İLMİNSKİY

20. asrın başlarında Türk dünyasını parçalamak hedefini güden Rus İlminskiy adında misyoner vardı. Şöyle diyordu; “Bir kavmin tefekkür tarzı ana dile bağlıdır. Her boya ayrı alfabe ayrı lisan ihdas edilmeli ki, birlik olmasın".

İşte Osmanlı'nın sonlarında ve Cumhuriyet'in başında bu tatbik edildi.

Aradan geçti yüz sene. Şimdi birbirimizle lisan bakımından anlaşabiliyor muyuz?

Son seksen sene “sadeleştirme” adı altında bir sektör teşekkül etmedi mi? “Sadeleştirilen” eserler yirmi sene geçmeden “yapıt” haline gelip tekrar “sadeleştirilmiyor mu?

“Sadeleştirme nedir” diye soruyorum. Verilen cevap şudur; “anlaşılmasını temin etmek”.

Bir toplum düşünün ki, birbirini anlamamak için 80-90 yıldır inat ediyor öyle mi?

“Yapıt” diyor.

“Olası” lafı işgal etti her yeri.

İnatla “muhtemel” kelimesini kullanmıyor.

Ruslar Türk dünyasını işgal etmelerinin üzerinden bir asır geçtikten sonra silah zoruyla onları bölmenin mümkün olmadığını gördüler. İşte bu sebeple İlminskiy devreye girdi.

İlminskiy 19. Asrın sonlarında işgalci Çarlık Rusya’sına “böl-parçala-yut” taktiğini verdi. Bolşevik Rusya bunu devam ettirdi.

Ve Türk dünyası parçalandı.

Türk-İslam dünyasının tek ümidi Osmanlı Cihan Devleti İttihatçıların hatalı siyaseti on sene içinde Misak-ı Milli’nin içine “sokuşturuldu”.

Misak-i Milli hudutları içinde de olsa hiç olmazsa lisan bakımından müşterek bir yapı teşekkül ettirilemez miydi?

Ama olmadı, olamadı.

Harf inkılabı ve lisan inkılabı gibi düzenlemelerle milletimiz tarihinden ve irfanından koptu/koparıldı.

Dilde “eski” ve “yeni” ayrımı olur mu?

Lisanımıza ihtiyaç hissedildiğinde yabancı kökenli kelimeler girebiliyor ve girebilmektedir. Buna mani olmak mümkün değil. Ama kullanılmakta olan kelimelerin “tekmelenerek” çıkarılması tasvip edilebilir mi?

“Eser” yerine “yapıt” lafının ikamesi “eser” kelimesinin tekmelenmesi değil de nedir?

Ama “internet” kelimesine ne diyebiliriz ki? Mecburen kullanıyoruz. Zira mukabilini bulamamışız.

asrın başında paramparça edilmiş Türk dünyasından ibret almamız gerekmez mi?
Tarih tekerrür eder diye yeni İlminskiy’ler istemiyoruz.