İnsanlığın başlangıcından günümüze kadar gerçekleşmiş ve hala gerçekleşmekte olan tüm gelişmelerde büyük payı olan iletişim, ne yazık ki sağlıksız bir şekilde kullanıldığında karşımıza büyük sorunlar çıkarabiliyor.

İnsanlığın başlangıcından günümüze kadar gerçekleşmiş ve hala gerçekleşmekte olan tüm gelişmelerde büyük payı olan iletişim, ne yazık ki sağlıksız bir şekilde kullanıldığında karşımıza büyük sorunlar çıkarabiliyor.

Günümüz şartlarında görmezden geldiğimiz, önemsemediğimiz, umursamadığımız ya da basitleştirdiğimiz iletişim hatalarımız, ilişkilerin tamamen bozulmasına hatta düşmanlıkların artmasına bile sebep olarak bizleri fazlasıyla etkiliyor aslında…

Hem aile-evlilik yaşantımızda hem de ikili ilişkilerimizde, arkadaş gruplarımızda ve diğer sosyal çevremizde en temel beklentilerin karşılanmaması kişide bazı yaralar oluşturur. İletişim hatalarının açtığı yaraların iletişim sırasında dile de yansıması kaçınılmaz olabilir. Hatta iletişimlerde yaşanan bu yansıma, iletişimsel aksaklıklara, problemlere, restleşmelere ve sonrasında da bir takım kopmalara kadar gidebilir.

İkili İlişkilerde Temel İletişim Problemleri Nelerdir ?

Temel iletişim problemleri bulmak için şimdi iletişim probleminin nerede başladığına ve nasıl devam ettiğine odaklanalım. Heyecan dorukta ! işte bir ipucu: Hepimizin bildiği gibi ilişkilerimizde çoğunlukla beklediğimiz bir takım duygusal yanıtlar vardır. Değil mi? Hı hı… ya da Yaaa Eveettt dediğinizi duyar gibiyim. İlişkide bulunduğumuz kişiden veya partnerimizden beklediğimiz bu duygusal yanıtları alamadığımızda ise iki seçenek vardır; ya duygularımızı bastırırız ya da o yanıtı elde etmek için savaşırız. İstediğimizi almak için verdiğimiz savaş, iletişimde dile; eleştirel, sorumluluk yükleyici, suçlayıcı ve hatta benmerkezci bir tutum şeklinde yansıyabilir. Suçluyu belirleme, haklı olduğunu gösterme çabasına girildiğinde ise artık otomatik olarak ilişki içerisinde iki taraf çoktan oluşmuştur. Oysa ki aşk istesek de taraflılık barındıramaz. Aynı yolda yürüme kararı almış iki kişi farklı taraflarda ve ayrı cephelerde olamazlar. İşte ilişki için tehlikeli olabilecek iletişimsizliğin ya da sağlıksız iletişimin başlangıcı burada başlar.

Sürdürülebilir, sağlıklı ve ideal iletişimin temel kurallarından birisi de güven alanı oluşturmaktır. Eğer iletişim alanımız güvenli değilse, bizde hemen tetikte olma duygusu uyanır. Bu duygu ise bizleri savunmada kalmaya veya anlaşılamamanın verdiği duygu ile baş etmeye sevk eder.

İlişkide güvenli alan oluşturmak, karşımızdakinin bizi dinlemek ve anlamak için istekli olarak orada olduğunu bilmekle başlar. Sağlıklı bir iletişim sağlamak istiyorsak, iletişim sırasında anlaşılacağımızı ve yargılanmayacağımızı bilmemiz gerekir. Bu güveni sağlayan çiftlerin ayrıca ilişkilerindeki iletişimlerinde devamlılık göstermeleri gerekmektedir.

İkili İlişkilerde İletişimde Teknik Hatalar Nerelerde Yapılıyor ?

