İllegal (kanunsuz) çakarlı vasıtalar…

“Sen kim oluyorsun?” Ya da “sen kimsin lan bana ceza yazacak?” Veya “Sen koskoca …..’yı durdurup kimlik soracak adam mısın?”

Nüfuzu kötüye kullanmak, devlete güveni kaybettiren, hattâ devlet düşmanlığına köprü olan irtikâp suçudur...

Eskiden bazı ahlâksız devlet memurları vatandaşlara karşı işlerdi bu suçu... Bugün, devlet memurları devlet memurlarına karşı da işliyor!.

Böyle vakalar hemen hergün duyulmaya başlandı. Ve duyduklarımız devede kulak... Çoğu örtbas ediliyor...

Müslüman, adaletsizliğin, zulmün en büyük hasmıdır. Bu olayların en fazla üzerine gitmesi gerekenler biz Müslümanlar olmalıyız...

***

Geçmişte yaşadığımız “darbeler dahil” en büyük travmaların birinci sorumluları devlet nüfuzunu kötüye kullananlar değil miydi?

Kürt vatandaşlarımızı PKK terör örgütüne mahkûm edenler, devlet nüfuzunu kötüye kullanan hain ve şerefsizler değil miydi?

Beyaz Toros (STW Renault 12) hikâyelerini unutmadık.. 90’lı yıllarda JİTEM’cilerin devriye aracıydı... Bunlara bindirilenler, geri dönmüyordu. Beyaz Toros Kürt vatandaşlarımızın kâbusu olmuştu...

Faili meçhul cinayetler de, devlet adına her haltı yiyen, insanları asit kuyularına atabilen bu üniformalı veya sivil memurların işiydi...

“Devletin malı deniz, yemeyen domuz...” zihniyetli iblisler de devlet memuru.. Ak Parti iktidarında (bitmedikleri kesin de) sayıları ne kadar azaldı acaba? Allah için soruyorum, düşman sevinmesin istiyorum...

Polisim, subayım, komutanım diye; millet evlâdına hakaret eden, elindeki yetkiyi şahsî menfaatine kullanan, koruması gereken insanları tartaklayanlar devletin memurları değil midir?

Nüfuzu kötüye kullanma engellenemez, 5237 sayılı kanun maddeleri hakkıyla işletilemezse bunlar yüzünden devlet feci bir akıbete sürüklenir...

***

Bir gazete haberinde, trafikte hepimizin şahit olduğu, EDS ile gözetlenen (!) emniyet şeritlerinin mutad ihlâlcileri, çoğu ciğeri beş para etmez çakallara ait, İZİNSİZ (İLLEGAL) ÇAKARLI ARAÇLARDAN ve onlardan biri yüzünen açığa anan bir trafik polisimizden bahsediliyordu…

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu imzasıyla 2017’de yayınlanan genelgeyle çakarlı araçların geçiş üstünlükleri kaldırılırken, “Polis araçları ve konvoy haricinde çakarlı araçların geçiş üstünlükleri” iptal edilmişti.

Kırmızı-mavi yanıp sönen çakar lambası, tepe lambası ve siren gibi cihazların (yalnızca) ambulans, itfaiye, polis ve resmi koruma araçlarına takılabileceği kaydedilmişti.

Oysa şimdi bir il, hattâ ilçe Millî Eğitim Müdürü, Belediye başkanı ve yardımcılarına kadar ÇAKARLI ARAÇ kullanılıyor!.

Hürriyet Gazetesi’nin haberine göre, Millî Eğitim Müdürü birinin aracına ceza yazan trafik polisi açığa alınmış…

Otomobil sevdalısı olmayan fakir bile, her trafiğe çıkışımda beş on çakarlı siyah otomobil görüyorum, TRAFIK KURALLARINI IHLÂL EDEN...

Otomobiline, kanunen hakkı olmadığı halde, çakarlı mavi-kırmızı ışıklar taktıran, devlet zararlısı zibidiler ihbar edilmeli, ağır cezalar almalıdırlar...

#HARBİDEN: Nüfuzu kötüye kullanmak cibilliyetsizliktir. Muhterem İç İşleri Bakanımız Süleyman Soylu beyefendinin dikkatlerine kemâl-i hürmetle arz ediyorum. 15.03.2018