İnsanı yaşat ki devlet yaşasın!.

Açın haber arşivlerini bakın... İddia ediyorum, Türkiye’de trafik kazası olmayan tek gün yok.. “Zaten böyle bir şey muhal, trafikte milyonlarca araç var kaza olur” diyorsanız peşinen söyleyeyim yanılıyorsunuz.

Zira hem böyle bir durum mümkünattandır, dünyada birçok örneği var, hem de bahsettiğim öyle alelade kazalar değil, sonucunda yaralanma, sakat kalma, ağır yaralılık ve hattâ ölüm olan kazalardır...

Bazı trafik kazalarının sonunda ölüm olmasa da Türkiye hergün yaralı ve ağır yaralı insanların olduğu trafik kazası haberleriyle irkiliyor...

Terör yalnızca PKK değil bu ülkede.. Trafik terörü var, azgın mafyatik terör var, ahmakça öfkelerin terörü var, hırsız terörü var... Var oğlu var... İnsanı yaşat ki devlet yaşasın!.. Laf güzel de icraati yok bunun...

Metropollerde trafik denetimi kademe kademe Belediye zabıtalarına devrediliyor... Bendeniz bunu tartışmaya bile değer bulmuyorum.

Zira bu yapılan, Türkiye için artık tam bir baş belâsı haline gelmiş trafik sorununa “PALYATİF TEDBİRLER” cümlesinden bile değildir..

Son üç gün içinde... Bir tır kamyonu okul duvarına çarpıyor, iki kadın son anda kurtuluyor. Bir kamyonla bir otobüs çarpıştı, 4 ölü 5 ağır yaralı var... Çarşı iznine çıkmış askerler bir taksiyi kaçırıyor, polisle kovalamaca ve refüje çarpıp birinin kolu parçalanıyor öteki hafif yaralı. Al sana bir engelli daha, hem de Dünya Engelliler Gününde...

Yıllardır teklif ediyorum. Bir TRAFİK BAKANLIĞI kurulsun ve Sürücü Kursları da bakanlığın denetimine verilsin. Fevkalâde kaliteli bir eğitimden geçirilsin adaylar.. Trafik Bakanlığı’nda çalışacak polis ve bürokratların tamamı Trafik uzmanı olarak eğitilmiş olsunlar.

Aday muayenelerini Trafik Hastaneleri yapsın.. Ehliyet için muayeneye gelenler trafik kazalarının feci sonuçlarını görsünler. Hasseten psikolojik muáyene ciddîyetle yapılsın! Beyin özürlülere ehliyet verilmesin..

Genel cerrahi diğer hastanelerden fazla olsun.. Hastane koridorları bu vakalar sonunda neler olduğunu gösteren fotoğraflarla dolu olsun...

Bendeniz eski GATA’da (şimdiki Abdülhamid Hastanesi) plastik cerrahi bölümündeki koridorda, mayınlarla ve diğer şekillerde yaralanmış askerlerimizin parçalanmış uzuvlarının fotoğraflarını görmüştüm.

Fevkalâde irkilmiş ve sebep olanlara bedduâlar edip askerlerimiz için de “Allah askerimizi korusun” diye duâlar etmiştim...

Sigara paketlerindeki fotoğraflar kaç kişiyi etkiledi bilmiyorum. Fakat bunlar ehliyet alacakları kesin etkiler ve adam gibi araç kullanmaya sevkeder...

SONUÇ: Trafik Bakanlığı elzemdir, şarttır. Türkiye hasseten genç nüfusunu trafik kazalarında kaybediyor!.. En büyük insan kayıplarımız bu kahrolası trafik kazalarıdır. Terörde beş on askerimiz şehid oluyor ama trafik kazalarında binlerce genç insanımız ya ölüyor ya da sakat kalarak engelliler ordusuna katılıyor...

Dünya engelliler günü nutukları atmak kolay. Engellileri sevmek, onlara merhamet de kolay. Zor olan yeni engelliler olmasın diye bir şeyler yapmak. Engellilerin neler çektiğini ne kadar anlatsanız da hikâye. Yeni engellier olmasın diye çalışırsınız samimiyetinize o zaman inanır millet...

Türkiye engellilerinin kahir ekseriyeti trafik kazaları sonucunda engelli olmuş insanlardır. Doğuştan veya başka nedenlerle bir uzvunu kaybetmiş olanlar azınlıktadır... Allah aşkına bir şeyler yapın...