İletişim sırasında yapılan temel hatalar genel olarak şöyle sıralanabilir;

1-) GEÇMİŞE ODAKLANIP SÜREKLİ ESKİ DEFTERLERİ AÇMAK:

Geçmişe odaklanıp sürekli eski defterleri açmak geçmişte yaşanmış aslında bakıldığında çözülmüş gibi görünen ancak çözülememiş sorunları tekrar tekrar tartışmayı da beraberinde getirebilir. Böylece çiftler o an ki asıl sorunlarını çözmeyi ikinci plana atmış olurlar. Bu da sonuç olarak aslında çözülememiş sorunlara yeni bir tanesini eklemekten başka bir şey değildir. Değil mi? Aynen dediğinizi duyar gibiyim.

2-) KÜÇÜMSEMEK, ÖNEMSEMEMEK:

Her insanın belirli olarak kullandığı bir takım savuma mekanizmaları vardır. Küçümsemek, önemsememek, kaçınmak ve görmezden gelmekte bunlardan bir kaçıdır. İlişkilerde yaşanan herhangi bir olay, durum ve tavır karşısında düşünceleri, hissedilen duyguları, verilen tepkileri kendimize göre değerlendirmek durumun partnerimiz üzerinde meydana getirdiği etkiyi tam görememize aynı zamanda da doğru iletişimi sağlayamamıza ve bir takım iletişim kazalarına sebep olur. Elbette partnerler arasında düşünce, duygu ve davranış modellerinde farklılıklar olacaktır fakat empati kurmak anlamayı ve anlaşılmayı kolaylaştırarak konunun aslında bir davranışı, duyguyu veya düşünceyi karşı tarafa kabul ettirmek olmadığını, sadece partner tarafından sağlıklı bir şekilde dinlenip, anlaşılmak olduğunu gösterecektir.

3) KÜSMEK VE DUVAR ÖRMEK:

Eğer küserek veya kalın duvarlar örerek iletişimi resmen ortadan kaldırırsanız. Şimdi siz de partneriniz de çözülmemiş bir mesele ile baş başasınız demektir. Ayrıca savunma alanı bile bırakmadınız. Bu durumda ne yapacağız? Öncelikle size bu durumun ne kazandıracağını düşünmekle çözüme başlayın. Bu durumda bir veya iki tarafta suçluluk duygusu yaşayabilir, yaşatabilir. Suçluluk duygusu yaşayan biri ise ilişki için yapabileceklerinin tam potansiyelini ortaya koymakta çok zorlanır. Şunu hep aklımızın bir köşesinde tutalım, insanın doğası gereği kendini güvende hissettiği zaman daha rahat çabalayabileceğini unutmayın.

4-) GENELLEME YAPARAK YARGILAMAK, SUÇLAMAK:

Genelleme yaparak yargılamak veya suçlaamak kişiyi çaresizliğin içine atar. Hatta kendisini yetersiz ve zaten hep böyleymiş gibi görmesine sebep olur. Diğer taraftan iletişim kurarken yargılama ve suçlama içerikli konuştuğumuzda ise artık karşımızdaki kişinin bizi anlamak için değil, kendini savunmak için dinleyeceğini kabul etmemiz gerekiyor. Suçlama ve yargılama cümleleri ile karşılaştığımızda ise hemen ilkel beynimizi aktifleştirmiş oluruz. İşte bu durum, mantıklı düşünmekten kopup duyguların kontrolü altına girmemize sebep olurken, kızgınlık ve öfke insan üzerinde adeta tam hakimiyet kurmaya başlar. Böylece olaydan çıkarmamız gereken sonuçlar değişkenlik yaşayabilir. Ancak iletişimin esasında benim ne anladığım değil bana ne anlatıldığı önemlidir.

5-) BEYİN OKUMAK:

Son olarak büyük bir problem olan beyin okumaya çalışma veya baskasının yerine düşünme diye tabir edebileceğimiz bir davranıştan bahsedebiliriz. Beni artık sevmiyor o yüzden böyle davranıyor, bana kızdı ve cezalandırmak istediği için benimle konuşmuyor vb. karşımızdakinin bizimle ilgili gerçek düşüncelerini bilmeden bilmeye çalışma davranışımız…

Aslında günlük hayatımızda sıklıkla başvurduğumuz bu atıflara, ilişkide sağlıklı bir iletişim istiyorsak dur demeliyiz. Eğer her şeye rağmen ilişkilerinizde iletişim veya uyum sorunları yaşıyorsanız mutlaka bireysel veya çift olarak profesyonel yardım alınız.