazı sözde sözleşmelerle bu hakkı koruyor gibi görünseler de tam tersi koruyamadıkları gibi daha ağır sonuçlara yol açmışlardır.

Mesela, 'İstanbul Sözleşmesi' eksenli yasal düzenlemeler kadına olan şiddeti azaltabilmiş midir?

Maalesef, kadına şiddet, kadın cinayetleri artmış ve gün olmaya ki konu eksenli haberler medyada yer almasın.

Ayrıca, özgürlükler kılıfı altında her türlü cinsi sapıklık önlenemez düzeye ulaşmış meşru hale getirilmiştir.

-Alın size LGBT!

-İnsanlar LGBT'nin açılımı ve açıklamasını bilmediği için işin vahametinin farkında değiller. LGBT'nin açılımı Lezbiyen, Gay, Biseksüel, Transeksüel.

Kısaca bireyin kendi cinsinden kişilere karşı cinsel istek duymasına ve onlarla cinsel ilişkiye girmesine eşcinsel yönelim denir. Kadının eşcinseline 'lezbiyen', erkeğinkine 'gay'; ayrıca 'homoseksüel' de denir.

Duygusal veya cinsel yönelimi hem kendi cinsine hem de karşı cinsine dönük olana 'biseksüel'; karşı cinse benzeme isteği duyan veya kendisini karşı cinsten biriymiş gibi hissedenlere ise 'transeksüel' denir.

Hangi ad altında olursa olsun tamamının davranışı fıtrata aykırı olup düpedüz sapkınlıktır. Bu sapkınların faaliyetlerine izin vermek bir devletin nesillerine yapabileceği en büyük ihanetlerden birisidir.

Rusya ve İsrail'de bu sapkın ilişkilerin tamamı yasak. Hatta bunları çağrıştıracak resim ve figürler bile yasaklanmış. Doğrusu bu; çünkü, bu durumun olumsuz sonuçlarının insanlarına vereceği zararı biliyorlar.

Aşağıdaki değerlendirmeler bir makaleden alıntıdır.

ABD'deki Hastalık Korunma Merkezi (CDC), 2009 yılında ortaya çıkan AİDS vakaların %61'inde hastaların homoseksüel olduğunu tespit etmiştir.

Los Angeles Polisi'nin çocuk tacizi vakalarında yaptığı çalışmaya göre 30.000 çocuk homoseksüeller tarafından cinsel tacize uğramıştır. Bugün 90.000 çocuk homoseksüel sözde çiftler tarafından evlat edinilmiştir. Gazeteler bu çocukların tecavüz haberleri ile doludur.

ABD'deki en cani 6 seri katil homoseksüeldir. Bu caniler onlarca erkeğe tecavüz ve işkence etmiş, ardından onları öldürmüş, parçalamış, yakmıştır.

Bu rakamlar sadece buzdağının görünen kısmıdır. Birçok suç gizli kalmakta, açığa çıkarılamamaktadır. Bu istatistiklere gizli homoseksüeller dahil değildir.

Homoseksüellik yaygınlaştıkça ve toplumda kabul gördükçe dünya daha korkunç bir dejenerasyona doğru sürüklenecek şiddet eylemleri daha da artacaktır. Homoseksüellerin yetiştirdiği çocuklar, yetişme safhalarında kaçınılmaz olarak psikolojik ve fiziksel problemlerle karşılaşacak ve bu durum sorunlu bir neslin yetişmesine neden olacaktır.' Denilmektedir.

İnsanların doğuştan sahip oldukları farklılıklara bir itirazımız olamayacağı gibi bunları aşağılamamızda mümkün değildir. Her insan, insan olma paydasında değerli olup aşağılanamaz ve ayrımcılığa tabi tutulamaz. Bizi rahatsız eden Lut Kavminin helakına sebep sapkınlığın işlenmesi ve meşrulaştırılmaya çalışılmasıdır.

(Devamı önümüzdeki yazımda)